Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1088 E. 2021/1123 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1088
KARAR NO : 2021/1123

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı taraf arasında 06.11.2017 tarihinde malzeme tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davalı tarafından “Su soğutma kulesi ve ekipmanları” temin edildiğini, söz konusu sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafından ürünler teslim edilmiş, teslim alınan ürünler de ticari ilişki kapsamında davacı tarafından … şirketine teslim edildiğini, sözleşme kapsamında davacıya sonrasında ürünlerin kullanımı sırasında ayıplar ortaya çıktığını, ürünler zaman içerisinde paslanmış ve ürünlerde döküntüler meydana geldiğini, bu ayıplar ürünlerin teslim edildiği … şirketi tarafından davacıya bildirilmiş ve ayıplı kısma gelen meblağ davacı şirketten talep edildiğini, davacı Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesinde yer verilen yasal süresi içerisinde davalıya ayıp ihbarında bulunulmasına rağmen davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, ayrıca bu bildirim sonrasında İzmir … Noterliği’nin 16.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplardan dolayı tarafımıza ödeme yapılması gerektiği ihtarında bulunulduğunu, davalı şirket tüm yasal uyarı ve bildirimlerine rağmen söz konusu sözleşme kapsamında teslim edilen ürünlerdeki ayıplı kısma denk gelen tutarı ödemeye yanaşmadığını, söz konusu sözleşme kapsamında davacı tutarı tam olarak hesaplanamadığını, belirterek davanın kabulü ile sözleşme kapsamında teslim edilen ürünlerdeki ayıp nedeniyle şimdilik 1.000 TL’nin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından 17/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin adresinin … adresi olduğunu, bu sebeple yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili bulunan İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu ürünlerde davalı şirkete izafe edilebilecek bir ayıp bulunmamakla birlikte kabul anlamına gelmemek üzere süresi içinde ve usulünce ayıp ihbarında bulunulmadığını, davalı dava konusu ürünleri sözleşme gereği davalı firmaya teslim ettiğini davacı tarafında da ikrar ettiği üzere davalı firma edimini tam olarak yerine getirdiğini, ancak davacı tarafın sözleşmede yazılı ödeme şekli gereği keşide edip davalıya verdiği çekler karşılıksız çıktığını, ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş buna ilişkin olarak çekler ve faturadan kaynaklı cari ekstreden dolayı İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/…E. Sayılı dosyalarından icra takibi başlatıldığını ancak davacı taraf işbu safhada da dava konusu ürünlerin bedelini ödemeyerek ödeme edimini yerine getirmediğini, dava konusu sözleşmedeki ürünlerin bedelini ödeme edimini yerine getirmeyen davacı taraf süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmamış ürünlerin tesliminden çok sonra İzmir … Noterliğinin 17/07/2019 tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamesini gönderdiğini, öte yandan iddiaları kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinde talep edilen istemler de zamanaşımına uğramış olup zamanaşımı defilerinin bulunduğunu, sonuç olarak davacı şirket, davacı tarafın sözleşmeye, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı talep, tutum ve uygulamalarına rağmen sadakat ve özenle tüm yükümlülüklerini eksik olarak yerine getirdiğini, dava konusu ürünler ayıplı olmayıp sözleşmeye, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı talep, tutum ve uygulamaları nedeniyle davacı tarafın ayıp iddiasıyla 1.000-TL tutarındaki talebi açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddine, esasa geçildiğinde haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 06.11.2017 tarihli malzeme tedarik sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafından ürünler teslim edilmiş, ürünlerin kullanımı sırasında ayıplar ortaya çıktığını, ürünler zaman içerisinde paslanmış ve ürünlerde döküntüler meydana geldiğini, bu ayıplar ürünlerin teslim edildiği … şirketi tarafından müvekkiline bildirilmiş ve ayıplı kısma gelen meblağ müvekkili şirketten talep edildiğini, müvekkili şirket yasal süresi içerisinde davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, ayrıca bu bildirim sonrasında İzmir … Noterliği’nin 16.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplardan dolayı taraflarına ödeme yapılması gerektiği ihtarında bulunulduğunu iddia ederek davanın kabulü ile sözleşme kapsamında teslim edilen ürünlerdeki ayıp nedeniyle şimdilik 1.000 TL’nin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu ürünlerde müvekkili şirkete izafe edilebilecek bir ayıp bulunmadığını, davacı tarafından süresi içinde ve usulünce ayıp ihbarında bulunmayarak İzmir … Noterliği tarafından ihtarname gönderdiğini, dava dilekçesinde talep edilen istemlerin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın ayıp iddiasıyla 1.000-TL tutarındaki talebi açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, ticari alım satıma konu üründeki ayıptan kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak Makine Mühendisi ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine edilerek rapor aldırılmıştır. 30/03/2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Davacı şirket tarafından dava dilekçesinde, “Bu ayıplı ürünlerin teslim edildiği … Şirketi tarafından müvekkllimize bildirilmiş ve ayıplı kısma gelen meblağ müvekkil şirketten talep edilmiştir” şeklinde beyanda bulunulmuş olmasına rağmen, davacı tarafından … şirketince kendilerine bildirilen ayıplı kısma ilişkin meblağla ilgili hekhangi bir belgenin dava dosyasına sunulmadığı, … Şirketi tarafından davacıdan ayıp bedeli olarak talep edilen tutarla İlgili olarak ta bir beyanda bulunulmadığı, dava konusu su soğutma kulelerinin bulunduğu … Beyaz Eşya San. Ve Tic. A.Ş. de yapıları incelemeler sonucunda, 2 adet su kulesinden bir tanesinde mevcut sorunların büyük kısmının tamamlandığı, 1 adet soğutma kulesinde ise … A.Ş. teknik ekiplerince problemlerin giderilebilmesi için çalışmaların devam ettiği, … A.Ş. tarafından sorunların bir kısmının hizmet alım yöntemiyle çözüldüğü, bir kısmının ise yedek parça alımı yaparak kendi teknik ekiplerince çözüldükleri, tüm bu işlemlerin tüm fabrikanın genel bakım işlemleri ile birlikte yapıldığı, dolayısı ile … yetkilileri tarafından münhasıran bu su sağutma kulelerindeki ayıpların giderilmesine ilişkin bedeli tespit edebilecek bir verinin ellerinde bulunmadığının bilirkişiliklerince ifade edildiği, ayıpları giderilmiş çalışır vaziyette olan dava konusu 2 adet su soğutma kulelerindeki ayıpların nelerden ibaret olduğunun mevcut durum karşısında bilirkişiliklerince tespitinin mümkün olmaması, … şirketi tarafından da dava konusu 2 adet su soğutma kuyusundaki ayıplarırı nelerden ibaret olduklarının ve giderilme bedellerinin nelerden ibaret olduklarının tarafımıza bildirilmemiş olması hususları karşısında ayıpların nelerden ibaret olduğunun ve giderilme bedellerinin ne olduğunu hesaplamanın mümkün olamadığı hususlarında sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı taraf davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme kapsamında davalı tarafa su soğutma kulesi ve ekipmanları alındığını, alınan bu ürünlerin kendileri tarafından dava dışı … A.Ş’ye teslim edildiğini, dava dışı … A.Ş tarafından ürünlerin ayıplı olduğunun bildirildiğini ve bu ayıplara tekabül eden meblağın kendilerinden talep edildiğini, kendileri tarafından bu ayıplı tutarların miktarının tam olarak hesaplanamadığını, bu miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilip davalıdan alınarak kendilerine verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise davacı ile aralarında yapılan malzeme tedarik sözleşmesi kapsamında sözleşme konusu ürünlerin davacıya teslim edildiğini, davacı tarafça söz konusu ürünlerde bir ayıp bulunduğunun süresinde ve usulüne uygun olarak ihbar edilmediğini, ürünlerin ayıpsız bir şekilde teslim edildiğini, davacı tarafça ayıp ihbar yükümlülüğüne uyulmadığını, söz konusu alım satımdan kaynaklı olarak davacı taraftan alacakları bulunduğunu, alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/…Esas sayılı dosyaları üzerinden takip başlattıklarını davacının borçlarını ödemeyip daha sonra da bu ayıp iddiasına dayalı olarak dava açtıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Konuya ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesinin C bendinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını koruması için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür, şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Diğer durumlarda ise 6098 sayılı TBK’nun 223.maddesine atıf bulunmaktadır. Söz konusu maddeye göre, alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır, şeklinde düzenleme söz konusudur. Bu yasal düzenlemeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde davanın taraflarının tacir olduğu, tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbar sürelerinin 6102 sayılı TTK’nun 25/3 maddesinde iki ve sekiz gün olarak belirlendiği görülmektedir. Söz konusu bu süreler satıcı tarafından alıcıya garanti verilmiş olması hariç hiçbir suretle 6102 sayılı TTK’nun 25. Ve 6098 sayılı TBK’nun 198. Maddelerinde düzenlenen ihbar sürelerinin ortadan kaldırılamayacağı kabul edilmelidir. TTK’nun 25. Ve TBK’nun 198. Maddeleri hükümlerinde açık ve gizli ayıplar için ön görülen sürelerde ayıp ihbarında bulunulması şarttır.
Mahkememizce yapılan yargılama esnasında mahallinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ve raporlar aldırılmıştır. Bu raporlar mahkememizce olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun bulunarak benimsenmiştir. Söz konusu raporlar ve tüm dosya kapsamından davacı tarafın dava dilekçesinde bahsi geçen ürünlerde ne türde ve hangi miktarlarda ayıp bulunduğu, dava dışı … A.Ş’ye devir ve teslim edildiği belirtilen bu ürünler dolayısıyla dava dışı … A.Ş’nin davacıdan ne kadar bir alacak talebinde bulunduğu, bu hususta dava dışı … A.Ş’ye davacı tarafça bir ödeme yapılıp yapılmadığı, iddia edilen ayıpların neler olduğu, bu ayıpların yasal süresinde ve usulüne uygun bir şekilde satıcı davalıya davacı tarafça bildirildiği hususlarında davacı tarafça kesin ve şüpheden uzak herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Şu halde davadaki uyuşmazlık konusu olan ayıp iddiası davacı tarafça ispatlanamamıştır. Diğer yandan, davacı tarafça davalıya usulüne uygun bir şekilde ve yasal süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu hususu da ispatlanamamıştır. Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın REDDİNE,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında yatırılan 44,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza