Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1083 E. 2022/703 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1083 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.08.2018 tarihinde sürücüsü davalı … olan … plakalı araç ile; karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya müvekkile çarptığı, müvekkilin hayati tehlike arz edecek şekilde ağır yaralanmasına neden olduğu, kazaya ilişkin ceza davası İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinde … E sayılı dosya ile devam ettiği, davalı sürücüye ait … plakalı araç … no.lu pişliçe ile davalı … Sigorta A.Ş. şirketine trafik sigortalı olup; sigortaya 07/09/2018 tarihinde başvuruda bulunmalarına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, müvekkilin iş bu kaza sonucunda uzun bir süre tedavi gördüğü, hayati tehlike atlattığı ve iş gücü kaybına uğradığı, tedavi masrafları (ilaç, boyunluk, hastane, yol giderleri vs) ve 2000TL değerindeki telefonunun kaza esnasında parçalanması gibi maddi zararları mevcut olduğu ayrıca müvekkilin üniversiteye hazırlanmakta olduğu, tedavi süresince ders çalışamadığı ve derslerinden geri kaldığı, müvekkilin kaza tarihinde 17 yaşında olduğu, hayati tehlike arz edecek iş bu kazaya maruz kaldığı, yaşı da değerlendirildiğinde yaşadığı travmanın ağırlığının açık olduğu, kazadan sonra davalı … kendisi ile iletişime geçmediği ve sağlık durumu ile ilgilenmediği, müvekkilinin dava harcını ve gider avansını karşılayabilecek ekonomik durumu olmadığı, müvekkilin adli yardımdan yararlandırılarak yargılama giderlerinde muaf tutulmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; şimdilik 1000TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, 20.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline, davalıların taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ve … plakalı araç üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkil aleyhine açılan davada davacı tarafın 01.11.2019 tarihli dilekçesi ile öne sürdüğü iddiaları gerçekle örtüşmemekte ve tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğu, müvekkilinin olay günü kendisine ait araç ile kırmızı ışıkta beklerken önünde duran minibüsten inen kız çocuğunun kendini aniden yola atması üzerine davaya konu olay yaşandığı, müvekkilinin olayda kusuru bulunmadığı, olay anında müvekkilinin trafik kurallarını hiçbir şekilde ihlal edici bir davranışta bulunmamasına rağmen fizik kuralları gereği görmesinin ya da fark etmesinin mümkün olmadığı bir açıdan davacının müvekkilinin kontrolündeki araca çarptığı ayrıca kusurları olmasa da karşı tarafın talep ettiği manevi tazminat miktarının afaki yüksek olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf, 05/08/2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan yaya davacı ile davalı sigortalı araç sürücüsünün kusur durumları ile davacının vücut bütünlüğünde kalıcı iş göremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin ne kadar olduğu ve geçici iş göremezlik talebi, tedavi giderleri, kullanılamaz hale gelen cep telefonu bedellerinden ZMMS kapsamında davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
Mahkememizin 07/11/2019 tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin davalı … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin ait taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ve … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
İzmir 2 Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizin 18/12/2019 tarihli ara kararı ile, davacının adli yardımdan yararlandırılmasına ilişkin istemlerinin HMK’nun 337 (1) maddesi uyarınca kabulü ile ; davacının HMK’nun 335 (1)/ a,b ve c bentlerinde sayılan hallerle sınırlı olarak adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tanığı …in talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında, tarafları şahsen tanımadığını, 05/08/2018 tarihli kazaya ilişkin görgüye dayalı bilgisinin olduğunu, kaza anından önce kendisinin davacı ile birlikte minibüsten indiklerini, minibüsün kendilerini durak olmayan ama kaldırıma yanaşık bir yerde Bornova … Caddesi girişinin köşesindeki …indirdiği, kendisinin indikten sonra yolu kontrol ederken davacının kendisinden önce karşıya geçmek için yola çıktığı bu sırada şu an için plakasını hatırlamadığı bir aracın gelerek sağ taraftan davacıya çarptığı, davacının üç takla atarak başı ve boynunun üstüne gelecek şekilde yere düştüğü, kendisine ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını, ambulansı aradığını, hastaneye ambulans ile birlikte kendisinin de gittiğini, şahsı ailesine teslim ettikten sonra hastaneden ayrıldığını, şahsı hastaneye götürdüğünde durumunun ağır vaziyette olduğu, daha sonra şahısla hiç görüşmediğini, sadece bir kaç kez babası ile görüşüp tanıklık yapabileceğini söylediğini, bu nedenle kazadan sonra yaşadıklarına ilişkin bir bilgisinin olmadığı, kaza sırasında şahsa çarpan aracın ne kadar hızla gittiğini bilmediğini ancak yolun işlekliğine göre sürücünün hızlı denebilecek şekilde aracı kullandığı, kendilerinin karşıdan karşıya geçmek üzereyken yolun boş olduğu aracın biranda çıktığı ve davacıya çarptığı, çarpan şahsın kazadan sonra araçtan inip yerde yatan davacıya baktığı ancak hiçbir şey yapmadan aracına binerek oradan ayrıldığı, bu sırada yanında ailesinin olduğu, daha sonra şahsın hastaneye geldiğini görmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 08/09/2020 tarihli oturumunda davacı tanığı …, kazadan sonra maddi ve manevi bir takım giderlerinin olduğu, kızıyla ilgili problemler yaşadıklarını, üniversiteyi kazanamadığı, psikolojik olarak büyük etken olduğu, 1-2 ay kızını kendisinin bile tanıyamadığını, kaza esnasında kızının telefonunun parçalandığı, hastanede yaklaşık 1 hafta kaldıklarında karşı taraftan bir özür gelmediği, herhangi bir girişimleri olmadığı, hastanede masraflarının olduğu, kendisinin emekli olduğu anca geçimlerini sağladıklarını beyan etmiştir.
Aynı oturumda davacı tanığı … kızının kaza geçirdiğinde beyin kanaması olduğu, kaburgalarında kırıkların olduğu, kendisinin büyük şokta olduğu, ağlama krizi geçirdiği, o günü zaten hatırlamadığını, kendilerini tanımadığı, travma geçirince uzun bir müddet tuvalet ihtiyacını dahi yapamadığı, geceleri hiç uyuyamadığı, psikolog a gitmeyi kabul etmediği, şifrelerini ve bazı bilgilerini de unuttuğu, üniversite sınavına da hazırlanamadığı, o dönem eşinin çalıştığı şimdi emekli olduğu, maddi manevi sıkıntı yaşadıklarını, kızının 1 aydan fazla korse ile yaşadığı, oynatmamaları gerektiği, karşı taraftan herhangi bir arama ya da özür olmadığı, kimsenin de gelmediği, onların tavrı yüzünden davayı açma kararı aldıklarını, hastaneye götürme konusunda bile yardımları olmadığı, o esnada kızının telefonunun zarar gördüğü, sonrasında şifresini hatırlayamadığından açılmadığı, tamamen çöp olduğunu beyan etmiştir.
Davacının , söz konusu kaza nedeniyle uğramış olduğu geçici ve sürekli iş görememezlik oran ve süresinin tespiti yönünde Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalından rapor aldırıldığı, 23/10/2020 tarihli raporda özetle, 31.05.2001 doğumlu …’da 05.08.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (RG, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; Bölüm: Kas İskelet Sistemi Tablol.1-Lomber omurganın engellilik oranları (yaralanma modeli). Kategori II (3) vertebra cisminde kırık olmaksızın yer değiştiren spinöz veya transvers proses kırığı. Sürekli engellilik oranı %8 (yüzde sekiz) olarak değerlendirildiği, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinde itibaren 45 (kırkbeş) gün olarak kabulünün uygun olacağı ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tadavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya iş göremezlik raporları ile de belirlenebileceği mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalından ek rapor aldırıldığı, 27/01/2021 tarihli raporda, 31.05.2001 doğumlu …’nın 05.08.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı ve tıbbi iyileşme süresi, “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (Resmi Gazete, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) dikkate alınarak değerlendirildiği ve bu yönetmeliğe göre Anabilim Dalımızın 23.10.2020 tarihli 1814 sayılı Adli Sağlık Kurulu raporundaki oranın değişmediği ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 karar tarihli 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı (Resmi Gazete, 9 Ekim 2020 tarihli 31269 sayılı) iptal kararı doğrultusunda, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” (RG, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı) olarak değiştiği, davacı ve davalı vekillerinin itiraz dilekçelerinde bu konuda bir itiraza rastlanmadığı bu nedenle, istenmesi halinde Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre de hesaplama yapılabileceği belirtilmiştir.
Davacının psikiyatrik bulgularının tespiti ile maluliyetinin belirlenmesi yönünden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden 08/09/2021 tarihli rapor aldırıldığı, raporda özetle, kişi ile yapılan görüşme ve kişinin ruhsal durum muayenesi sonucunda kişide 05.08.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” geliştiği, bu nedenle kullandığı antidepresan tedavilerle “manik epizod” tablosunun oluştuğu, kişide şu anda “ Bipolar Duygudurum Bozukluğu” ve “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” hastalıklarının olduğu, maluliyetinin belirlenebilmesi için kişinin 1 (bir) yıl süre ile ayda birden az olmamak üzere psikiyatri uzmanının kontrolünde olması gerektiği ve sonrasında kişi hakkında karar verilebileceği kararına varıldığı belirtilmiştir.
Kusur oranlarının belirlenmesine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 26/11/2021 havale tarihli raporunda, davacı yaya …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu, davalı sürücü …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı davacı yayaya göre azda olsa kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğunu bildirmiştir.
05/08/2018 tarihli meydana gelen trafik kazası nedeniyle dosya kapsamı tarafların iddia ve savunmaları, trafik sigorta poliçesi, soruşturma ve ceza dosyası, maluliyet ve kusur raporları vs deliller göz önünde bulundurularak yerleşik Yargıtay içtihatları ve Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı göz önünde bulundurulduğunda TRH-2010 yaşam tablosunun uygulanması, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması gerektiği gözetilerek, talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi hususlarında aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinden rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 18/02/2022 havale tarihli raporunda, davacının maddi zararının, İşlemiş dönem geçici iş göremezlik tazminatı: 1.202,33-TL, işlemiş dönem sürekli iş göremezlik tazminatı: 11.185,93-TL, İşleyecek aktif – pasif dönem hesabı : 234.447,18-TL, Toplam : 246.835,44 TL olduğu, 05.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalan davacının toplam kusur tenzili yapılmaksızın 246.835,44 TL maddi zararının olduğu, maddi zarardan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde ve 26.09.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ; diğer davalının ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini belirtmiştir.
Taraf vekillerinin kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 05/07/2022 havale tarihli ek raporunda, kök raporda tedavi gideri yönünden 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59. Maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi değiştirilmiş, buna göre ‘’ Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı…. ‘’ öngörüldüğünü, ve davacının talep etmiş olduğu varsa belgeli tedavi giderlerinden dava dışı SGK sorumlu olduğu gibi, dosyada belgeli olmayan tedavi gideri de bulunmadığını yazdığını ancak davacının tedavisinin devamı boyunca kaç kez pansuman, kontrol bu ve benzeri tıbbi işlemler için hastaneye gidip gelmesi gerektiği uzmanlık alanının dışında kaldığı, bu gibi giderleri ancak uzman bir hekim bilirkişilerin hesaplayabileceği, yine cep telefonu hakkında hesaplama yapmak aktüer bilirkişinin görevi olmadığı, faturalı cep telefonunun maddi zarara dahil edilip edilemeyeceği Mahkemenin takdirinde olduğu, bu konuda teknik görüş alınmak isteniyorsa yine bu husus da uzmanlık alanımız dışında kaldığını, hesaplanan tutarlar fahiş denmekle birlikte bir gerekçe dayanak gösterilmediği, dosyada mevcut SGK evrakından davacının kaza tarihinde stajyer olarak çalıştığı,1.014,90 TL/brüt sigorta primine esas kazancının olduğu anlaşılmakla, bu sebeple tazminat hesabında dönemlik asgari ücret kullanıldığı, dosyada mübrez 26.11.2021 havale tarihli raporda da; kazanın oluşumunda davacı yaya …’nin 2918 sayılı Kanunun 68.maddesini ihlal ettiğinden etken olduğu, davalı sürücünün ise 2918 sayılı Kanunun 52/b maddesi uyarınca az da olsa etken olduğu tespiti yapıldığı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulu ‘nun 23/10/2020 tarihli ve … sayılı kurul raporunda; davacı …’un tıbbi iyileşme süresinin 45 güne kadar uzayabileceği, sürekli iş göremezlik derecesinin %8 olduğu, mütalaa edildiği, bu sebeple hesaplamalar dosya münderecatına uygun olarak toplanan deliller çerçevesinde yapıldığından; davacı ve davalı itirazları doğrultusunda kök raporda yapılacak bir değişiklik bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili 05/07/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla 200 TL olarak talep ettikleri geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 100,58 TL arttırarak toplam 300,58 TL olarak kaza tarihi olan 05.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla 200 TL olarak talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 61.208,27 Arttırarak toplam 61.408,27 TL olarak kaza tarihi olan 05.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla 100 TL kaza anında parçalanıp kullanılamaz hale gelen müvekkile ait cep telefonunun bedeli taleplerini 419,16 TL arttırarak toplam 519,16 TL olarak kaza tarihi olan 05.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 62.728,01 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine, yine 20.000 TL manevi tazminat taleplerini de faiz talebi yönünden ıslah ettiklerini, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı müvekkile verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; davacı yaya …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu, davalı sürücü …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı davacı yayaya göre azda olsa kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu, 05.08.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (RG, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; Bölüm: Kas İskelet Sistemi Tablol.1-Lomber omurganın engellilik oranları (yaralanma modeli). Kategori II (3) vertebra cisminde kırık olmaksızın yer değiştiren spinöz veya transvers proses kırığı. Sürekli engellilik oranı %8 (yüzde sekiz) olarak değerlendirildiği, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinde itibaren 45 (kırkbeş) gün olduğu, davacıda 05.08.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” geliştiği, bu nedenle kullandığı antidepresan tedavilerle “manik epizod” tablosunun oluştuğu, kişide şu anda “ Bipolar Duygudurum Bozukluğu” ve “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” hastalıklarının olduğu, davacının %75, davalı …’nın %25 kusurlu olduğu yönündeki kabule göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 300,58 TL geçici iş göremezlik, 61.408,27 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde dava tarihinden, davalı … yönünden 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 500,00 TL tedavi giderleri tazminatının reddine, 519,16 TL cep telefonu bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde dava tarihinden, davalı … yönünden 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının kaza sebebiyle acı ve elem yaşadığı, kaza sebebiyle tedavi gördüğü ve haksız fiil tarihi itibariyle ülkemizde mevcut bulunan ekonomik koşulları ile paranın değeri dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı Kahraman Kınacıdan 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
300,58 TL geçici iş göremezlik, 61.408,27 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde dava tarihinden, davalı … yönünden 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
500,00 TL tedavi giderleri tazminatının reddine,
519,16 TL cep telefonu bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde dava tarihinden, davalı … yönünden 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …dan 05/08/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 5.275,44-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 5 KEP gideri 32,50-TL, 22 tebligat gideri 160,50-TL, 1 müzekkere/posta gideri 16,80-TL olmak üzere toplam 209,80-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 195,85-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- İleride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.097,54-TL Ege Ünv.ATK fatura bedelleri ile 2 bilirkişi ücreti 1.100,00-TL olmak üzere toplam 2.197,54-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden;
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.956,48-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden;
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 1.232,24-TL’sinden davalıların, 87,76-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)