Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/107 E. 2021/1105 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/107 Esas
KARAR NO : 2021/1105

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/03/2017 tarihinde … plakalı sürücü … ile müvekkili …’nun sürücüsü olduğunu, …plakalı araç trafik kazasına karıştığını, söz konusu kazanın …’nin aracının lastiğinin patlaması nedeniyle sol şeritte herhangi bir önlem almadan duraklama eylemine geçmesi neticesinde gerçekleştiğini, müvekkilinin aracı ile sol şeritte Bornova istikametine doğru seyir ederken, duraklayan … plakalı aracın arka kısmına çarptığını, Trafik kazası sonucunda müvekkili …’nun yaralandığını, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava konusu olan trafik kazası ile ilgili olarak …/… numarası ile soruşturmanın başlatıldığını, soruşturma dosyasında bulunan “Bilirkişi Görevlendirme ve Beyan Tutanağı”na göre sürücü …’nin asli derecede kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere …’nin aracının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası davalı … Anonim Şirketine ait olduğunu, müvekkilinin yaralanması neticesinde gerçekleşen trafik kazasında maddi zararlarının giderilmesi amacıyla söz konusu tazminat davasının açılma zorunluluğunun doğduğunu, iş bu dava açılmadan önce arabuluculuk marifetiyle davalı taraf ile görüşülmüş ancak uzlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin bahsi geçen trafik kazasında yaralandığını, 20/11/2017 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Meslekte Kazanma Gücü Kaybının %27,2 geçici iş göremezlik süresinin ise 180 gün olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin İzmir Büyükşehir Belediyesinde “Makine Bakım” bölümünde çalıştığını, 30 yaşında trafik kazası sonucu müvekkilinin kalıcı olarak bedeni hasara uğraması, nedeniyle hayatını idame ettirmesini zorlaştırdığını, tüm bu nedenlere dayanılarak müvekkilinin söz konusu zararlarının tazmin edilmesi amacıyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşulu ile şimdilik 5.000,00-TL avans faizi ile birlikte maddi tazminat maddi tazminatın davalıdan olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe limitleri dahilinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet vererek davacının malul kalmasına neden olduğu iddia edilen, … plakalı aracın müvekkili olan … Anonim Şirketi nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirkete sigotalı … plakalı aracın Karıştığı Trafik Kazası Neticesinde davacının malul kaldığı iddiası ile maddi tazminat talepli iş bu davayı ikame edildiğini, davacıya meydana gelen kazada malul olması nedeniyle 14/06/2019 tarihinde 5.625-TL ödeme yapıldığını, mevcutta ödenen tazminatı ikinci kez istemek başka bir deyişle tekrar tazminat talep etmek hukukun kötüye kullanılması ve hak edilenden fazla bir miktar tazminat alınmasına yol açtığını, müvekkili olduğu şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebinin açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın yapılan ödeme nedeniyle esastan reddine, davacının iddia ettiği maluliyet miktarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu alınmasına karar verilmesini “Kusur Oranı” ve “Tazminat miktarı”nın tespiti yönünden mahkemece hazineye kayıtlı bir Aktüerya tarafından bilirkişi tetkikatını yaptırılmasını, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla, yukarıda açıklanan nedenler ile müvekkiline ait poliçenin “Tedavi Masrafları” ve “Bedeni Tazminat Talepleri” sorumluluğunun poliçe teminat dahilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Anonim Şirketi nezdinde … plaka araca ilişkin olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve evraklar,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-24/03/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
5- … plakalı araç ile … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
6-Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nezdinde … TC Kimlik numaralı davacı …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları ve 20/11/2017 tarihli Meslekte Kazanma Gücü Kaydı Heyet Raporu’na dayanak muayene raporları ile röntgen, MR, grafi vb. belgeler,
7-Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası,
8-Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası,
9-İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davacı …’ya ait olarak bulunan iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli,
10-İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu 24/03/2017 tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı …’ya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemenin rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerinin ne kadar olduğuna ilişkin kayıtlar,
11-Davacı …’ya ait sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanağı,
12-Trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporu,
13-Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu,
14-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu,
15-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu ücreti dekontu,
16-Davacı vekili tarafından sunulan …Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezi Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait küçük CD dosyası içerisinde davacı …’nun rapor ve evraklarına ilişkin 1 adet CD,
17-İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporu,
18-İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/08/2021 havale tarihli ek maluliyet raporu,
19-İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25/08/2021 havale tarihli adli tıp kurumu raporu,
20-Aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinin 22/10/2021 havale tarihli raporu,
21-Davacı vekilinin 28/10/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi,
22-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, taraflar arasında 24/03/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde yaralanan …’nun vücut bütünlüğünde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin ne kadar olduğu, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik oranı ve iyileşme sürecinde çalışamaması sebebiyle davacı …’nun mahrum kaldığı ve kalacağı gelirlerinin belirlenmesi ile bu bedellerin tazminat olarak davalı sigorta şirketinden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde de bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar. Burada bir istisna vardır. O da eğer failin trafik kazası ile sonuçlanan eylemi aynı zamanda ceza kanunlarına göre suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde ”Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp çözümlenmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar’ başlıklı 92. maddesinde:
”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/b. maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölümü veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Davacının tedavi gördüğü hastanelere müzekkere yazılarak, davacının yaralanması sebebiyle gördüğü tedavilere ilişkin tüm evrak ve kayıtlar celp edilmiştir.
Öncelikli olarak dava konusu trafik kazasının meydana gelmesi noktasında kusur durumunun belirlenebilmesi amacıyla dosyanın trafik alanında uzman bilirkişiye tevdi ile, dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 24/03/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ve varsa içeriğinde yer alan raporlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında 24/03/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nun kusur oranlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin %75 oranında asli, …plaka sayılı araç sürücüsü …’nun ise %25 oranında tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
Trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporu ile Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma …/… İddianame sayılı dosyasında alınan 24/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ve Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında alınan 02/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun kazanın gelişimi ve taraflara atfedilen kusur oranları açısından birbirini doğruladığı ve bu çerçevede tarafların kazanın oluşumundaki kusurları açısından ihtilaf bulunmadığı anlaşılmakla, kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin %75 oranında asli, …plaka sayılı araç sürücüsü …’nun ise %25 oranında tali kusuru neticesinde vuku bulduğu kabul olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili sunulan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporunda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu trafik kazası sebebiyle davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının %27,2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 180 gün olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı …’nun gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’ya ait Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’nun 24/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığı, davacı …’nun geçici iş göremezlik süresinin (iyileşme süresi) ne kadar olduğu hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 24/03/2017 tarihinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilerek düzenlenecek maluliyet raporunun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen davacı …’nun sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 havale tarihli maluliyet raporunda sonuç olarak, dava konusu trafik kazası sebebiyle davacının sürekli sakatlık oranının %22.2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 ay olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na müzekkere yazılarak dosyanın 3. İhtisas Dairesi’ne tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’ya ait Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’nun 24/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise sürekli iş göremezlik oranı ve davacı …’nun geçici iş göremezlik süresinin (iyileşme süresi) ne kadar olduğu hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 24/03/2017 tarihinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilmek ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle düzenlenecek maluliyet raporunun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporunda sonuç olarak 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının %27,2 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporuna esas alınan yönetmeliğin güncel ve yerleşik Yargıtay içtihatları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olmadığı göz önünde bulundurularak, İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesine tevdii ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’ya ait Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’nun 24/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise sürekli iş göremezlik oranı ve davacı …’nun geçici iş göremezlik süresinin (iyileşme süresi) ne kadar olduğu hususlarının tespit edildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporunda yapılan tespit ve belirlemelerin dava konusu trafik kazasının vuku bulduğu 24/03/2017 tarihinde yürürlükte bulunan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uyarlanması suretiyle düzenlenecek maluliyet ek raporunun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/08/2021 havale tarihli ek maluliyet raporunda sonuç olarak, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ Tüm Vücut Engellilik Oranının %23 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Alınan maluliyet raporları kapsamında davacı …’nun dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle vücut bütünlüğünde oluşan sürekli iş göremezlik oranının %23, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay olduğunun kabulü ile bu oran ve süreler esas alınmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın aktüerya hesap alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacıya ait iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK kayıtları, 24/03/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporu, davacı …’ya ait Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/08/2021 ek maluliyet raporu ve sair deliller göz önünde bulundurularak; kaza tarihi göz önünde bulundurulduğunda TRH-2010 yaşam tablosunun ve müteveffanın muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değerinin uygulanması suretiyle, davacı …’ya ait vergilendirilmiş gelir hesaplamaya esas alınarak, trafik alanında uzman bilirkişinin 24/03/2017 tarihli kusur raporu çerçevesinde dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında, …plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu yönündeki kusur tespitinin ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/08/2021 ek maluliyet raporunda davacı …’nun sürekli iş göremezlik oranının %23, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 (üç) ay olduğuna yönelik tespitin dikkate alınmasıyla, davacı …’nun 24/03/2017 tarihinde gerçekleşen yaralamalı trafik kazasında yralanmasından dolayı mahrum kaldığı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı alacaklarının varsa davacı …’ya dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı … Anonim Şirketine yapılan başvuru sonucunda yapılan rücuya tabi ödemenin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, ödeme günü ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi ile birlikte hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarından indirilmesi suretiyle hesaplanarak düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi 22/10/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 193.050,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının ise 3.218,98-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 28/10/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı açısından 2.500,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 193.050,63-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı açısından 2.500,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 3.218,98-TL’ye arttırmak suretiyle ıslah ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
Usul ve yasa hükümleri ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak, taraflar, mahkememiz, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda, davacının dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 193.050,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının ise 3.218,98-TL olduğu mahkememiz nezdinde kabul görmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Anonim Şirketi nezdinde … plaka araca ilişkin olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve evraklar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 24/03/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … plakalı araç ile … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nezdinde … TC Kimlik numaralı davacı …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları ve 20/11/2017 tarihli Meslekte Kazanma Gücü Kaydı Heyet Raporu’na dayanak muayene raporları ile röntgen, MR, grafi vb. belgeler, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası, Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası, İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davacı …’ya ait olarak bulunan iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu 24/03/2017 tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı …’ya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemenin rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerinin ne kadar olduğuna ilişkin kayıtlar, davacı …’ya ait sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanağı, trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporu, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin 20/11/2017 tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 03/03/2020 tarihli maluliyet raporu ücreti dekontu, davacı vekili tarafından sunulan… Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezi Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait küçük CD dosyası içerisinde davacı …’nun rapor ve evraklarına ilişkin 1 adet CD, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/03/2021 havale tarihli maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’ya ait sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin olarak düzenlenen 25/08/2021 havale tarihli ek maluliyet raporu, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25/08/2021 havale tarihli adli tıp kurumu raporu, aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinin 22/10/2021 havale tarihli raporu, davacı vekilinin 28/10/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında 24/03/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde yaralanan …’nun vücut bütünlüğünde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin ne kadar olduğu, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik oranı ve iyileşme sürecinde çalışamaması sebebiyle davacı …’nun mahrum kaldığı ve kalacağı gelirlerinin belirlenmesi ile bu bedellerin tazminat olarak davalı sigorta şirketinden tahsili taleplerine ilişkin olduğu, trafik alanında uzman bilirkişinin 27/01/2020 havale tarihli raporu ile Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma …/… İddianame sayılı dosyasında alınan 24/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ve Karşıyaka … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında alınan 02/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun kazanın gelişimi ve taraflara atfedilen kusur oranları açısından birbirini doğruladığı ve bu çerçevede tarafların kazanın oluşumundaki kusurları açısından ihtilaf bulunmadığı anlaşılmakla, kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin %75 oranında asli, …plaka sayılı araç sürücüsü …’nun ise %25 oranında tali kusuru neticesinde vuku bulduğu, alınan maluliyet raporları kapsamında davacı …’nun dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle vücut bütünlüğünde oluşan sürekli iş göremezlik oranının %23, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay olduğu, aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi 22/10/2021 havale tarihli raporunda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 193.050,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının ise 3.218,98-TL olduğunu mütalaa ettiği, davacı vekilinin 28/10/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı açısından 2.500,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 193.050,63-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı açısından 2.500,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 3.218,98-TL’ye arttırmak suretiyle ıslah ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu, usul ve yasa hükümleri ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak, taraflar, mahkememiz, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda, davacının dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 193.050,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının ise 3.218,98-TL olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 193.050,63-TL maddi tazminatın 2.500,00-TL’sinin rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 26/12/2017 tarihinden, 190.550,63-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 01/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
b)Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 3.218,98-TL maddi tazminatın 2.500,00-TL’sinin rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 26/12/2017 tarihinden, 718,98-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 01/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 13.407,17-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın ve 3.351,80-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 10.010,97-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 104,50-TL elektronik tebligat, 375,90-TL posta masrafı, 1,00-TL kep ücreti 900,00-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL, başvurma harcı, 3.351,80-TL ıslah harcı, 820,00-TL adli tıp raporu bedeli olmak üzere toplamda 5.642,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 22.188,87-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)
¸

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.