Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1038 E. 2021/1070 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1038 Esas
KARAR NO : 2021/1070

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil …plakalı aracı ile seyir halindeyken 15.06.2009 tarihinde … isimli yayaya çarpması ve mağdurda epilepsi hastalığına sebebiyet vermesi nedeniyle, müvekkile Foça Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas -… Karar sayılı ilamı ile tazminata hükmedildiği, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ilamlı takibe geçilmiş, dosya hesabı yapılarak icra dosyasına 334.603,25 TL nakit depo edildiği, kararın Yargıtay’ca onanması üzerine depo edilen tazminat ve feri’leri 22.08.2019 tarihinde icra dairesi kanalıyla davacılara ödendiği, müvekkil, kazada %25 oranında kusurlu bulunduğundan (ağır kusurlu olmadığından) KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası tarafından ödenmesi gereken tutarı ödediği oranda sigortacısına rücu hakkına sahip olduğu, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; ZMSS Kapsamındaki Talepler; kazazede …’ın sürekli iş göremezliği nedeniyle müvekkil tarafından ödenen 73.244,41 TL maddi tazminatın 18/06/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte, Maddi tazminata ilişkin 8.406,88 TL ilam vekalet ücretinin ilam tarihi olan 19.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, Karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinin maddi tazminata tekabül eden kısmının ne kadar olduğu tespit edilince artırılmak üzere 100 TL karar ve ilam harcının ve yargılama giderinin ilam tarihi olan 19.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, İlamlı takip nedeniyle ödenen icra vekalet ücretinin ve icra harç ve giderlerinin maddi tazminata ilişkin kısmının ne kadar olduğu tespit edilince artırılmak üzere 100 TL icra vekalet ücretinin, 100 TL icra harç ve giderinin,takip tarihi olan 29.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,……sayılı ZMSS poliçe limitleri dahilinde olmak üzere hesaplanarak, davalıdan alınıp davacı müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Kasko Poliçesi Kapsamındaki Talepler; Müvekkil ayrıca davalı …Ş. nezdinde ……. sayılı kasko poliçesi de yaptırdığı, kasko poliçesinin kapsamında hukuksal koruma klozları 5.000 TL araç sahibi, 5.000 TL sürücü şeklinde olduğu, araç şoförü de sahibi de aynı kişi olduğundan, her iki kasko teminat limitinden de faydalanarak; müvekkile yargı yoluyla ödettirilen manevi tazminat ve fer-i’lerinin (kasko poliçesi üzerinde sigorta bilirkişisi tarafından yapılacak inceleme ile rücua tabi miktar tam olarak belirlenebilir olduğunda arttırılmak üzere)başlangıç olarak 10.000 TL’sinin 18/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, K-…… sayılı Kasko poliçe limitleri dahilinde olmak üzere davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, davacı tarafça kasko poliçesi kapsamında hukuksal koruma klozu teminatına istinaden 10.000 TL talepte bulunduğu, Hukuksal koruma teminatı araç için 5.000 TL, sürücü için 5.000 TL olduğu, bu nedenle davacının her iki teminattan da yararlanması mümkün olmadığı, Motorlu araca bağlı hukuksal koruma ve sürücü hukuksal koruma; sigorta ettirenin sadece aleyhine açılan dava ve takipleri için yukarıda yazılı limitler dahilinde teminata dahil edildiği, Yıllık en fazla ödenecek tazminat tutarı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, davacının talebinin hukuksal koruma teminatına girip girmediğinin tespiti gerektiği, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi ve müvekkil şirketin kusur oranında sorumlu olması gerektiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
15/06/2009 tarihli kazaya karışan …plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde 28/04/2009 ile 28/04/2010 tarihleri arasında Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile ve 05/10/2008 ile 05/10/2009 tarihleri arasında ZMSS Poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, 15/06/2009 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı tarafından Foça Asliye Hukuk Mahkemesi …E. … K. Sayılı ilamı ile Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyasında dava dışı şahsa ödenen tazminatın davalı … şirketinden ZMMS ve kasko poliçesi kapsamında rücuen tahsili ve manevi tazminat yargılama giderlerinin kaskodaki hukuki koruma klozuna dayalı olarak tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde de bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar. Burada bir istisna vardır. O da eğer failin trafik kazası ile sonuçlanan eylemi aynı zamanda ceza kanunlarına göre suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde ”Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp çözümlenmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar’ başlıklı 92. maddesinde:
”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Dosya nitelikli hesaplamalar hususunda yetkin hesap bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış dosyaya verilen 17/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, dosyada mevcut Foça Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas ve … Karara sayılı ilamından anlaşıldığı üzere, davaya konu olay ile ilgili 15.06.2009 tarihinde saat 19:00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı otomobil ile il yolunu takiben Yenifoça istikametinden Aliağa istikametine seyri sırasında olay mahalline geldiğinde , yolun solunda top oynayan çocuklardan 1997 doğumlu yaya …’ın kaçan topun peşinden kaplamaya girmesi ile sağa yönelerek aracının sol ön kısmıyla kaplamanın 2 m sağında çarpması sonucu yayanın yaralanmasıyla sonuçlanan dava konusu kaza meydana geldiği, Dosya içindeki Adalet bakanlığı Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisasa Dairesi tarafından 26.11.2014 tarihli kusur raporuna göre bu bu kazanın oluşumunda Davalı sürücü … % 25 oranında kusurlu Yaya … %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiği, Dosya içinde 26.10.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 19934 karar sayılı maluliyet raporuna göre Bu kaza nedeniyle Yaya …’ın % 55 oranında malul kaldığı, Dosya içinde 20.02.2017 tarihli maluliyet tazminat hesaplamasına göre yaya …’ın zararının 73.244,41 TL olduğu tespit edilmekle Foça Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 19.07.2018 tarihinde davacı …’ın maluliyetten kaynaklı 73.244,41 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davacı vekili için 8.406,88 TL vekalet ücreti, Davacı …’ın maluliyetten kaynaklı 40.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davacı vekili için 4.680,00 TL vekalet ücreti Davacı baba Şahin Yıldırım için 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davacı vekili için 2.180,00 TL vekalet ücreti Davacı anne … için 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davacı vekili için 2.180,00 TL vekalet ücreti 4.364,63 TL yargılama gideri 7.851,09 TL karar ve ilam harcının 16 TL başvuru harcının davalı … tarafından ödenmesine karar verildiği, İş bu kararın 08.07.2019 tarihinde kesinleştiği ve kararın dosya içine gelen Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icraya vaaz edildiği, Davacı … … tarafından icra dosyasına 332.947,32.-TL’sının 25.07.2019 tarihinde ödendiği, Davacı …’ye ait …plakalı kamyonet 05.10.2018-2019 tarihleri arasında geçerli süre için … numaralı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik sigortası örüntüsüne davalı … AŞ tarafından alındığı, Kaza tarihinde Hazine Müsteşarlığı tarafından sakatlanma teminat üst İimitinin 150.000 TL sı belirlendiği, bu halde Foça Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas ve … Karara sayılı ilamında belirlenen Hazine Müsteşarlığı tarafından verilen üst teminat limiti içinde kalan 73.244,41 TL sakatlanma tazminatının, davadan önce müracaat tespit edilemediği için ihbar tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasından itibaren giderimi ZMM Sigortacının gidermesi gereken bedeller arasında olduğu Foça AHM dosyasında belirlenen maddi tazminata ilişkin yargılama gideri ve harç miktarının ne kadar olduğunun hesaplanması tarafı uzmanlığında olmamakla, uzmanı tarafından belirlenecek Maddi tazminata dair Mahkemece belirlenen 8.406,88 TL vekalet ücretinden Foça AHM kararındaki Maddi tazminata isabet eden yargılama gideri ve Foça AHM kararındaki Maddi tazminata isabet eden harç miktarının ZMM Sigortacının gidermesi gereken bedeller arasında olduğu, Davanın davalı … şirketine ihbar edildiği, dolayısıyla sigorta şirketin bu iş bu kararın da kendisine tebliği ile ödenmesi hususunda bilgi sahibi olup olmadığı ve dolayısıyla iş bu alacak kalemlerine ilişkin faizin karar tarihi olan 19.07.2018 tarihi olması hususundaki son karar Sayın Mahkeme takdirinde olduğu, Zorunlu Trafik sigortacısı …Sigorta AŞ tarafından karşılanması gerekirken ödenmemiş olması nedeniyle, dava sonucunda çıkan kararın icraya vaaz edilmesi nedeni ile davacı tarafından Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğü’ ne ödenmek zorunda kalınan İcra dosyasında maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç miktarının ne kadar olduğunun hesaplanması tarafım uzmanlığında olmamakla, uzmanı tarafından belirlenecek Maddi tazminata isabet eden icra vekalet ücreti, Maddi tazminata isabet eden yargılama gideri ve Maddi tazminata isabet eden harç miktarının ZMM Sigortacının gidermesi gereken bedeller arasında olduğu İş bu alacak kalemlerine ilişkin faizin ödeme tarihi olması hususundaki son karar Sayın Mahkeme takdirinde olduğu, Dosya içinde mevcut olduğu üzere davacı yana ait …plakalı araç ile ilgili olarak 28.04.2009-2010 tarihleri arasında geçerli süre için………….numaralı poliçe ile …Sigorta AŞ tarafından Hukuksal koruma teminatı araç için 5.000 TL Hukuksal koruma teminatı sürücü için 5.000 TL bedel ile teminat verildiği Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları, Hukuksal Koruma: “Sigortalının üçüncü kişilere veya üçüncü kişilerin sigortalıya karşı açmış oldukları hukuk davalarında, sigorta kapsamına giren haller doğrultusunda sigortalının bu davaya ilişkin harcamalarının temin edildiği sigortadır.” hükmüne havi olmakla, bahse konu teminatın sigortalının kendi vekili için yapılan ödemeler ile davaya kendisi tarafından yapılan masrafların teminat altına alındığı hususundaki tespitleri içerir raporunu ibraz etmiştir.
Davacı vekili 29/04/2021 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile, Karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerine ilişkin 100 TL olan talep miktarını 2130 TL yükselterek , 2230 TL’nin 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle İcra vekalet ücreti ve icra takip giderlerine ilişkin 100 TL olan talep miktarımızı 17.930 TL yükselterek 18.030 TL’nin 29.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, Davalıdan alınarak davalı müvekkile ödenmesine, Dava dilekçemizin talep sonucu A ve B bentlerinde sayılan taleplerin kabulü ile; 73.244,41 TL maddi tazminatın 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 8.406,88 TL maddi tazminata ilişkin ilam vekalet ücretinin 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Kasko poliçesi kapsamındaki talepler; 10.000 TL hukuki koruma klozu üzerinden ceza yargılamasına ilişkin yargılama gideri ödemesinin harç tahsil müzekkeresi ile müvekkilden tahsil edildiği 03.02.2020 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Foça Asliye Hukuk Mahkemesi …E. … K. Sayılı dosyası, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyası, hasar dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde denetime açık bilirkişi raporu tespitlerine dayanılarak; davacıya ait … plakalı kamyonetin davalı … AŞ tarafından 05.10.2018-2019 tarihleri arasında geçerli süre için … numaralı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası örüntüsüne alındığı, Hazine Müsteşarlığı tarafından her yıl belirlenen zorunlu sigorta teminat limitlerine kadar sorumlu olduğu, sigortacının sakatlanan …’ın maluliyetinden kaynaklanan zararı 150.000 TL sine kadar ödemekle yükümlü olduğu, maluliyet zararı olarak tespit edilen 73.274,41 TL sinin kaza tarihinde verilmiş olan bu teminat limiti içinde olduğu, Foça Asliye Hukuk Mahkemesi yargılaması sırasında davanın sigorta sirketine ihbar edildiği, ihbar ile zarardan ve olaydan haberdar olunduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi uygulamasına göre, sigortacının dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olduğu, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse sigortacının bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde ödeyeceği, hükmolunan tazminat miktarı, poliçe limitini aşmadığından yargılama gideri ve dava masraflarının tamamından sorumlu olduğu, dava sonunda hükmedilen yargılama giderleriyle vekalet ücretinden ve davalı ihbar ile temerrüde düştüğünden ihbar tarihi ile ödeme tarihi arasında işlemiş faizden de sorumlu olduğu, davalının teminat limiti olan 150.000 TL sinin içinde kalan 73.274,41 TL sinden kaynaklanan maddi tazminata ilişkin 8.406,88 TL Vekalet Ücreti ile Foça AHM kararındaki maddi tazminata isabet eden Yargılama Gideri ve Foça AHM kararındaki maddi tazminata isabet eden Harç miktarını karşılayacağı, sigortalı davacının kendi vekili için yaptığı masraflar da hukuki koruma kapsamında karşılanacağı gözetilerek, davanın kabulüne,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile
73.244,41 TL maddi tazminatın 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte , 8.406,88 TL maddi tazminata ilişkin ilam vekalet ücretinin 19/07/2018 tarihinden itibaren
2.230,00 TL karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerine ilişkin tazminatın 19/07/2018 tarihinden itibaren
18.030,00 TL icra vekalet ücreti ve icra takip giderlerine ilişkin tazminatın 29/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden ZMMS poliçe limiti kapsamında alınarak davacıya verilmesine,
10.000,00 TL yargılama giderleri tazminatının 03.02.2020 tarihinden itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte kasko poliçesi hukuki koruma klozu kapsamında davalı … şirketinden poliçe limiti kapsamında alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 7.644,66-TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.912,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.731,78-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 14.581,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.912,88-TL peşin ve ıslah harcı, 8 tebligat gideri 57,50-TL, 4 müzekkere/posta gideri 85,90-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 2.556,28-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)