Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1035 E. 2022/1009 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1035 Esas
KARAR NO : 2022/1009

DAVA : Şirketin Feshi, Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu Nedeniyle Tazminat ve Ortaklık Pay Oranının Tespiti İstemli
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi, Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu Nedeniyle Tazminat ve Ortaklık Pay Oranının Tespiti İstemli dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … …Şirketinin ortağı olup, davalılarca şirketin içinin boşaltılarak zarara uğratıldığını, zararın davalılardan şirket adına tahsilinin gerektiğini, müvekkilinin kendisine kâr payı verilmemesi ve ortaklıktan çıkarılması için davalıların …’a baskı yaptığını öğrenince daha önce vekaletname ile yetkili kıldığı kardeşini azlettiğini, bu tarihten sonra müvekkiline kâr payı ödenmediğini, …’ın hastalanması nedeni ile 2010 yılından bu yana davalıların şirketi yönettiklerini, davacının Almanya’da yaşaması nedeni ile 2003 yılından bu yana şirkete ilişkin bilgileri ve kâr payını alamadığını, davacı adına sahte imzalar atılarak şirket mallarının şirket envanterinden çıkarıldığını, paralarının davalılarca mal edildiğini, bazı malların davalı …’a devredildiğini, sahte imza ile davalı …’ın müdür olarak atandığını, sahte imza ile şirket müdürünün 22 ve 23 nolu bağımsız bölümleri davalı …’a sattığını, davalı …’ın da bu taşınmazları 19.02.2015 tarihinde …. Şirketine sattığını, bunun yanında şirkete ait iki aracın da benzer şekilde satılarak parasının şirketten kaçırıldığını, sahte imzalarla şirketin tüm mal varlığının davacı dışındaki diğer ortaklara devredildiğini, davalılar hakkında Asliye ve Ağır Ceza Mahkemelerinde evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçlarından dava açıldığını, şirkete ait defter ve kayıtlara ulaşılamadığını, defter ve kayıtların davalılar tarafından sahteciliklerin ortaya çıkmasının engellenmesi amacıyla yok edildiğini, şirketin ana sözleşmesinde taşınmaz alım satımı ile iştigal edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığını, şirketin içi boşaltılarak TTK’nun geçici 7.maddesine istinaden resen tasfiyesine neden olunduğunu, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açtıkları davanın yapılan yargılaması sonunda davacıya ve şirkete verilen zararların tazmini amacıyla sorumluluk davası açılması ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması konusu ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, şirketten kaçırılan maddi varlıkların şirkete ödenmesinin ve daha sonra da ek tasfiye işlemlerinin usulünce yapılmasının gerektiğini, müvekkiline yıllarca kâr payının ödenmediğini, müvekkilinin yapılan sahtecilik işlemleri ve şirketi zararlandırıcı işlemler nedeni ile diğer ortaklarına karşı güveninin kalmadığını, bu nedenlerle TTK’nun 636(3)maddesi uyarınca haklı sebeple şirketin feshine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davalı diğer ortakların müvekkili adına sahte imzalar atarak şirket envanterinden çıkardıkları malların yada bedelinin şirkete geri verilmesinin, müvekkilinin şirket üzerindeki ortaklık payının hesaplanmasının ve müvekkile bu bedelin ödenmesinin gerektiğini bildirmiş, şirketin envanterinden haksız ve hukuka aykırı çıkarılmış olan taşınır -taşınmaz mal ve demirbaş bedelleri ile ilgili olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 150.000.TL nin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek şirkete ödenmesine, müvekkilinin şirketteki ortaklık payının %50 olarak tespitine, haklı sebeplere dayalı olarak şirketin fesih ve ek tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili sunduğu iki ayrı cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, şirketin feshinin ve ortaklık payının düzeltilmesinin talep edilebilmesi için hukuki şartların mevcut olmadığını, ihya kararının sınırlı olarak verilmesine bağlı olarak ihya kararına konu edilmeyen şirketin feshi ve ortaklık payına ilişkin taleplerin dinlenemeyeceğini, şirketin feshi ve ek tasfiyesi talebine ilişkin olarak davalıların pasif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, şirketin paralarının, mallarının, demirbaşlarının hukuka aykırı bir şekilde boşaltıldığı, şirketin zarara uğratıldığı, ortaklık payının düzeltilmesi iddialarına karşı davalı …’ın şirketin müdürü ve ortağı olmaması ve dava hakkının şirkete ait olması nedeni ile davalı …’ın pasif dava ehliyeti ve davacının da aktif dava ehliyetinin olmadığını, tazminat davası yönünden genel kurul kararı alınması gerektiğini, taleplerin somut ve belirli olmadığını, davacının % 5 hissesinin ödenerek ortaklığının 2003 yılında sona ermiş olmasına rağmen ve 2013 yılına kadar bir talebi bulunmamasına rağmen taleplerde bulunduğunu, hukuki ehliyetinin araştırılması gerektiğini, şirketin paralarının, mallarının, demirbaşlarının hukuka aykırı bir şekilde boşaltıldığı, şirketin zarara uğratıldığı iddialarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin ekonomik koşullar nedeni ile zarar edip tasfiye sürecine girdiğini, borçlarının kapatılması amacıyla taşınmazların …’a satıldığını, müvekkillerinin şahsi bir menfaat elde etmediklerini, devir bedellerinin şirketin ihtiyacı için kullanıldığını, davacının payının % 50 olduğu yönündeki iddialarının asılsız olduğu gibi müvekkilleri tarafından sahte imzalar atıldığı yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu, Ceza Mahkemelerinde yapılan yargılamalar sonunda beraat kararları verildiğini, tüm iddiaların asılsız olduğunu bildirmiş, davanın, davacının fiil ehliyetinin yokluğu, dava şartları, husumet, zaman aşımı ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, şirketin feshi, şirket yöneticilerinin sorumluluğu nedeniyle tazminat ve ortaklık pay oranının tespiti istemlerine ilişkindir.
Yargılama sırasında davacı 02/11/2020 tarihinde vefat etmiş, vefat nedeni ile davacı vekilinin vekillik görevi son bulmuş, uyap sisteminden alınan aile nufus kayıt tablosuna göre vefat eden davacının mirasçısının … olduğu belirlenmiş, …’a meşruatlı tebligat yapılmasına rağmen davacı mirasçısı ve davalı taraf 14/09/2022 tarihli tahkikat duruşmasına katılmamış, taraflarca mazeret de bildirilmemiş, tarafların davayı takip etmemelerine bağlı olarak HMK’nun 150(1). maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, üç aylık süre içinde taraflarca dosya yenilenmediğinden HMK’nun 150(6). maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-HMK’nun 150(6). maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin yatırılan 2.561,63 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 2.480,93 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar yararına A.A.Ü.T’nin 7(1)maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
5-Suçüstü ödeneğinden karşılanan yurt dışı tebligat gideri olan 12,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Suçüstü ödeneğinden gönderilen 20,00 TL’den geriye kalan 7,30-TL’nin Hazineye iadesine,
6-Davalı tarafça yapılan ve 95,00 TL beş tebligat ücreti, 14,75 TL posta ücreti olmak üzere toplam 109,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza