Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1002 E. 2021/309 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1002
KARAR NO : 2021/309

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ağırlıklı olarak inşaatlarda taşeron sıfatıyla trafo, elektrik tesisatı montajı yapmakta olduğunu, davalı firmanın ise elektrik pano imalatı sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, taraflar arasında yıllardır ticari ilişki olduğunu, davacının dava dışı … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin bir inşaat projesinde, projenin elektrik işlerini taşeron olarak üstlendiğini, bu projenin elektrik tesisatı malzemelerinin müvekkili tarafından tedarik edilmesi amacıyla dava dışı şirket … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından müvekkilinin … Bankası … Şubesine ait … iban numaralı banka hesabına ait 29/08/2019 vade tarihli … seri numaralı 164.303,00-TL bedelli çekin tanzim edilerek müvekkiline verildiğini, dava dışı … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin projesine ilişkin elektrik malzemelerinin tedarik edilmesi için davalı firmaya teklifin mail olarak gönderildiğini, davalı tarafından teklifin 164.303,00-TL çek bedeli karşılığında kabul edildiğini, çekin davacı tarafından ciro edilmek suretiyle davalıya verildiğini, çek karşılığında davalı firma tarafından 16/06/2019 tarihli … numaralı tahsilat makbuzunun tanzim edilerek müvekkiline verildiğini ancak davalının teslim etmesi gereken elektrik malzemelerini müvekkiline teslim etmediğini davalının çeki devam etmekte olan cari hesabına mahsup ettiğini bildirdiğini, müvekkilinin konkordato talebi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla 22/10/2018 tarihinde geçici mühlet kararı aldığını, 17/01/2019 tarihi itibariyle de kesin mühlet kararı aldığını, müvekkili firmanın konkordato ön projesinde davalının tüm alacaklarının yer aldığını, müvekkiline çek bedeli karar malzemenin davalı firmaca gönderilmesine ilişkin olarak davalıya Karşıyaka … Noterliğinin 24/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafça İzmir …. Noterliğinin 31/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinin keşide edildiğini, çekin mahsup nedeniyle verildiğini, cari hesaba mahsup edilen çek bedelinin tenzili ile 14.636,98-TL davalı bakiye alacağının kaldığını bildirdiğini ancak müvekkilinin davalıya olan borcunun ne şekilde ödeneceğine ilişkin yapılan konkordato ön projesinde yer verdiğini, ödemelere ilişkin hazırlanan geçici mühlet projesinin ve ödeme planının konkordato kararı veren mahkemece kabul edildiğini, davalı şirketin sözleşmesi edinimini yerine getirmemek suretiyle sebepsiz zenginleştiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirterek 164.303,00-TL çek bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi kurulmadığını, taraflara arsında bu dava açılmadan önce gerçekleşen ticari ilişki neticesinde davacının müvekkili firmaya karşılıksız çıkan 3 adet 50.000-TL’lik çekten ve 28.93,98-TL’lik cari hesabından kaynaklı toplamda 178.939,98-TL’lik borcu olduğunu, davalı şirketin ne herhangi bir sözleşmenin tarafı olmadığı gibi olmayan bir sözleşmeye göre ürün verme taahhüdünde de bulunmadığını, davacı tarafın olmayan bir sözleşmeye dayalı olarak davalıdan haksız ve kötüniyetli olarak menfaat sağlamaya çalıştığını, çekin davalıya ciro edildikten bir gün sonra iyi niyetli olarak ticari ilişkilerinde kullanmak suretiyle ciro edildiğini, olmayan sözleşmeden dolayı kötüniyetli olarak sebepsiz zenginleştiği hususunun doğru olmadığını, davacı şirketin davalı şirkete olan borcuna karşılık dava dışı … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketine ait 164.303,00-TL bedelli çekin davalıya olan borcuna mahsup edilmek üzere teslim ettiğini, karşılığında davacıya 16/05/2019 tarihli tahsilat makbuzu verildiğini, tahsilat makbuzunda 164.303,00-TL çek bedelinin “cari hesaba mahsuben tahsil edilmiştir.” ibaresinin yer aldığını, bu bakiyenin konkordato dosyasına girdiğini, konkordato denetim kayyımı tarafından davalı firmaya gönderilen tebligatta bu durumun sabit olduğunu, 36 taksitle ödeneceğinin davalıya ihbar edildiğini, dolayısıyla davalının tüm borçlarının konkordato dosyasında yer almadığını, tüm bu hususların davacıya müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamede de yer aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Türkiye … Bankası Anonim Şirketine ait 9430 numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağına ait bilgi ve kayıtlar,
3-Karşıyaka … Noterliğinin 24/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakı,
4-İzmir …. Noterliğinin 31/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakı,
5-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
6-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 18/12/2020 tarihli raporu
7-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 22/03/2021 tarihli ek raporu,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete ciro ve teslim edildiği iddia edilen Türkiye … Bankası Anonim Şirketi …. numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağına konu bedelin, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen mal teslimine ilişkin anlaşmanın gerçekleşmemesi neticesinde davalı şirketin sebepsiz yere zenginleşmesi çerçevesinde davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı BK)’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (Benzer hüküm 6098 sayılı TBK)’nun m. 77 vd.yer almıştır.) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Bu genel açıklamadan sonra sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için aranan şartların açıklanmasında yarar görülmüştür.
Birinci şart; taraflardan birisinin malvarlığında bir eksilmenin vukubulmasına karşı, diğerinin malvarlığında bir çoğalmanın gerçekleşmiş olmasıdır. Bir malvarlığındaki eksilme, aktifin azalması ya da pasifin çoğalması şeklinde olabileceği gibi, aktifin çoğalmasına ya da pasifin azalmasına engel olma yoluyla da gerçekleşebilir.
İkinci şart; sözü edilen eksilme ile çoğalma arasında bir illiyet bağının bulunmasıdır.
Üçüncü şart, yine sözü edilen azalma ile çoğalmanın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Taraflardan biri, diğerine hükümsüz bir sözleşme gereğince misli mahiyette bir şey vermişse muteber olmayan sebebe dayanan bir iktisap söz konusudur. Sözleşmedeki şekil noksanlığı, fiil ehliyetsizliği, imkansızlık, hukuka veya ahlaka aykırılık, muvazaa gibi sebepler, butlan nedeniyle kazandırmayı geçersiz kılan sebepler olduğundan bu durumlarda kazandırma geçerli hukuki sebebe dayanmamaktadır.
Dördüncü şart; vukubulan iktisabın (çoğalmanın) sebepsiz iktisap kuralları dışında, özel bir hukuk kuralına dayanılarak iadesi mümkün olmamalıdır. Zira böyle bir imkan varsa artık sebepsiz iktisap kuralları değil, sözü edilen özel kurallar uygulanır. İadenin; istihkak davası, haksız inşaat sebebiyle tazminat davası, sözleşmenin ifası davası, sözleşmeden dönme sebebiyle iade davası, vekaletsiz iş görmeye dayanan iade davası gibi yollarla gerçekleştirilmesi mümkünse, artık sebepsiz iktisap kurallarına başvurulamaz (Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7.Baskı, İstanbul 1993, s. 734-738).
Bu tür işlemlerde amaç; davalının edindiği çoğalma sonucu, tüm malvarlığında meydana gelen artışın iadesinden ibarettir.
Türkiye … Bankası Anonim Şirketine müzekkere yazılarak …. numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağına ait bilgi ve kayıtlar ile belirtilen çek yaprağının onaylı sureti dosya arasına alınmıştır.
06/10/2020 tarihli duruşma tutanağının 5 numaralı ara kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, taraf vekillerine bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde taraf vekillerince ticari defterlerin bulunduğu yerin mahkememize bildirilmemesi durumunda, söz konusu ticari defter ve belgelere delil olarak dayanılmaktan vazgeçmiş sayılacağı taraf vekillerine aynı duruşmada tefhim yoluyla ihtar edilmiştir. Taraf vekilleri kendilerine verilen kesin süre içerisinde müvekkillerine ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri bildirir dilekçelerini Mahkememize sunmuşlardır.
Taraf vekillerinin taraflara ait ticari defter ve belgeleri bulundukları yerleri bildirmeleri akabinde dosyanın mahkememizce re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflara ait ticari defter ve belgeler, Türkiye … Bankası Anonim Şirketi … numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağı ve ilgili hesaba ilişkin kayıt ve belgeler ile sair hususlar birlikte değerlendirilerek; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, davacı şirket tarafından aralarında ticari ilişki olduğu iddiası ile davalı şirket adına ciro edilen çekin her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediği, işlenmiş ise hangi sebeple işlenmiş olduğu, davacı şirketin davaya konu çek çerçevesinde davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 21/02/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, mahkemece davalının çek bedeli kadar davacının sipariş ettiği malzemeleri göndermesi gerektiğine karar vermesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 128.939,98-TL alacağının olduğunu, mahkemece davacı tarafından tanzim edilip davalıya verilen çekin davacının cari hesap borcuna mahsup edebileceğine karar verilmesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıya 35.363,02-TL cari hesap borcu doğmuş olacağını mütalaa etmiştir.
Davalı vekilinin beyan ve itirazları ile Mahkememizce tespit edilen eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 18/12/2020 havale tarihli raporu tanzim eden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile davalı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda düzenlenecek ek raporun Mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 22/03/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, …bank Anonim Şirketi … Şubesine ait 05/10/2019 tarihli ve 50.000,00-TL bedelli çekin davalı kayıtlarına girişinin yapıldığını, ancak bu çekin karşılıksız çıktığından bahisle kayıtlardan çıkışının yapılmadığını, …bank Anonim Şirketi … Şubesine ait 05/10/2019 tarihli ve 50.000,00-TL bedelli çekin davalı kayıtlarına dahil edilmesi ile davalının davacıdan 14.636,98-TL cari hesap bakiye alacağı olacağının hesaplandığını, mahkemece davalının çek bedeli kadar davacının sipariş ettiği malzemeleri göndermesi gerektiğine karar vermesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 178.939,98-TL alacağının olduğunu, mahkemece davacı tarafından tanzim edilip davalıya verilen çekin davacının cari hesap borcuna mahsup edebileceğine karar verilmesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.636,98-TL cari hesap bakiye alacağının olacağını mütalaa etmiştir.
Davacı vekilince davacı şirket tarafından yapılan başvuru sonucunda İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet ve akabinde verilen kesin mühlet kararları kapsamında davacı şirketin eski tarihli borçlarının ifası amacıyla dava konusu çeki komiser onayını almadan mühlet sürecinde ciro ederek davalıya vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve hukuken mümkün olmadığı beyan edilmiş ise de, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında davacı şirket tarafından kıymetli evrak düzenlenemeyeceğine yönelik herhangi bir tedbir kararı verilmediği anlaşılmaktadır.
Ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 297/2. maddesinde; ”Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır.” hükmüne yer verilmiş ve kesin mühlet süresi içerisinde borçlu tarafından yapılamayacak işlemler belirtilmiş olup, görüleceği üzere kambiyo senedi tanzim edilmesi veya kambiyo senedinin ciro edilmesi bu durumlar arasında sayılmamıştır. Davacı şirket tarafından yapıla ciro işleminin ivazsız bir tasarruf olmadığı da dikkate alındığında kanuni yönden de işlemin hükümsüzlüğünü gerektiren herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava konusu çekin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında elektrik malzemesi tedariki amacıyla davacı şirket tarafından davalı şirkete ciro ve teslim edildiği iddia edilmiş ise de, taraflar arasında elektrik tedariki amacına yönelik olarak kurulmuş olan herhangi bir sözleşme mahkememize sunulmadığı gibi, kambiyo senetlerinden olan çekin illetten mücerret niteliğini haiz olduğu dikkate alındığında davacı tarafın dava konusu çek içeriğinde yer alan bedel mukabilinde davalıya borçlu olmadığını kıymetli evrak vasfına haiz çek ile aynı ispat gücüne sahip bir delil ile ispatlayamadığı, aksine taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davalı şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunun tespit edildiği, ayrıca davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen 16/05/2019 tarihli ve … numaralı Tahsilat Makbuzunda dava konusu çekin davacı şirketin cari hesabına mahsuben tahsil edildiğinin belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususları usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 09/06/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında aynen; ”…Somut olayda, davalının alacağı, kambiyo senedi olan çeke dayalıdır. Kambiyo senetleri illeten mücerrettir. Bu durumda alacağın varlığı için, temel ilişkinin kanıtlanmasına gerek yoktur…” denilerek, illetten mücerret olan çeke konu alacağın varlığı açısından temel ilişkinin ispatlanmasına gerek olmadığına dikkat çekilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya …. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, Türkiye … Bankası Anonim Şirketine ait … numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağına ait bilgi ve kayıtlar, Karşıyaka …. Noterliğinin 24/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrak fotokopileri, İzmir …. Noterliğinin 31/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrak fotokopileri, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 18/12/2020 tarihli raporu ile 22/03/2021 tarihli ek raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete ciro ve teslim edildiği iddia edilen Türkiye … Bankası Anonim Şirketi … numaralı … Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı banka hesabına ait … seri numaralı çek yaprağına konu bedelin, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen mal teslimine ilişkin anlaşmanın gerçekleşmemesi neticesinde davalı şirketin sebepsiz yere zenginleşmesi çerçevesinde davalı şirketten tahsili talebine ilişkin olduğu, taraflara ait ticari defter ve belgeler ile banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 21/02/2020 havale tarihli raporunda mahkemece davalının çek bedeli kadar davacının sipariş ettiği malzemeleri göndermesi gerektiğine karar vermesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 128.939,98-TL alacağının olduğunu, mahkemece davacı tarafından tanzim edilip davalıya verilen çekin davacının cari hesap borcuna mahsup edebileceğine karar verilmesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıya 35.3.63,02-TL cari hesap borcu doğmuş olacağını mütalaa ettiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 22/03/2021 havale tarihli ek raporunda ise ….bank Anonim Şirketi … Şubesine ait 05/10/2019 tarihli ve 50.000,00-TL bedelli çekin davalı kayıtlarına girişinin yapıldığını, ancak bu çekin karşılıksız çıktığından bahisle kayıtlardan çıkışının yapılmadığını,…bank Anonim Şirketi … Şubesine ait 05/10/2019 tarihli ve 50.000,00-TL bedelli çekin davalı kayıtlarına dahil edilmesi ile davalının davacıdan 14.636,98-TL cari hesap bakiye alacağı olacağının hesaplandığını, mahkemece davalının çek bedeli kadar davacının sipariş ettiği malzemeleri göndermesi gerektiğine karar vermesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 178.939,98-TL alacağının olduğunu, mahkemece davacı tarafından tanzim edilip davalıya verilen çekin davacının cari hesap borcuna mahsup edebileceğine karar verilmesi halinde, 30/10/2019 dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.636,98-TL cari hesap bakiye alacağının olacağını mütalaa ettiği, İzmir ,,. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında davacı şirket tarafından kıymetli evrak düzenlenemeyeceğine yönelik herhangi bir tedbir kararı verilmediği, kanuni yönden de davacı şirket tarafından yapılan ciro işleminin hükümsüzlüğünü gerektiren bir aykırılık bulunmadığı, davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen 16/05/2019 tarihli ve … numaralı Tahsilat Makbuzunda dava konusu çekin davacı şirketin cari hesabına mahsuben tahsil edildiğinin belirtildiği, davalı şirketin davacı vekilince taraflar arasında olduğu iddia edilen sözleşmesel ilişkiyi kabul etmediği, sözleşmesel ilişkinin varlığının ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu, ancak taraflar arasında elektrik tedariki amacına yönelik olarak kurulmuş olan herhangi bir sözleşme mahkememize sunulmadığı dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin ispat edilemediği, kambiyo senetlerinden olan çekin illetten mücerret niteliğini haiz olduğu dikkate alındığında davacı tarafın dava konusu çek içeriğinde yer alan bedel mukabilinde davalıya borçlu olmadığını da kıymetli evrak vasfına haiz çek ile aynı ispat gücüne sahip bir delil ile ispatlayamadığı anlaşılmakla, usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında yatırılan 2.805,89-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.746,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 19.558,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.