Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/819 Esas
KARAR NO : 2023/853
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 23/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında 12.05.2022 tarihli 40.000,00 TL tutarlı kredi sözleşmesi ve 07.11.2020 tarihli 100.000,00 TL tutarlı taksitli ticari kredi sözleşmesi akdedilerek kredi kullandırıldığını, sözleşmelere istinaden kullandırılan kredilere ilişkin geri ödeme planında belirtilen taksitlerden 25.06.2022 ve 25.07.2022 tarihinde ödenmesi gereken taksitlerin ödenmemesi üzerine 23.05.2022 tarihli muacceliyet uyarılı ihtarname ve Karşıyaka … Noterliği … yevmiye numaralı 26.09.2022 tarihli ihtarname keşide edilerek ödenmeyen taksitlerin 30 gün içinde aksi takdirde kredi kapatma tutarı üzerinden toplam borcun tamamının muaccel hale geleceği ve bildirilen toplam borcun tahsili için yasal yollara gidileceği ihtar edildiğini, ihtarname keşidesine rağmen borçların ödenmemesi, tüketici kredisi, ticari kredi yönünden muacceliyet koşulunun gerçekleşmesi üzerine İzmir … .İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı takip konusu borca itiraz ederek takibi durdurduğuna, dava açılmazdan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılmışsa da anlaşma sağlanamadığını, davalının, takip konusu borca itirazı da haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili bankaca yapılan işlemler sözleşme ve yasalara uygun olup itiraz üzerine duran takibin devamı için İİK 67 madde gereğince itirazın iptalini talep zorunluluğu doğduğunu, davalı borçlunun; İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında borca yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 İcra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap dilekçesi sunmadığı ancak 23/10/2023 tarihli ön inceleme duruşmasına katıldığı ve davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Mahkememize tevzi edilen dosya … esas sırasına kaydı yapılmış, 23/10/2023 tarihli ön inceleme duruşmasının 6 nolu ara kararı uyarınca tefrik kararı verildiği ve mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Dava; İİK 67/1 maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması hususu dava şartıdır. HMK’nın 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138/1 maddesine göre mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verebilir. Mahkeme gerekli görürse bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasına da davet edebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2019 tarihli ve 2017/15-2141 esas 2019/442 karar sayılı bir kararında HMK dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında tarafların dinlenmesine ihtiyaç bulunmadığı kanaatine varılmakla dosya üzerinden inceleme yapılmış, bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizce dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmamıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/1 bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 49. Maddesinde “Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler” başlığı altında finansal hizmetlerin, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade edeceği, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olduğu belirtilmiş, 73/1 Maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş. 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu hadisenin hususiyetleri itibari ile:
Somut uyuşmazlıkta da dosya muhtevası itibari ile bir kısım tüketici kredisi alacağı da takibe konu edildiğinden müddeabih olarak bu miktarın icra dosyasındaki alacak dökümü tasnifi;
9.489,47+748,86+59,18+2,96=10.300,47 TL miktar açısından mezkûr miktarın tüketici kredisi kaynaklı olduğu anlaşılmakla
Buna dair kısım yönünden tüketici mahkemesinin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari amaçla yapıldığı hususunda sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, davacı vekilince krediden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla açılan icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptali talep edilmiş ise de dosya içerisindeki sözleşmenin Tüketici kredisi olduğu ve davalının da gerçek kişi olduğu ve 6502 sayılı yasanın 3/1 ve 49. md. Hükümleri nazara alındığında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu, Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsizliği nedeniyle açılan davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı asilin yokluğunda(duruşmadaki tefrik açısından yüzüne) açıkça okunup usulden anlatıldı. 23/10/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı