Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/466 E. 2023/568 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/466 Esas
KARAR NO : 2023/568
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasıyla … ve Ticaret Limited Şirketi, … ve … aleyhine açılan dava dilekçesinde özetle; Asıl borçlu … Ve Tic.Ltd.Şti ile müvekkili bankanın … şubesi arasında kredi genel sözleşmelerinin imzalandığını ve sözleşmelere istinaden borçlu şirkete kredi açılarak nakdi, gayri nakdi krediler kullanıldırıldığını, şirketin pay sahibi ortağı diğer davalıların ise söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle borcun ödenmemesinden doğan sorumluluğu üstlendiklerini, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle taraflar arasında imzalanmış bulunan kredi sözleşmelerinde yer alan yetkiye istinaden müvekkili banka alacağına muacceliyet verildiğini ve takibe konu alacağın ödenmesi için davalı borçlulara ihtarname keşide edildiğini, borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile takip tarihi itibari ile toplam 5.599.389,24TL üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalı borçluların icra dosyasından kendilerine gönderilen ödeme emrini tebellüğ ettiğini, borca ve ferilerine, yetkiye haksız itirazda bulunduklarını ve icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, sürecin anlaşamama ile son bulduğunu, borçluların yetki itirazının haksız olduğunu, zira taraflar arasında imzalanmış olan Kredi Sözleşmesinin Yetkili Mahkeme, İcra Daireleri ve Kanuni Düzenlemeler başlıklı 19. Maddesinde açıkça anlaşmazlıkların çözümünde İzmir Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun taraflar arasında sözleşildiğini, bu nedenle yetki itirazının haksız olduğunu, davalı borçluların faize ilişkin itirazlarının da yasal dayanağının bulunmadığını, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 68/b maddesi koşullarında borçluya tebliğ olunan kat ihtarına borçlunun herhangi bir itirazda bulunmadığını, böylece kat ihtarındaki asıl alacak miktarı ve talep edilen faiz oranının kesinleştiğini, itiraz edilmeyen hesap özetinin İİK.68.maddede yazılı belgelerden sayılma niteliğine dönüştüğünü, davalılara tebliğ edilen ihtarnameye itiraz etmeyen davalılar açısından ihtarnamede belirtili tüm alacaklar ve faiz oranının kesinleştiğini, davalıların takip konusu alacağa ve ferilerine yaptığı itirazın tamamen haksız olduğun bildirerek davalı borçluların İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. e sayılı dosyasında aleyhlerine yapılan takibe yaptığı tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, itiraz edilen kısım üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın iddia ettiği hak ve alacakların kabul anlamına gelmemek kaydıyla zaman aşımına uğramış olup davanın reddi gerektiğini, İzmir …İcra Müdürlüğü … E. Numaralı dosyasında alacaklı sıfatıyla yer alan davacı yanın bir miktar paradan ibaret alacağı nedeniyle icra takibini İzmir İcra Müdürlüğünde başlattığını, oysa yetkili icra müdürlüğünün müvekkillerinin yerleşim yerinin bulunduğu Manisa İcra Müdürlüğü olduğunu, nihayetinde taraflarınca borca ve yetkiye ilişkin itirazda bulunulduğunu, müvekkillerin Manisa ili Yunusemre ilçesinde ikamet ettiğini, bu durumda yetkili Mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkillerinin evli olduğu halde kefalet sözleşmesinde eşinin rızasının alınmadığını, akdedilen kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilleri … ve …’ın kefalet sözleşmesinin akdedildiği tarihte evli olup eşin rızası alınmadan yapılan kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olup müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığından iş bu davanın reddinin gerektiğini, itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, müvekkillerinin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı yanın iş bu hususu bildiği halde müvekkilleri aleyhine icra takibine giriştiğinden aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile yetkili Mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkemenin yetkisizliğine, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın tüm müvekkilleri yönünden esastan reddine, davacının kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğinden davacı aleyhine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında düzenlenen tensip tutanağıyla davalılar … ve …’a uyap sistemi üzerinden vasi atandığı uyarısı çıktığından Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı dosyalarının Uyap sistemi üzerinden celbine karar verilmiştir.
Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararının incelenmesinde Alparslan Savaşır’ın TMK 407. Maddesi gereğince kısıtlanmasına ve …’ın vasi olarak atanmasına, hükümlünün salıverilmesi ile HMK 471. Maddesi gereğince ek karar olmaksızın kısıtlılığının sona ermesine ilişkin 26.10.2022 tarihinde karar verildiği belirlenmiştir.
Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararının incelenmesinde …’ın TMK 407. Maddesi gereğince kısıtlanmasına ve kendisine …’ın vasi olarak atanmasına, hükümlünün salıverilmesi ile HMK 471. Maddesi gereğince ek karar olmaksızın kısıtlılığının sona ermesine ilişkin 15.09.2022 tarihinde karar verildiği belirlenmiştir.
Dosyaya ibraz edilen arabuluculuk son tutanağında arabuluculuk görüşmesine … ve …’ın vekilinin konferans yoluyla katıldığı belirlenerek Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davalılar … ve … yönünden açılan davanın söz konusu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
Somut olayda Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davacı tarafça … Gıda San ve Tic Limited Şirketi, … ve … aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itirazlarının iptaline yönelik olarak … Gıda San ve Tic Limited Şirketi … ve … aleyhine açılan davada davalı …’ın Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararıyla; Davalı …’ın Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararıyla TMK 407. Maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verilerek, kendilerine vasi atandığı, ancak arabuluculuk görüşmesinin adı geçen davalıların vasisi veya vasinin verdiği vekaletnameyle vekilin hazır olduğu şekilde sonlanmadığı, bu durumda arabuluculuk dava şartının usulüne uygun gerçekleşmediği belirlenerek davalılar … ve … yönünden açılan davanın Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar vasinin verdiği vekaletnameyle vekil tarafından temsil edilmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Arabuluculuk ücretinin işbu dosyanın tefrik edildiği Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında nazara alınmasına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tebliğden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/06/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır