Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/315 E. 2023/353 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/315 Esas
KARAR NO : 2023/353
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 13/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Dava (İtirazın İptali) davasında mahkememizin … Esas sayılı dosyasından davalı … yönünden tefrik edilen dosya mahkemizin iş bu esasına kaydedilmekle,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … şubesi ile … Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd Şti ve müşterek borçlu müteselsil kefiller … Dekorasyon İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd Şti, …, … ve … arasında genel kredi ve teminat sözleşmeleri akdedildiğini, genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden Diğer/Ticari Kredi Hesapları açıldığını ve kullanıldırıldığını, taksitlerin zamanında ödenmediğinden hesapların 05/05/2021 tarihinde kat edildiğini, … ticari kredi hesabının kat tarihi itibariyle 559.203,98 TL, … ticari kredi hesabının kat tarihi itibariyle 510.179,14 TL, … sayılı ticari kredi hesabının kat tarihi itibariyle 251.342,20 TL borcu bulunduğunu, ayrıca borcun borçlu nezdinde 4 adet çek yaprağı için 5941 sayılı Çek Kanunu uyarınca çek garanti tutarı olan 10.680,00-TL sorumluluğu bulunduğunu, 1.090.725,32 TL nakit borç ve 4 adet çek garanti tutarı 10.680 TL’sının da bankaya depo edilmesi için Beyoğlu … Noterliğinin 05/05/20211 hesap kat tarihli, 29739 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide olunduğunu, hesap kat ihtarı ve ekinde bulunan hesap özetinin muhataplara tebliğ edildiğini, tebliğ edilen hesap özetine borçlu şirketin ve kefillerin hiçbir itirazının olmadığını, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, borçlulardan müteselsil kefil …’nın vefat ettiği anlaşıldığından borçlunun yasal mirasçıları …, …, …, … ve … adına takip başlatıldığını, mirasçılardan …, …, … İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile mirası reddettiklerinden takibe itiraz ettiklerini, …’in de İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile mirası reddettiğinden takibe itiraz ettiğini, adı geçen mirasçıların borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlu …’nın ise vesayet altında olduğundan vasisi … tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası açılmış olsa da dosya takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırıldığını, … için verilmiş bir reddi miras kararı ya da mirasın hükmen reddine ilişkin bir karar bulunmadığından …’nın borçtan sorumluluğunun devam ettiğini, …’nın mirası reddettiğinden bahisle borca itiraz etmiş olsa da kendisinin sorumluluğunun Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının olması sebebiyle devam ettiğini, davalıların Kgf teminatlı kredileri bulunduğunu ve Kgf tarafından Bankaya henüz ödeme yapılmadığını, Kgf tarafından bankaya ödeme yapıldığı takdirde yapılan tahsilatın ise Kredi Garanti Fonu ile müvekkili banka arasında düzenlenen kefalet protokolü gereğince müvekkili bankanın tahsilat yükümlülüğünde olduğunu, Kgf ile yapılan protokole istinaden Kgf’ye karşı sorumluluğunun devam ettiğini, Kgf tarafından gerçekleştirilen ödemenin, bankaca kurum adına tahsil edilmek üzere takip edildiğini, bu sebeple yapılan ödemelerin dava değerinden düşülmediğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı Hasan Tımarlı’ya İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında vasi atandığını, babası Şerafettin Tımarlı’nın vefatı sonrası bütün mirasçıların terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddi davası açtığını ve mirası reddettiğini, …’nın vasisi tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan mirasın reddi davasının ise takipsiz bırakılması nedeni ile işlemden kaldırıldığını, muris …’nın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddi davası açılabilmesi için İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yetki talep edildiğini ve mirasın hükmen reddi için dava açılacağından tarafına süre verilmesini talep ettiklerini, müvekkili …’nın kredi sözleşmesine kefil olarak imza atmasına rağmen, kefalet sözleşmesi için aranılan şartların dosyada eksik olduğunu, sözleşmenin her sayfasının altında kefilin imzasının olmadığını, kefalet miktarının tam olarak belli olmadığı için çek bedellerinin de ihtarnameye eklenerek kefilin sorumlu olamayacağı miktarların ilave edildiğini, kefalet sözleşmesi yapıldığı sırada mevcut olmayan borçların kefilden talep edilemeyeceğini, ödeme planında görüleceği üzere taksitli krediler ödeme planı başlıklı belgede müvekkili …’nın şahsi olarak imzasının bulunmadığını, 11/07/2017 tarihinde ticari kredilerde eş muvafakatnamesi başlığı altında …’nın eşi …’dan muvafakatname alındığını ve içeriğinde … adına açılmış ve açılacak her türlü krediler ile adı geçen borçları için alındığının belirtildiğini, metnin içinde …’nın 3. Kişilere keilliği için muvafakat verildiğinin belirtilmediği gibi muvafakat tarihinden 1 ve 2 yıl sonra … inşaat Ltd Şti’nin ödenmeyen kredileri için müvekkilinin borçlandırıldığını, eş rızasının somut ve belirli bir kefalet sözleşmesi için ve her sözleşmeye dair ayrı ayrı olmak üzere verilmesi gerektiğini, ileri ki tarihlerde akdedilecek kefalet sözleşmeleri için genel muvafakat verilemeyeceği hükmünün icra takibi açılırken göz önüne alınmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, %20 inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasındaki icra takibinin davacı banka tarafından …, …, …, …, …, …, … İnşaat Orman Ürünleri San ve Tic. Ltd. Şti, … Dekorasyon İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti aleyhine 1.134.241,14 TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız takip yoluyla yapıldığı, takip dosyası içerisinde 08/06/2021 tarihli “Mal Beyanımdır” konulu …’ya ait dilekçede “1.Alacaklı tarafından esas nosu ve icra müdürlüğü belirtilen icra dosyası ile aleyhine yapılan icra takibi ile ilgili olarak yasal zorunluluk gereği süresinde mal beyanımı bildiriyorum.2-:orcu Kabul ediyorum ancak ödeme gücüm bulunmamaktadır. Üzerime kayıtlı hiçbir menkul ya da gayrimenkul malım ya da gelirim, üçüncü şahıslarda herhangi bir hak ya da alacağım bulunmamaktadır..” şeklinde beyanının bulunduğu ayrıca yine 08/06/2021 tarihli …’ya ait dilekçesi ile “Murisimiz … vefat ettiğinde mirasçılar olarak borcu ödememiz talep edilmiştir, tarafımızca yasal süresi içerisinde İzmir … Sulh hukuk Mahkemesine … Esas nolu mirasın gerçek reddi davası açılmış olup ilgili evrak ekte sunulmuştur. Tarafımıza tebliğ edilen borcu kabul etmiyoruz ve reddediyoruz… ” şeklinde beyanın bulunduğu belirlenmiş; Taraf vekillerine …’nın icra dosyasındaki dilekçeleri yönünden beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına verdiği 27/12/2022 tarihli beyan dilekçesinde, davalı …’nın İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına hem kabul beyanı hem de borca itiraz beyanı sunduğunu, hangi dilekçenin önce verildiği tespit edilememiş olmakla, icra müdürünün 09/06/2021 tarihle almış olduğu kararla takibin durdurulduğunu, borçlunun borca itirazı üzerine takip durduğunu bildirerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davalılar vekili verdiği 28/12/2022 tarihli dilekçesinde açılan icra takibi sonrası …’nın 08/06/2021 tarihinde iki ayrı dilekçe verdiğini, mal beyanında bulunan borçlu olarak kendini tanımladığı ilk dilekçesinde borcu kabul ediyorum, ancak ödeme gücüm bulunmamaktadır diyerek şahsi borcunu kabul ettiğini, ikinci dilekçede ise muris … vefat ettiğinden mirasın gerçek reddi davası açıldığından tebliğ edilen borcu kabul etmediklerini belirtip itiraz bulunduğu, … ile ilgili her ne kadar itirazın iptali davası açılmış ise de şahsi kefalet için borca itirazının olmaması murisinden kalan borç için mirasın reddi yapması nedeniyle itiraz etmiş olması nedeniyle açılan davanın reddine, 13/04/2023 tarihli duruşmada %20 inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, Söz konusu dosyanın 13/04/2023 tarihli duruşmasında da …’nın kendi kefaletinden dolayı borcu kabul ettiği için davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında … yönünden açılan dava tefrik edilerek Mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiş; Dosya üzerinde yapılan ön incelemede, Mahkememizin … sayılı dosyasında davacı bankanın … şubesi ile … İnşaat Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd Şti ve müşterek borçlu müteselsil kefiller … Dekorasyon İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd Şti, …, … ve … arasında genel kredi ve teminat sözleşmeleri akdedildiğini, …’nın vefat ettiği mirasçıları …, …, …’nın mirası red ettikleri, …’nın mirası red ettiğine dair bir karar olmadığından, …’nın sözleşmede müşterek ve müteselsil kefil olması nedeniyle sorumluluklarının devam ettiği bildirilerek … ve … aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki davalı itirazlarının iptaline yönelik olarak dava açıldığı, , İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takip talebinde “…’nın aynı zamanda müşterek ve müteselsil kefil olarak sorumluluğu vardır” açıklamasının yer aldığı, davalı …’nın takip dosyasında 08/06/2021 tarihli “murisleri …’nın vefat ettiğinden dolayı mirasın gerçek reddi davası açıldığından, borcu kabul etmediklerini” bildirir ayrıca “mal beyanı konulu borcu kabul ettiğini” bildirir iki ayrı dilekçesinin olduğu, davalı vekilinin …’nın şahsi kefaletinden dolayı borca itirazının olmadığını bildirdiği, bu hale göre davalının takip konusu sözleşmedeki kefaletine ilişkin davalı …’nın borca itirazının bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirlenerek davanın HMK 114/1-h ve 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7. Maddesi gereğince 4.600 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/04/2023
Başkan …
e-imzalı

Üye…
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Katip…
e-imzalı