Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/284 E. 2023/311 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/284 Esas
KARAR NO : 2023/311
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı/borçlu … ÜRÜNLERİ OTOMOTİV TURİZM SAN VE TİC LTD ŞTİ. davacı müvekkili banka Karabağlar Şubesinin … numaralı ticari müşterisi olduğunu, davalı/kefil lll davalı şirket yetkilisi olup, aynı zamanda dava konusu borca (krediye) ilişkin kefaletname imzaladığını, davacı müvekkili banka ile davalı/borçlu arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine ve Tacir Olan Tüzel Kişilerin Çek Hesabı Açılması ve Çek Karnesi Taleplerinde Alınacak Beyanname’ye istinaden davalıya çek hesabı tahsis edilmiş ve çek karnesi kullandırıldığını. çek hesabı neticesinde davalı/borçlu ve davalı/kefil, müvekkili bankaya asıl alacak olarak 3.600,00 TL borçlandığını, davalıların Sözleşme hükümlerine aykırı davranması, çek hesabı borcunu ödememesi nedeniyle, borcun ödenmesine ilişkin 27.04.2022 tarihli ihtarname davalıların müvekkili bankaya bildirmiş olduğu adreslerine gönderildiğini, ancak, ihtara rağmen borcunu ödememesi nedeniyle davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı/borçlu ve davalı/kefil, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinde belirtilen toplam alacak miktarı olan 3.623,62 TL’ye itiraz etmiş ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borca itiraz evrakı tarafımıza tebliğ edilmemiş olup, UYAP üzerinden öğrenildiğini, davalıların bu itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, yargılama sırasında davacı müvekkili bankaya ait kayıtlar vs. üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesi davalının itirazının haksız olduğu sabit olacağını, arabuluculuk görüşmelerinde olumlu sonuçlandırılamadığını, davalıların itirazındaki amaç tamamen takibi uzatmaya yönelik olup kötü niyetli olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; davalıların İzmir … İcra Müd.nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin … esasına kaydı yapıldığı, dosya üzerinde yapılan incelemede; evveliyatta arabuluculuk tutanak aslı ve muhtevası itibari ile davalılardan …’nin taraf olarak yer almadığı; arabuluculuğun münhasıran davalı şirket ile yapıldığı anlaşıldığından mahkememizin 05/04/2023 tarihli duruşmasının 5 nolu ara kararı uyarınca “davalı …’ne vaki dava bakımından evrakın tefrik edilerek tefriken dava şartı yokluğu sebepli davanın reddine, dair karar yazılmasına, tefrik dosyaya kırtasiye olmaması adına yalnızca dava dilekçesi ,arabuluculuk evrakının alınmasına” karar verilmiş, dosya tefrik yapılarak mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.’nun 5-(A) maddesine göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, davacı vekilince dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı, arabuluculuk son tutanak fotokopisinin/suretinin sunulduğu görülmekle davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18-(A)-2) maddesi gereğince; tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin yedi günlük kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği; aksi takdirde, davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren tensip tutanağının tebliğ edildiği, verilen kesin süre içerisinde tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı görülmekle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18-(A)-2) maddesindeki düzenleme gereğince; davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair Yargıtay ‘nin 19.04.2022 tarihli Esas No : Karar No : sayılı ilamı;
“… Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca aynı konuya ilişkin talep Dairemize daha önce iletilmiş ve Dairemizin 17.06.2020 T, … E, … K. sayılı kararı ile “taraf veya vekillerinin 7036 sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince ‘arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini’ elden veya UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz etmemesi halinde, bu belgelere UYAP sistemi üzerinden erişebilme imkânının olmasının sonuca etkisinin bulunamayacağı, bu durumda davanın dava şartı yokluğunda usulden reddinin gerekeceği; taraf veya vekillerinin arabuluculuk son tutanak fotokopisinin/suretinin dosyaya sunmasının yeterli olmadığı, 7036 sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince bu tutanağın aslının veya onaylanmış bir örneğinin elden veya UYAP sistemi üzerinden dosya ibrazının gerektiğine ve uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verilmiştir… ” şeklindedir.
6235 sayılı HUAK’ın 18/A-2. bendine göre, “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne aykırıdır. Bu hüküm uyarınca “herhangi bir işlem yapılmadan” tabirinden kasıt arabulucuya başvuru için taraflara süre verilmeyeceği, başka hiçbir usuli işlem yapılmadan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğidir. Bu nedenle, yasanın çok açık hükmü karşısında zorunlu arabuluculukta arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı davadan önce gerçekleştirilmek zorunda olup HMK’nın 115/2. maddesi kapsamında tamamlanabilir bir dava şartı olarak görülmemiştir. (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20.12.2022 tarihli, Esas No: … Karar No: …. sayılı ilamı)
Zorunlu arabuluculukta arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı davadan önce gerçekleştirilmek zorunda olup HMK’nın 115/2. maddesi kapsamında tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınması gerekli 179,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023
Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı