Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/129 E. 2023/484 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/129 Esas
KARAR NO : 2023/484
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/03/2014 tarihinde davalı banka ile dava dışı borçlu … Parke ve Dekr. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı iddiası ile davalı banka tarafından davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının 2014-2015 tarihini taşıyan sözleşmelerdeki müteselsil kefaletinin geçerli olmadığını, müteselsil kefil ibaresinin ve sorumlu olduğu azami miktarın müteselsil kefilini el yazısı ile olması gerektiğini, ancak sözleşmede müteselsil kefil ibaresinin hiç yazılmadığını, bu nedenle kefaletin geçerli olmadığını, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, iş bu davaya 26/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve 20/03/2015 tarihli Ticari Kredi Kartı sözleşmesinin konu olduğunu, bu davaya konu olan sözleşmenin kefalete ilişkin 41. ve 47. sayfasında ki yazı ve rakamların davacının eli ürünü olmadığını, davalı banka tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına konu olan sözleşmelerde ki ve iş bu dosyaya konu edilen sözleşmelerde ki müteselsil kefaletlerin geçerli olmadığını, davacının aracını 08/05/2015 tarihinde sattığını, o tarihte davalı bankaya karşı geçerli bir borcunun olmadığını, açıklanan nedenlerle 26/03/2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesindeki veya ortaya çıkabilecek sair sözleşmelerdeki müteselsil kefalet ilişkin rakam, yazı ve imzaların davacının eli ürünü olmadığından başlatılan icra takibinin davacının araç satış tarihi olan 08/05/2015 tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı yönünden takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip başlatmış olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı banka vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davacı tarafından İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hali hazırda aynı konuya ilişkin menfi tespit davası bulunduğunu ve bu davanın 26/03/2016 tarihli ve 20/03/2015 tarihli sözleşmelerde müteselsif kefaleti geçerli olmadığından davacının aracı sattığı tarih olan 08/05/2015 tarihinden itibaren borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davası olduğu, açılan iş bu davanın 26/03/2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde ki müteselsil kefaletinin geçerli olmadığından davacının aracı sattığı tarih olan 08/05/2015 tarihinden itibaren borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davası olduğu, yani birkaç kelime ile değişiklik yapıldığını, içeriğin ve dava konularının aynı olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine ilişkin 10/05/2016 tarihinde kefalete ilişkin ek protokoller imzalandığını, davacının bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, Kredi Sözleşmesinin Beyoğlu … Noterliği’nin 28/12/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini ve icra takibi yapıldığını, davacının dava dilekçesinde kefalet sözleşmesinin usulüne uygun olamadığını beyan ettiğini ancak bu hususun gerçeği yansıtmadığını, davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının kesinleştiğini, icra takibine ilişkin herhangi bir itirazın yapılmadığını, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun düzenlendiğini ve davacının müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle derdestlik itirazının kabulü ile görülmekte olan dava konusu ile İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyasının konusu aynı olduğundan davanın açılmamış sayılmasına, dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin ayrı ayrı reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dosya; … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.- … K. Sayılı verilen kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, alacaklısının dosyamız davalısı banka olduğu, borçluların dosyamız davacısı … ve dava dışı … ile … ve Dekr. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, davalı banka tarafından borçlular aleyhine Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak toplam 139.894,02 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin uygulandığı ve dosyanın kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/05/2023 tarihli dilekçesi ile davalı ile yapılan protokol gereği davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 29/05/2023 tarihli dilekçesi ile iş bu davada feragatı kabul ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talep ve alacakları taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat, 6100 Sayılı HMK nun 307. maddesinde düzenlenmiş olup davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat, davaya son veren hem usul, hem maddi hukuka ilişkin taraf (davacı) işlemlerinden biri olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragatin geçerliliği için davalının veya mahkemenin kabul beyanına ihtiyaç yoktur.
Açıklanan nedenlerle, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Feragat muhakemenin ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunu madde 22 gereğince alınması gerekli harcın 1/3’ü olan 59,96 TL’nin dava açılırken peşin olarak yatırılan 170,78 TL’den mahsubu ile 110,82 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen taraflara iadesine,
4-Davalı vekilinin talebi dikkate alınarak, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/05/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı