Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/12 E. 2023/403 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/12 Esas
KARAR NO : 2023/403
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; dava dışı sigortalı …’a ait müvekkili sigorta şirketinde … nolu İş’te Konut Sigorta Poliçesi ile korumalı olan İzmir ili … ilçesi … mahallesi … sokak no:.. … adresinde bulunan konutta elektriksel kaynaklı hasar gerçekleştiğini, bahsi geçen konuttaki hasarın; 28/12/2021 tarihinde yaşanan ani voltaj dalgalanması neticesinde sigortalı konutta bulunan … marka ısı pompasında hasar meydana geldiğini, söz konusu hasar nedeniyle sigortalıya 11/02/2022 tarihinde 13.500,00 TL ödeme yapılmış olup ödemeye ilişkin dekontun sunulduğunu, yine ekte sunulan ekspertiz raporuna göre, söz konusu hasarın, ani ve yüksek voltaj dalgalanması nedeniyle meydana geldiğini, bölgede elektrik dağıtımı konusunda … EDAŞ’ın yetkili olduğunu, bu nedenle Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 13.500,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 11/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Şirket kayıtlarında yapılan incelemede; 28/12/2021 tarihinde İzmir İli … İlçesi … Mahallesi … sokak no : … adresinde yeni tesis çalışması yapan Şirket yüklenicisi inoven ve entek ortak girşimi firmasının alt yüklenicisi … firması’nın … box arası kabloya kazı esnasında hasar vermesi nedeni ile cihaz hasarı oluştuğunu, bir sorumluluk yüklenecek ise bile bu sorumluluk İlgili Hizmet Alım Sözleşmesi gereği yüklenici firma olan … ORTAK GİRİŞİMİ ne ait olması gerektiğini, bu nedenle davanın önce husumet nedeniyle reddine, ayrıca davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Maddi Tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır.
Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Somut uyuşmazlığın davacı sigortanın … adına, konut sigortasının yapılmasından kaynaklandığı, davacının ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiile ilişkin olduğu bu nedenle de görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari amaçla yapıldığı hususunda sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, davacının gerçek kişi olduğu ve 6502 sayılı yasanın 3/1 ve 49. md. Hükümleri nazara alındığında yapılan konut sigortasının haksız fiile ilişkin olduğu dikkate alınmak suretiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsizliği nedeniyle açılan davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada sigortanın türü konut sigortası, sigorta ettiren kişinin de gerçek kişi olması nedeniyle, davacı sigorta şirketinin, halefiyet kuralı gereğince dava dışı gerçek kişi adına bu işlemi yapması gerekeceğinden Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.08/05/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı