Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/894 Esas
KARAR NO : 2023/195
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın “…Mah. … Sk. No : ……” adresinde faaliyet gösteren “… Restorant” isimli restoranın işletmeciliğini yaptığını, işletmesinin ayrıca alkol ruhsatı bulunduğunu, davalı şirketin alkollü içeceklerin üretimi ve pazarlamasını yapan kamu dışında kurulmuş ilk özel şirketlerden birisi olduğunu, müvekkilinin uzun süreli iş yapma düşüncesi ile davalı şirkete; Tapuda Muğla, …, …Mahallesi, … pafta,…… ada……. parsel sayılı 548 m2 lik, 629/5120 arsa paylı, 1. Kat 5 nolu bağımsız bölüm üzerine 14.09.2018 tarihli … yevmiye nolu borç ipoteğinin konulmasını sağladığını, davalı şirketin müvekkiline ipotek senedinde belirtilen nakit bir borç vermediğini, ödünç para vermenin şirketin amaçları ve faaliyet konuları arasında bulunmadığını, tapuda bir borç ipoteği kurulmuş isede şirketin verdiği ödünç para yada bir borç bulunmadığını, ipotek kurulmadan önce doğmuş bir borç bulunmadığını, taraflar arasında bir ticari ilişki söz konusu olmadığını, davacıya açılmış ve davalı şirket tarafından ödenmiş bir kredi bulunmadığını, davalı şirketin İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında; Tapuda Muğla, …, …Mahallesi, …..pafta…… ada …parsel sayılı 548 m2 lik, 629/5120 arsa paylı, 1. Kat 5 nolu bağımsız bölüm üzerine konan 14.09.2018 tarihli … yevmiye nolu 500.000,00 TL tutarlı ipoteğin paraya çevrilmesi için icra işlemini başlattığını, dosyada müvekkiline ait taşınmazın … İcra Müdürlüğünün …… talimat sayılı dosyasında satışa çıkartılmış olduğunu, 3. Kişi tarafından 09.05.2022 tarihli ihalede satın alındığını, anılan ihalenin feshi amacıyla açılan … İcra Hukuk Mahkemesinin ……. E. Sayılı dava dosyasının halen derdest olduğunu, davacının davalıya İzmir 22. İcra Müdürlüğünün ……. E. Sayılı dosyasındaki borçlu olmadığının tespiti ile, takibin müvekkili açısından durdurulmasına, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) menfi tespit davasına ilişkin 72/son bendinde yer alan, “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” Hükmü uyarınca menfi tespit davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğinini belirtildiğini, yetki kuralı değerlendirildiğinde, somut olayda, ana para ipoteğine dayalı ilamlı icra takibinin İzmir 22. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden İzmir Adliyesinde açılmış olduğunu, müvekkili şirketin merkez faaliyet adresinin İzmir olduğunu, davanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerekirken, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olmasının hatalı olduğunu, yetkiye itiraz etme zaruretinin hasıl olduğunu, davacının resmi senede geçirilmiş hukuki işlemlerin gerçek olmadığını ileri sürdüğünü, davacının resmi senedin belirtilen özelliği nedeniyle bu iddiasını ispat edecek güçte bir delil de sunmadığını, davacının ipotek resmi senedinde belirtilen ilişkinin aksini, aynı güçte delille ispatlayamadığını ve senette yazılı tutarı almış olduğunun kabulünün gerekeceğini; bu tutarın alınmadığı veya ödendiğine ilişkin de bir delil sunamadığı gözetildiğinde direnme kararının yerinde olmadığının da anlaşıldığını, somut olayda tacir sıfatını haiz davacının, Müvekkil Şirket’ten 500.000-TL bedelli ticari kredi kullandığını 14.9.2018 tarihli ipotek resmi senedinde ikrar etmiş ve borcunu ödememiş olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından bu takibe ilişkin olarak icra mahkemesi nezdinde icranın geri bırakılması yoluna dahi başvurulmadığını, müvekkili şirketin içecek üreticisi olarak, bir restoran işletmecisi olan davacıyla sürdürülebilir bir ticari ilişki kurmanın gerektirdiği finansman kapsamında davacıya bu krediyi sağladığını, davanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğinden, yetkisizlik kararı verilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve hukuka aykırı mezkur davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İzmir 2 Atm’nin görevsizlik kararında özetle; Tapu kayıtlarında ticari kredi alım hususlarında ödünç para verme işleminden kaynaklandığı ve finans mahkemesi sıfatıyla mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen dosyanın incelemesinde; ipoteğin fekkine konu edilen Muğla ili … ilçesi ……ada …….parseldeki ipotek şerhinde, davalı adına şerhin bulunduğu, borç miktarının 500.000,00 TL olduğu, FAİZSİZ birinci derecede, ipotek tarihinin ise 14/09/2018 tarihli olduğu görüldü.
HSK’nın 25/11/2021 tarihli …..sayılı kararında finans mahkemesi sıfatıyla bakılacak dava türlerinin sayıldığı, ikinci maddesinde Medeni Kanun 962, 696. maddeleri arasında ödünç verme işi ile uğraşanlar maddesinden anlaşılması gereken yine Medeni Kanunumuzun 940. Maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; kanun koyucu rehin karşılığı ödünç verme faaliyetini izne bağladığı, bu kapsamda kredi veren olarak teslimsiz tescilli hayvan rehini sözleşmesinin tarafı olan yetkili makamlar tarafından izin verilen kuruluşlar ve kooperatifler, benzer şekilde ticari işlerden rehin alan sıfatını 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar ve finans kuruluşları ile finansal kiralama, factoring ve finansman şirketleri kanunu uyarınca faaliyet gösteren finansal kuruluşlar ile kredi ve kefalet sağlayan kamu kurum ve özel kurum kuruluşlarının mahkememizin finans mahkemesi sıfatıyla bakması gereken kurum ve kuruluşlar olduğu, kanunda açıkça belirtilmiş ve sayılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce mahkememize görevsizlik nedeniyle gönderilen davada Dava dilekçesinde davacıya ait Muğla ili … ilçesi …Mahallesi ………ada ……. parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine 500.000,00-TL bedelli borç ipoteği uygulandığını, ipotek senedinde borç kredi kullanımının yer aldığını ancak davalı şirketin kredi kuruluşu olarak çalışmadığını, davacı şirket ile arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin gerçekte davacıya 500.000,00-TL tutarlı bir borç para vermiş olmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki ile davacı şirketin borçlu olmadığına yönelik menfi tespit talebinde bulunulduğu, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 25/11/2021 tarih, 1232 karar nolu kararı ile “13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden” kaynaklanan davaların finans davalarına bakmakla görevlendirilmiş Asliye Ticaret Mahkemelerince görüleceği düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 4.1./f bendinde “ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden” kaynaklanan davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiş olup, somut olayda dava konusu uyuşmazlığın karz ipoteğinden kaynaklandığı, dosyada yer alan tapu kayıtlarında davalı şirket tarafından davacıya ticari kredi kullandırıldığından bahisle ipotek tesis edildiğinin belirtildiği, davacının menfi tespite yönelik talebinin tapu kayıtlarında yer alan ticari kredi alımı hususunda olduğu ve uyuşmazlığın ödünç para verme işleminden kaynaklandığı anlaşıldığından dosyanın finans ihtisas mahkemesi sıfatıyla İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın mahkememize gönderildiği ancak mahkememizce yapılan incelemede HSK’nın 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararında finans mahkemesi sıfatıyla bakılacak dava türlerinin sayıldığı, ikinci maddesinde Medeni Kanun 962, 696. maddeleri arasında ödünç verme işi ile uğraşanlar maddesinden anlaşılması gereken yine Medeni Kanunumuzun 940. Maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; kanun koyucu rehin karşılığı ödünç verme faaliyetini izne bağladığı, bu kapsamda kredi veren olarak teslimsiz tescilli hayvan rehini sözleşmesinin tarafı olan yetkili makamlar tarafından izin verilen kuruluşlar ve kooperatifler, benzer şekilde ticari işlerden rehin alan sıfatını 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar ve finans kuruluşları ile finansal kiralama, factoring ve finansman şirketleri kanunu uyarınca faaliyet gösteren finansal kuruluşlar ile kredi ve kefalet sağlayan kamu kurum ve özel kurum kuruluşlarının mahkememizin finans mahkemesi sıfatıyla bakması gereken kurum ve kuruluşlar olduğu, kanunda açıkça belirtildiği ve sayıldığı anlaşılmakla Davacı tarafından açılan iş bu davada yukarıda belirtildiği üzere; davalı şirketin finans, ödünç para verme işlemini yapmada dosyada açıkça bu hususta izin alan kurum ve kuruluş olmadığı ayrıca davalı şirketin aldığı ipoteğin, ipotek tapu kaydında faizsiz ipotek olduğu, şirketin Ticaret Sicil Kaydı incelemesinde finans kaydı olmadığı, TTK kapsamında kurulan normal bir şirket olduğu, HSK’nın 1232 Sayılı kararında sayılan kurum ve kuruluş olmadığı, bu kapsamda binaen dava türü olmadığı, davanın normal ticari ilişkiden kaynaklanan ipoteğin fekki menfi tespit davası olduğu, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilip görev hususunun dava şartlarından olup davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilebileceği hususu da dikkate alındığında, dosyanın İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, Mahkememizce verilen işbu karar ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas …karar sayılı dosyasından verilen karar arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6/23. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada yukarıda belirtildiği üzere; davalı şirketin finans, ödünç para verme işlemini yapmada dosyada açıkça bu hususta izin alan kurum ve kuruluş olmadığı ayrıca davalı şirketin aldığı ipoteğin, ipotek tapu kaydında faizsiz ipotek olduğu, şirketin Ticaret Sicil Kaydı incelemesinde finans kaydı olmadığı, TTK kapsamında kurulan normal bir şirket olduğu, HSK’nın 1232 Sayılı kararında sayılan kurum ve kuruluş olmadığı, bu kapsamda binaen dava türü olmadığı, davanın normal ticari ilişkiden kaynaklanan ipoteğin fekki menfi tespit davası olduğu, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememizce verilen karar ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu anlaşılmakla, Mahkememiz kararının yasa yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde dosyanın merci tayini için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6/23. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
4-Harç ve masraf hususunun HMK 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.13/03/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır