Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/85 E. 2022/487 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/85 Esas
KARAR NO : 2022/487

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.06.2021 tarihinde İzmir İli Bornova İlçesinde maliki davalı … SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. olan ve kaza anında davalı …’ in sevk ve idaresinde bulunan ‘’… ” plakalı aracın ‘’..’’ plakalı araç olan müvekkilinin aracı ile çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkiline ait aracın maddi hasara uğradığını, taraflarca tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, kaza tutanağından da anlaşılacağa üzere … plakalı aracın sürücüsü davalı …’in kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, söz konusu kazada oluşan hasarın tazmini için kazada kusurlu aracın trafik sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş. ye başvurulduğunu, ve Sigorta şirketi tarafından açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında hasar ödemesi yapıldığını, ancak kaza sonrasında müvekkilinin maliki olduğu orijinal aracın piyasa değerinde, yapılan tamirat ve bu kaydın tramerde gözükecek olması nedeniyle ciddi düşüş olduğunu, bu değer kaybı nedeniyle müvekkilnin aracını gerçek piyasa fiyatından daha düşük bir bedele satmak durumunda kalacağını, dolayısıyla davalı araç sürücüsünün haksız eylemiyle sebebiyet verdiği trafik kazası sebebiyle müvekkilinin aracında doğan bu zararın da tazmininin gerektiğini, hasar dosyası kapsamında ödenen miktarın yalnızca hasar zararını karşıladığını, müvekkilinin aracının onarımı süresince araç mahrumiyet zararı (kazanç kaybı) doğduğunu, davalı araç malikinin bu zarardan da sorumluluğunun mutlak olduğunu, bu nedenlerden dolayı davalarında müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı zararının ve araç mahrumiyet bedelinin likit alacak olarak kabul edilmediğinden, kusur irdelemesi gerekebileceğini, HMK .107 kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL değer kaybı, 50 TL mahrumiyet bedeli olmak üzere toplam 100 TL lik zararın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, arabuluculuk görüşmelerine katılmaları sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesini, işbu davada yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12/06/2021 de İzmir Bornova’da müvekkilinin kullandığı … plakalı aracın davacının …plakalı aracı ile çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının aracında meydana gelen maddi hasarın tamamının davanın ihbarını talep ettikleri … Sigorta A.Ş.’den tahsil edildiğini, davacının iddia ettiği değer kaybı ve diğer maddi zararları da ihbar edilen sigorta şirketinin trafik sigorta poliçesi kapsamında güvence altında olduğunu, bu sebeple davanın davalı müvekkiler aleyhine sonuçlanması halinde adı geçen sigorta şirketine rücu söz konusu olacağından davanın bu sigorta şirketine ihbar edilmesini, dava konusu trafik kazasında davacı şirketin sigortalısının en az aynı oranda müterafik kusurunun olduğunu, zira davalı müvekkilinin seyretmekte olduğu yolda sağ şeritten sol şeride geçmek için sinyal vererek hareket ettiği sırada arkadan gelmekte olan davacı şirketin aracının sürücüsünün trafiğin akışına ve yoğunluğuna göre hızını ayarlayamadığından ve hızla seyrettiğinden çarpışmanın meydana geldiğini, davacının sürücüsünün en az davalı müvekkili kadar kusurlu olduğunu, bu sebeple öncelikle davanın davalı müvekkili şirketin trafik sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.ne HMK.61 maddeleri uyarınca ihbar edilmesini, iş bu cevap ve ihbar dilekçesinin bir örneğinin ihbar edilen sigorta şirketine tebliğ edilmesini, sigorta şirketinin davalı müvekkillerinin yanında davaya katılmaları ve davayı takip etmeleri hususunun ihbar edilene tebliğini, haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, tazminat talebine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davacı şirkete ait aracın hususi araç olması nedeniyle mutlak ticari dava olmadığından genel görevli ve yetkili mahkeme olan İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, HMK 115/2. Maddesi gereği dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada; davacı şirkete ait aracın hususi araç olması nedeniyle mutlak ticari dava olmadığından Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır