Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/847 E. 2023/168 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/847 Esas
KARAR NO : 2023/168

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarıında İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine karşı, davalı tarafından açılan haksız ve kötü niyetli olarak etmesine karşılık, itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bu davaya bakmakta görevli olan mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın icra takibinde ve davasında haksız olduğunu, davacı taraf ile müvekkili belediye arasında 08/03/2021 tarihinde yangın algılama sistemi ve fm200 gazlı otomatik yangın söndürme sistemlerinin periyodik bakımı ve kontrolü yapılması işi kapsamında sözleşme imzalandığını, davacı yüklenici firmanın çağırılarak, sözleşme kapsamında periyodik bakım işini yapmasının istendiğini, davacı tarafça yapılan işlem sonucunda daha önce arıza yapmayan cihazların arızalı olduğu ve derhal değiştirilmesi gerektiğinin servis formunda belirtildiğini, bunun üzerine belediye kabul komisyonunca yapılan teknik değerlendirmelerde, arızalı olduğu iddia edilen cihazların daha önce hiç arıza kaydının bulunmadığını, bu nedenle kamu yararı ve sistem güvenliği gözetildiğinde, servis formunda bahsi geçen cihazların arızalı olmaması olasılığı değerlendirilerek servis formunun hatalı ya da yanlış değerlendirmeye binaen oluşturulduğu noktasında tespitin yapıldığını, bunun üzerine sistemlerin ana üreticisi olan firma ile yapılan görüşme sonucunda; … Ticaret Sanayi A.Ş.’nin merkez yetkili teknik servisi olan dava dışı … Elektronik Sistemler Ticaret ve Sanayi A.Ş. 30/07/2021 tarihli yazısı ile davacı tarafın yetkili servisleri olmadığını, sistem ile ilgili gerekli ekipman, donanım ve yazılımların olmadığını, aynı zamanda yetkili teknik servislerin farklı bir firmayı yetkili teknik servis olarak gösteremeyeceğini belirterek, davacı tarafın kurumlarına sunulan belgelerin geçersiz olduğunu, yaşanılan problemin çözümü için yetkili firma olan … firmasını belediyelerine yönlendirerek davacı tarafından arızalı olduğu belirtilen cihazların, arızalı olup olmadığının tespitinin istendiğini, yapılan inceleme sonucunda davacı firma tarafından arızalı olduğu tespit edilen ve derhal değiştirilmesi belirtilen cihazların hepsinin sağlam olduğunu ve değiştirilmesine gerek olmadığının tespiti yapıldığını, bunun üzerine işin iptal edildiğini, 07/09/2021 tarih ve … sayılı yazı ile bakım hizmetinin geçerliliğinin söz konusu olamayacağından herhangi bir ödemenin yapılmayacağının belirtildiğini, bakım hizmetleri sözleşmesinin söz konusu olmadığını, maddi bir talebin de hukuka aykırı olacağını, bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini, haksız dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davalı belediyenin tacir olmaması, uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olmaması, ve mutlak ticari davalardan sayılmaması nedeniyle, davacı tarafından açılan iş bu davada mahkememizin görevli olmadığı, TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davalı belediyenin tacir olmaması ve uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olmaması ve mutlak ticari davalardan sayılmaması nedeniyle Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli Nöbetçi İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemesince karar verilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.01/03/2023

Katip …..
E-imza

Hakim …..
E-imza