Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2022/751 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/825 Esas
KARAR NO : 2022/751

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasına tevzi edilen ve … … ile … aleyhine açılan dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin 100 paylık iki ortaklık limited şirketi olduğunu, 20 adet pay sahibi ortağı ve 80 pay sahibi … ile birlikte müştereken temsile yetkili müdürü olduğunu, şirket ortağı …’ün hisselerini 21.03.2018 tarihinde fiilen şirket içinde çalışmaya başladığından şirket içerisinde hukuka aykırı işlemle yapıldığını, şirket kasasında kayıtsız ve habersiz para çekildiğini, şirket adına krediler çekilip davalı … tarafından kullanıldığını, bunun gibi birçok şirketi davacı şirket ve ortağı …’ü zarara uğratıcı işlemler yaptığını, bu nedenle davalının uğradığı zararı şirkete ödemesi ve ortaklıktan çıkarılması gerektiğini, davacı …’ün şirkete ortak olduktan sonra şirkete ait döner işletmesini ailecek karşılıksız emek verip işletmeyi kalkındırmak için personel alımını en aza indirip her türlü çabayı sarfettiğini, ciroların artmasını sağlayıp başarılı olduğunu, davalıların şirketi ve şirket hesaplarını kullanarak hukuka aykırı bir çok işlemler yaptığını, davalının 2015 yılında … ile anlaşma yaptığını, anlaşma doğrultusunda …’den yüklü miktarda para aldığını, bunun karşılığında …’den piyasanın üstünde fiyatlarla mal satın aldığını, … şirketi’nin sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeniyle ödediği parayı geri talep ettiğini ve şirkete karşı İzmir 1.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, 20.09.2017 tarihine davalı … …’ın … firmasından 3671 koli ayran almak şartıyla 15000 TL para aldığını, bunun karşılığında … firmasına 25.09.2017 düzenleme 25.09.2019 ödeme tarihli 20.0000 TL bedelli senet düzenlediğini, bu senedin İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün …/… Sayılı icra takibi başlatılarak şirkete ait hesapların haczedildiğini, ayrıca … …’ın … ile yaptığı anlaşmaya uymaması nedeniyle … ile Mart 2019 tarihinde …’ün imzası ve haberi olmadan bir anlaşma daha yaptığını ve şirketi zarara uğrattığını, davalının …’ün ortak olmasından önceki dönemde çalışan personellerin maaşlarını ve tazminatlarını ödemeyip ortaklık sonrası kasa ve banka hesaplarından ödeme yaptığını, bu ödemelerin hiç birinin şirket kasa kayıtlarına işlemeyip şirkete ait kazancı ukdesine geçirdiğini, Nisan 2019 tarihine kadar şirkete ait tüm defter kayıt ve gelir gider hesaplarının davalı … (… …’ın kardeşi) tarafından tutulduğunu, şirketin internet bankacılığının kendisi tarafından kullanıldığını, internet bankacılığı üzerinden …’ın … …’ın hesabına para aktarımları yaptığını, davalı … …’ın davacının ortak olmasından önceki dönemde vergi sigorta prim ve bunun gibi hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şirket adına krediler çektiğini, son 3 ay içerisinde şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davacının tek başına şirketi yönetip bu borçları ödemeyle uğraşırken başlatılan icra takipleri nedeniyle şirket hesaplarının kullanılamaz hale geldiğini, davalı … …’ın bankalardan şirket adına krediler çektiğini, bu kredi bedellerini kendi adına kullandığını, tüm kredi bedellerini faiziyle birlikte şirkete geri ödemesi gerektiğini, davalı … …’ın işletmenin bulunduğu adresin kiralandığı kilise ve kayyımlığa kira bedellerini ödemediğini, davalının yaptığı para çekimlerinin bir kısmının tespit edilebildiğini, tespit edilemeyen bir çok işlem bulunduğunu, bu işlemlerin hiç birinin davacının haberi veya onayıyla yapılmadığını, müvekkili …’ün Nisan 2018 tarihinden beri kendi şahsi hesabından şirkete yaklaşık 150.000,00-TL ödeme yaptığını, … …’ın ise şirket hesabından izinsiz yaklaşık 206.000,00-TL para kullandığını, bu rakamların tüm hesapların incelenmesiyle ortaya çıkacağını, şirkete ait Banka Mobil uygulamalarının davalı … tarafından kullanıldığını ve bu uygulama aracılığı ile defalarca havale ve eft yapılıp … …’ın eşi ve kızına defalarca para aktarıldığını, davalıların şirket parasını kendi akrabalarına aktarıp müvekkilinin fark etmemesi için kasa kayıtlarına şalgam borcu olarak işlediklerini Kasım 2018 de … mobil uygulamayı kendi telefonuna yükledikten sonra tüm işlemleri yazılı ve dekontlu şekilde bildirdiğini, o tarihten itibaren banka kartlarının … … himayesinden alındığını ve ödemelerin öncelik sırasına göre ayarlamaya çalışıldığını, ancak çok kısa bir süre sonra vergi dairesinden hesaplara bloke gelmesi nedeniyle şirketin çalışamaz hale geldiğini, vergi dairesinin blokesini kaldırmak için davacının yeğeninden 5000 TL borç para aldığını ancak aynı dönem …’den hesaplara bloke gelmesi sebebiyle hesaplardan para çekilemediğini, şirket hesaplarının banka kartları ve mobil uygulamasının Kasım 2018’e kadar sadece … tarafından hiçbir yetkisi olmadığı halde kullanıldığını, davalı …’un şirketi kötü yönettiği gibi şirketin zararına işlemler yaptığını, davalının şirketten çıkarılması için 16.10.2019 tarihinde genel kurul yapıldığını ancak çıkma kararının alınamadığını, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güveni kalmadığından davalının haklı nedenlerle şirketten çıkarılmasına ve davacının uğradığı zararın tazmini için mahkemeye başvuru zorunluluğu doğduğunu bildirerek 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi gereğince, toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı … …’ın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL şirketi uğrattığı zararı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödemesine karar verilmesine , davalı …’ın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL şirketi uğrattığı zararı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödemesine karar verilmesine , davalının … Gıda ve Kuyumculuk San Tic. Ltd Şti’nden TTK 640/3 maddesine göre ayrılma akçesi almayarak çıkartılmasına, aksi halde uygun görülecek bir ayrılma akçesi karşılığında şirketten çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …’a tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiş, davalının davanın açılma sürecinde kanser teşhisi konduktan sonra mernis adresinden taşınarak anne , babasının evine yerleştiğini, dava dilekçesinde müvekkilinin adresinin davacı şirketin adresi olarak gösterildiğini, müvekkilinin 10.02.2020 tarihinde kız kardeşinin haber vermesinden sonra davadan haberdar olduğunu bildirerek HMK 95. Madde gereğince tüm usulü işlemlerin eski hale iadesine yönelik talebinin davalı tarafa gönderilen tebligatın bila iadesi nedeniyle mernis adresine normal tebligat çıktığı ve bila tebliğ iadesi nedeniyle TK 21/2 Maddesi gereğince tebligat yapıldığı, HMK 95. Madde kapsamında şartların oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Aşamada İzmir 2 ATM’nin …/… , …/… Karar sayılı dosyasının Mahkememizin … / … Esas sayılı dosyasıyla birleştirildiği ve ilgili dosya içine gönderildiği, birleşen dosyadaki davanın … … tarafından … Gıda Tekstil ve Kuyumculuk San Tic Limited Şirketi ve … aleyhine davalı şirkete yönelik davacının davalı şirket ortaklığından haklı sebebe dayalı olarak çıkmasına, ortaklıktan ayrılma akçesinin tespiti ile belirlenen ortaklık ayrılma akçesinin şimdilik 1000 TL olmak üzere ticari faiziyle davalı şirketten tahsiline, davacıya ait %20 şirket payının ticari sicildeki ad ve payının terkiniyle %20’lik payın şirket adına tesciline veya şirket tasarrufuna bırakılmasına, davalı şirket tarafından ödenmeyen, kar payı ve her türlü gelirin tespiti ile şimdilik 1000 TL ‘nin davalı şirketten ticari faiziyle birlikte tahsiline, davalı şirketin ödememesi sebebiyle davacı tarafından ödenen şirket borçlarının tespiti ile şimdilik 2000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline, davacı ile dava dışı … Kilisesi arasında yapılan kira sözleşmesi uyarınca davacının kiracısı bulunduğu, davalı şirketin işgalinde tuttuğu, işletmenin arka bahçesinde bulunan bahçe için şimdilik 500 TL işgal tazminatının tahsiline; …’e yönelik davacının sattığı ancak bedeli davalı … tarafından ödenmeyen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şirket ortaklık %80 pay bedelinin şimdilik 1000 TL ortaklık pay satım bedelinin ortaklık pay devir tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle …’den tahsiline yönelik olarak açıldığı, Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında 16.09.2021 tarihli ara karar ile birleşen dosyada dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında 4 , 5 , 6 noda belirtilen talepler ve davalı … yönünden açılan dava yönünden davanın tefrikine ve mahkememizin …/… Esasına kaydedilen … hakkındaki davanın …/… Karar sayılı 22.09.2021 tarihli kararıyla, … … Gıda Tekstil ve Kuyumculuk San Tic Limited Şirketi hakkındaki davanın ve …/… Esas …/… Karar sayılı 09.12.2021 tarihli kararlar ile davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Mahkememizin 03.03.2020 tarihli duruşma ara kararıyla davacı tarafın davalı … …’ın davacı şirket ortaklığından çıkarılması talebi yönünden davanın tefriki ile Mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş ve mahkememizin …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyasında 28.03.2022 tarihli karar ile davalının şirket ortaklığından çıkarılması konusunda alınmış ortaklar genel kurul kararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Davalı şirketin sicil dosyasının incelenmesinde şirket ortaklarının 20.00 pay ile … …, 80.00 pay ile … oldukları, …’ün şirketi münferiden temsile yetkili kılındığı belirlenmiştir.
TTK Madde 553 “(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. (1)(2) (2) Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. (3) Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz;” hükmünü içermektedir.
Dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 1 nosunda belirtilen davalı … …’ın şirkete uğrattığı zarara yönelik açılan dava yönünden dava açmaya yönelik alınmış genel kurul kararını ibraz etmek üzere davacı tarafa 02.06.2022 tarihli duruşmada kesin mehil verilmiş, davacı vekili 20.10.2022 tarihli duruşmada alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığını, davalı şirket iki ortaklı olduğu için paylardan bağımsız olarak böyle bir karar alınmasının mümkün olmadığını bildirmiş, bu nedenle dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 1 nolu bendinde belirtilen talep yönünden dosyanın tefrikine karar verilerek Mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiştir.
Somut olayda mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasıyla davalı … …’ın şirketi kötü yöneterek zarara uğratması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine, davalının davacı şirketten ayrılma akçesi almayarak çıkartılmasına , aksi halde uygun görülecek bir ayrılma akçesi karşılığında şirketten çıkarılmasına ve …’ın şirketi zarara uğrattığı zararın şimdilik 100,00 TL’sının …’tan tahsiline yönelik dava açtığı, aşamada davalı … …’ın şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik davanın mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasından tefrikine karar verildiği ve …/… Esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve dava şartı yokluğundan reddine ilişkin karar verildiği, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 1 nosunda belirtilen davalının şirketi kötü yönettiğinden bahisle şirket zararının tahsiline yönelik açılan davanın TTK 553. Madde kapsamında olduğu ve TTK 553 ile TTK 618/c maddesi kapsamında sorumluluk davasının açılabilmesi için bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunması gerektiği, davacı tarafça bu yönde alınmış bir genel kurul kararının ibraz edilmediği, bu hususun dava şartı niteliğinde bulunduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği belirlenerek aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır