Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/734 E. 2023/96 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/734 Esas
KARAR NO : 2023/96

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinizin … Faktoring A.Ş., faktoring şirketi olup, Bankalardan, piyasadan, ortaklarından temin ettiği finansal kaynakları faktoring işlemleri ile müşterine kullandırmak suretiyle kar etmekte, özetle para ticareti yaptığını, müvekkili şirketin, davalı belediyenin 11.02.2020 tarih ve … sayılı teyit yazızındaki 2.500.000 TL nin ödeneceği ve son vade tarihinin 30.11.2020 olduğuna dair beyanına güvenerek faktoring işlemi yaptığını, ancak 30.11.2020 tarihinde ödeme yapılmadığından Menemen İcra … E. Sayılı dosyası ile 11.12.2020 tarihinde 2.500.000 TL alacak için icra takibi yapıldığını, icra takibine rağmen borcun halen ödenmediğini, icra takibinde TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edildiğini, kesinleşen takibe göre müvekkili şirketin, icra takibinde talep edebildiği ve alabileceği faiz oranı TCMB avans faiz oranı ile sınırlı olduğundan, 21.09.2022 tarihi itibariyle 716.277,27 TL olduğunu, müvekkili şirketin 2.500.000.-TL asıl alacağının vadesinde ödenmemesi ve Menemen İcra … E. Sayılı takibe rağmen ödenmemesi nedeniyle 30.11.2020-21.09.2022 tarihleri arasında uğradığı faizle karşılanmayan aşkın zararının uzman bilirkişiler tarafından hesaplanmak suretiyle tespit edilmesine ve dava tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 21.09.2022 tarihinden sonraki döneme ilişkin aşkın zararı talep hakkımızın ve fazlaya dair haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı müvekkili aleyhine açılan dava, asliye ticaret mahkemesinin görev sahasında olmayıp, iş bu dava görevsiz ve yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan davanın reddi gerektiğini bu nedenle görevsizlik karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın davacının davalı Belediyenin 11/01/2020 tarih ve “….2206 sayılı yazısı ile 2.500.000 TL ödeneceği”‘ne ilişkin teyit yazısı kapsamında faktoring işleminin yapıldığı ve bu kapsamda yapılan icra takibinin süresi içerisinde ödenmemesi nedeniyle oluşan zararın munzam zarar kapsamında olup olmadığı, belediye yazısında faktoring işlemi mi yoksa alacağın temliki olup olmadığı, hukuki nitelendirmesi alacağın varlığı ve miktarı bakımından ihtilaf bulunmakla iş bu davanın belirsiz alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Dava, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat) istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin celse arası ara karar gereğince … Factoring A.Ş. İle dava dışı … A.Ş. Arasında yapılan Factoring Sözleşme suretini sunduğu anlaşılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, Mahkememizin HSK’nın görev kapsamında, finans mahkemesi olsa da davacı tarafça ibraz edilen Factoring Sözleşmesinin dava dışı … ile yapıldığı, sözleşmenin tarafının belediye olmaması, belediyenin de bizzat tacir sıfatının bulunmaması nedenleriyle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle, görev bakımından davanın usulden reddine, bu haliyle davalı Belediyenin tacir niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde eldeki davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Mahkememizin HSK’nın görev kapsamında, finans mahkemesi olsa da davacı tarafça ibraz edilen Factoring Sözleşmesinin dava dışı … ile yapıldığı, sözleşmenin tarafının belediye olmaması, belediyenin de bizzat tacir sıfatının bulunmaması nedenleriyle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle, görev bakımından davanın usulden reddine,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli Nöbetçi Menemen Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemesince karar verilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.
06/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır