Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/28 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/731 Esas
KARAR NO : 2023/28

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. İli … ilçesi, … Mah, ……Pafta … Ada, ……. Parsel’de kain taşınmazın ağaçlandırılacak alanda kalması nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 26.10.1989 tarihli …… yevmiye numaralı kararı ile taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiğini, kamulaştırma nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi kıymet takdir komisyonu tarafından taşınmaza 72.986.40-TL değer biçildiğini, takdir komisyonunca belirlenen bedelin 10.12.1991 tarihinde Halk Bankası A.Ş. hesabına yatırıldığını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan 11.01.1994 tarih ve 127.35/27-146 sayılı ile yatırılan bedelin ilgili şahıslar adına İzmir 4. Noterliği’nin ….. yevmiye numaralı vekaletname sahibi Av. … adına ödenmesi talep edilmiş olduğunu, akabinde aynı gün 11.01.1994 tarih ve 50 fiş numaralı davalıya ait …… numaralı şubeye müvekkili adına ……. mutabakatlı havale gönderisi olarak 62.621,000 TL gönderildiğini, söz konusu ödeme ve işlemlerin müvekkili tarafından yeni öğrenilmiş olup şimdiye dek yatırılan bu tutarla ilgili müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, söz konusu ödeme ve işlemlerin öğrenilmesi üzerine ilgili tutar ve hesabın akıbetinin ne olduğunun öğrenilmesi için belediye ve bankaya başvuru yapılmış ise de olumlu bir sonuç veya bilginin alınamadığını, izah edilen nedenlerle müvekkilinin hak ve alacağı olan tutarın tahsilinin sağlanması için iş bu başvurunun zorunluluk haline geldiğini belirterek, müvekkili adına yatırılan bedelin bilirkişi marifetiyle günümüz koşullarına uyarlanarak belirlenecek bedelin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya karşı açılan iş bu davanın haksız, usul ve yasala aykırı olduğunu, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı taleplerine karşı süresi içinde cevaplarını sunmuş olduklarını, zira işbu davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesinin olmadığını, dava konusu uyuşmazlık hakkında verilecek cevaplar saklı kalmak kaydı ile işbu davada davacı taraf, ticari veya mesleki olmayan amaçlar ile hareket ettiğinden tüketici konumunda olduğunu, dolayısıyla tüketici vasfını haiz davacı tarafın, işbu davayı Asliye Ticaret Mahkemelerinde ikame etmesinin Kanuna aykırılık teşkil ettiğini, dava açısından tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının dilekçesi ve eklerinde de kabul ve ikrar ettiği üzere kamulaştırmaya konu taşınmaz maliki Hasan Kızı Havva’nın vefat etmiş olduğunu, söz konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli mirasçıları tarafından tayine edilen vekil tarafından çekildiğini, dava konusu bedelin mirasa konu olduğunu, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle zorunla dava arkadaşlığının bulunduğunu, dolayısı ile davacının tek başına bu davayı açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek ile davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği üzere dava konusu tutar ile ilgili tüm işlemlerin daha önceki vekil Av. … tarafından yapıldığını, vekaletnamedeki yetki uyarınca vekilin ahzu kabz yetkisinin bulunduğunu, dolayısıyla vekilin müvekkili ile ilişkisinde bilgi verme zorunluluğunun bulunduğunu, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 43. maddesindeki “müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir” düzenlenmesi uyarınca tahsil olunan paraların vekil tarafından müvekkile ivedilikle iletilmesinin zorunluluk olduğunu, açıklanan nedenler itibariyle davacı tarafın işlemden yeni haberdar olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile yapılan bir işlem mevcut ise dahi davacının işlem tarihinde bilgi sahibi olduğunun kabulünün gerektiğini, öncelikle görev itirazlarının doğrultusunda görevsizliğine, usule ilişkin taleplerin kabul edilmemesi halinde davanın esasa ilişkin nedenlerle reddine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile “Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE” karar verildiği, kararın kesinleştiği ve dosya İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği ve … esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/07/2022 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile “Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİ İLE dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE, İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna, Mahkememiz kararının süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/09/2020 tarih … Esas -… Karar sayılı görevsizlik kararı doğrultusunda her iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından HMK.nun 21/(1)-c maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın görevli İzmir BAM 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine” karar verildiği, ancak dosya sehven İzmir Tevzi Bürosuna gönderildiği ve mahkememizin … esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı gibi her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı sonrası merci tayini yapılmamakla bu safhada noksanın ikmali gerektiğinden dosyanın İzmir BAM’a tevdiine olduğundan karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı sonrası merci tayini yapılmamakla bu safhada noksanın ikmali gerektiğinden dosyanın İZMİR BAM’A TEVDİİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı;
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek; Açıkça okunup usulden anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza