Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/65 E. 2022/35 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/65 Esas
KARAR NO : 2022/35

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/02/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2013 yılında kurulduğunu, müşterilerine oyunculuk eğitimi veren, müşterilerinin profesyonel fotoğraflarını çekerek filmlerde, dizilerde oynaması için gerekli girişimlerde bulunan, bağlantı kuran, bunlar için reklamlar yayınlayan ve organizasyonlar yapan aynı zamanda yapımcılık ve ajans işleri ile de iştigal eden alanında öncü bir firma olduğunu, davalılardan …’nin, haksız rekabet eylemlerinden müvekkili şirketçe haberdar olunduğu gün olan 20.10.2020 tarihine kadar, müvekkili şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, davalı …’nın ise, müvekkili şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren …Hizm. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin çalışanı olup, davalılar … ve …’in ise davalılardan … ve …’nın arkadaşı olduklarını, müvekkil şirketin, davalılardan …’nin performans düşüklüğünden ve iş yerindeki isteksiz çalışmalarından, tedirgin hal ve hareketlerinden şüphelenerek araştırmalara başladığını ve tüm davalıların, …’ın şahıs şirketi üzerinden müvekkili şirketin işinin birebir aynısını yaptığını, davalı …’nin şirketin müşteri datalarını diğer davalılara sızdırdığını, müvekkili şirketin müşterilerinin aranarak onlara eğitim verileceğini, daha iyi bir yapım şirketi olduklarını, müvekkili şirket ile olan sözleşmelerini feshetmelerini ve …’ın şirketi ile sözleşme imzalamalarını, bunun müşterinin geleceği için daha olumlu olacağını söylediklerini, bunun üzerine müvekkili şirketin davalılardan … ile görüştüğünü ve … tarafından müvekkili şirket yetkililerine şirketin bu zamana kadar emek emek biriktirdiği binlerce kişiden oluşan tüm müşteri bilgilerini, sözleşme örneklerini, müşterilerin tüm kişisel verilerini bilgisayarlardan kopyalayarak diğer davalı gerçek kişilerden oluşan whatsapp grubuna yolladığını, diğer davalılar da bu verileri ve sözleşme örneklerini kullanarak müvekkilinin müşterilerine toplu sms’ler göndererek, şirketi kötüleyerek kendi şirketleri ile sözleşme imzalamaları için müşterileri ikna etmeye çalışıldığının anlatıldığını, davalı gerçek kişiler kolluğa giderek şirketteki verilerin çıkarılmasının suç olduklarını bilmedikleri yönünde ifadeler verdiklerini ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri gerçekleştirdiklerini itiraf ettiklerini, bu olaylar üzerine …’ın şahıs şirketi üzerinde tür değişikliğine gidilerek şirketi 27.10.2020 tarihinde ticaret şirketine çevirdiklerini, şirketin yeni ünvanının … Limidet Şirketi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin büyür bir oranda müşteri kaybına uğradığını, Mahkemece yapılacak yargılama sonunda arttırılmak üzere şimdilik alacağın belirsiz olması dolayısıyla her bir davalıdan 1.000,00’er TL, toplamda 5.000,00 TL maddi tazminatın alınarak davacı tarafa verilmesine, müvekkillerinin yoğun bir emek ve çalışma ile oluşturduğu, üstelik müşterilerinin bilgilerini hukuka uygun bir şekilde saklamayı taahhüt ettiği bir durumda davalıların bu şekilde haksız rekabete girişmeleri müvekkil şirketi kötüleyerek müşterileri kendi şirketleri ile sözleşme yapmaya ikna etmeleri müvekkilin ticari itibarını da önemli ölçüde zarara uğramaları nedeni ile davalıların her birinden 50.000.00-TL olmak üzere toplam 250.000.00-TL manevi tazminatın alınarak müvekkiline verilmesine, HMK’nın 389 ve TTK’nın 61. maddesi uyarınca HMK’nın 390/2 maddesi uygulanarak ve teminatsız olarak davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin …/… esas sırasına kaydı yapılan dava dosyasında yapılan yargılama sırasında dosyanın davalılardan … yönünden tefrikine karar verilmesi sonrasında yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, haksız rekabet nedeniyle davacı şirketin TTK 55 ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılardan maddi ve manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmüne amirdir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda iş ilişkisi sona erdikten sonraki rekabet yasağına ilişkin davaların ticari dava olduğu öngörülmüş ise de, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin bu konuda ayrıksı düzenlemeleri saklı tuttuğunu belirterek, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde işveren ile çalışan arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan uyuşmazlıkları çözme görevinin iş mahkemelerinde olduğunun düzenlendiğini, İş Mahkemeleri Kanunu’ndaki bu hükmün, Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunmadıkça” ifadesinin karşılığını oluşturduğunu belirtmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2020 tarih 2021/3076 esas 2021/9789 karar sayılı içtihatında belirtildiği üzere, işçi ile işveren arasındaki sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, BK daki hükümlerin tek başına işverene talep hakkı vermeyeceği, yani taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işverenin sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunması halinde borcun kaynağının iş sözleşmesi olduğu, iş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek bulunmadığı, rekabet yasağının ihlali halinde işverenin, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi varsa zararının tazminini de isteyebileceği,
TBK nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 441. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilemeyeceği, uyuşmazlığın kaynağının taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi olmakla TBK nun 444 ve devamı maddelerine dayalı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan davalının haksız rekabet nedeniyle açılan maddi manevi tazminat istemine ilişkin davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu, bu nedenlerle işbu davada Mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli Mahkemenin İzmir Nöbetçi İş Mahkemesi olmakla ilgili Mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza