Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/595 E. 2022/857 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/595 Esas KARAR NO : 2022/857
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 02/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı şirketin, açık hesap ilişkisine dayalı ticari faaliyetler yürütmekte olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketten bir takım malların tedarik edildiğini ve bunlara ilişkin ödemelerin çeşitli vadelere göre yapılmakta olduğunu, daalı şirkete 4 adet vade tarihinde USD ödemeri proforma fatura düzenlenip gönderildiğini, bu profoma faturaların davalı şirket tarafından kabulünü takiben asıllarının düzenlendiğini, düzenlenip davalı şirkete gönderilen 4 adet faturaya karşılık davalı şirket tarafından 8 adet çekin müvekkiline verildiğini, TL bedelli bu çeklerin müvekkiline gönderilmesinin ardından, müvekkilinin proforma faturalarda da belirtildiği üzere, ödemenin vade tarihinde USD olarak kararlaştırıldığını, gönderilen çeklerin vade tarihindeki TCMB döviz satış kuruna göre hesaplanıp, bakiye borçtan düşeceğinin davalıya 27.10.2022 tarihinde mail yoluyla tekrardan bildirildiğini, 17.841,40 USD bakiye borç miktarının davalıya bildirilmesine rağmen davalıdan bir dönüş alınamadığını, atılan mailler üzerine bakiye borcu kabul etmediğini belirttiği, bu nedenlerden dolayı Bornova 2. Noterliği’nin … Yev. No’lu ve 24.05.2022 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı şirket tarafından ihtarnameye cevap olarak Denizli 3. Noterliği’nin … Yev. No’lu ve 01.06.2022 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, aykırı olarak taraflar arasındaki mal alım satımında fatura tarihi üzerindeki dolar kuru üzerinden ödemenin kararlaştırıldığını, ödeme için verilen çeklere karşı ne teslim alırken ne de ilerleyen zaman zarfında bir itiraz veya kur farkı talebinde bulunulmadığını belirttiği, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen bakiye borcun davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili yolunda İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası kapsamında davalı borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun ise böyle bir borcun bulunmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerden dolayı, davalının haksız itirazları sonucunda durdurulan İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerindeki itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Denizli firması olup bu bağlamda müvekkilinin ticari merkezinin Denizli ilinde olduğunu, bu sebeple taraflarınca İzmir 23.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin de yetkisine açıkça itiraz edildiğini, davanın icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açılmış olması sebebiyle hukuki yarar yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkilinden aldığı çeklerin bedellerine itiraz etmemiş olup çekleri ödeme olarak kabul ettiğini, çek ile yapılan ödemelerde kur farkının talep edilemeyeceğini, davacının tek taraflı olarak sonradan düzenlediği ve imza bulunmayan proformaların geçerliliğinin ve bağlayıcılığının bulunmadığını, davacı tarafından kur farkı faturası kesilmeden müvekkilinden kur farkı talep edilmesinin mümkün olmadığını, kanun düzenlemesi gereğince davacının müvekkilinden kur farkı talep edebilmesi için buna ilişkin kur farkı faturası kesmesi ve müvekkiline göndermesi gerektiğini, ancak davacı tarafından müvekkili adına kesilen herhangi bir kur farkı faturası da bulunmadığını, bu sebeple davacı kur farkı faturası kesmeden ve işbu faturaları müvekkiline teslim etmeden müvekkilden kur farkına dayanarak ödeme talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının yetkisiz mahkeme açılmış olması sebebiyle usulden reddine, sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olması sebebiyle hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
6100 Sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa’nın 19/2 maddesine göre “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Davacının dava dilekçesinde şirket adresinin… Sok. No:… Çiğli / İzmir adresi olarak belirtildiği, Çiğli İlçesinin Yargısal faaliyet alanının Karşıyaka Adliye sınırları içerisinde kaldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunarak yetkili yeri de bildirdiği anlaşılmış olup davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile aşağıda belirtir şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere ;
1-Davacının dava dilekçesinde şirket adresinin yetki alanı dışında olan Çiğli olduğu yani Karşıyaka görev alanında bulunduğu anlaşılmakla davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunularak yetkili yerin Denizli olarak bildirdiğinden Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin Denizli Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.07/12/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza