Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/559 E. 2022/605 K. 26.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/559
KARAR NO : 2022/605

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ın davalı bankayla yapmış olduğu kredi sözleşmesi ile borçlu bulunduğunu, kredi sözleşmesi düzenlenirken kredinin teminatı olarak müvekkili … ve müvekkili …’in anneleri …’a ve babaları …’a ait taşınmazların ipotek olarak verildiğini, aynı zamanda … ve … adına düzenlenen ve alacaklısının müvekkili … olan, 12.06.2015 keşide 16.05.52018 vade tarihli 500.000-TL’lik bir adet bono düzenlendiğini, bu bononun güya ciro edilerek davalı bankaya verildiğini, … ve …’ın vefat ettiklerini, işbu bono takipte tekerrür kaydı olmaksızın İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasıyla icraya verildiğini ve takip başlatıldığını, yine aynı borç için bu defa davalı banka tarafından İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasıyla takipte tekerrür kaydı olmaksızın icra takibi başlatıldığını ve takibin derdest olduğunu, müvekkili … ile … ve …’in anne ve babası arasında kredi sözleşmesinden doğan ticari ilişkinin varlığı sabit olduğunu, borcun …’in kullandığı krediden kaynaklandığını ve borcun tek olduğunu, her iki takipte de, takipte tekerrür kaydı olmadığından, sanki her iki takip ayrı ayrı müstakil takip gibi anlaşıldığını, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası mükerrer takip olduğunu, ipotekle temin edilmiş alacaklarda öncelik ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılması olduğunu, her iki takibinde yapılabilmesi için takipte tekerrür kaydının ödeme emirlerinde olması gerektiğini, davalı bankayla ticari ilişkiden kaynaklanan borcun sadece kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, ayrıca kambiyo senedine dayalı bir borcun olmadığını, davalı bankaya sadece bir borcun varlığı söz konusu olduğunu belirterek İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyasında takibin mükerrer olması sebebiyle borçlarının olmadığının tespitine ve takibe dayanak bononun taraflarına iadesine, davalının mükerrer takip açmakla kötü niyetli olduğunun tespitiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan …’ın müvekkili bankadan kredi/kredi ürünleri kullandığını ve borçlarını ödememesi sebebiyle hesapları kat edildiğini, davacının borçlarının tahsili amacıyla İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip ve İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başlandığını, her iki icra takibinin de takip talebinde “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” ibaresi yazılı olduğunu, davacının kendi iddialarının dilekçesinde kendisi tarafından çürütüldüğünü, müvekkili bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılan takiplerden İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasından yapılan tahsilatı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olan İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasına (dava dilekçesinde de belirtildiği gibi) 09.12.2020 tarihli talepleri ile bildirilmiş olması davacının buradaki kötü niyet iddiasının da dahil iddialarının hukuka ve gerçeğe aykırı olduğunu açıkça gösterdiğini, müvekkili banka vekili olarak taraflarınca yapılan tahsilat, diğer dosyaya da bildirilmek suretiyle mükerrer tahsilat yapılmasının da önüne geçildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi 17/05/2022 tarih ve …/…esas ve …/… karar sayılı kararı ile “-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, davaya konu uyuşmazlığın İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının 2021/5828 Muh sayılı 06/12/2021 tarihli yazısı ekinde gönderilen 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi Kararı uyarınca İzmir İli açısından İhtisas Mahkemesinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlendiği anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE” karar verdiği, dosya mahkememizin 2022/559 esasına kaydı yapılmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davalı … Anonim Şirketi olduğu, borçluların ise davacı …, davacı … ile … mirasçıları davacı …, davacı … ve davacı … olduğu, davalı alacaklı vekilinin davacı borçlular aleyhinde 417.400,00-TL asıl alacak, 904,37-TL işlemiş faiz, 1.252,20-TL komisyon, 485,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 109,40-TL ihtiyati haciz masraf bedeli olmak üzere toplamda 420.150,97-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların, davacı … tarafından davalı … Anonim Şirketi nezdinde kullanılan krediden kaynaklanan borcun teminatı olarak davalı bankaya verildiği iddia olunan keşidecisi … ve …, lehtarı … olan, 12/06/2015 tanzim, 16/05/2018 vade tarihli, 500.000,00-TL bedelli bononun dayanak olduğu İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı banka tarafından İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı davacılar aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip açısından mükerrer takip olması sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve evvelki dosya safahati itibari ile …’ın davalı bankayla yapmış olduğu kredi sözleşmesi ile borçlu bulunduğu, aynı zamanda bono sebepli aleyhine takip yapıldığı, yine … …’e karşı da mirasçı olması münasebeti ile takip yapıldığı,
Bu hali le doğrudan kredi kaynaklı bankacılık mevzuatı hükümlerine göre bir dava olduğu düşünülse de esas itibari ile kredinin teminatı olan bononun illetten mücerret olması münasebeti ile davanın dar anlamda bono/kıymetli evrak kaynaklı bir menfi tespit davası kapsamında mütalaa edilmesinini icap edeceği, temel ilişkinini taraflar arasında bilindiği ve çekişmesiz olduğu, buna mukabil mücerred kıymetli evraktan kaynaklı ve bu takibin de mükerreren yapıldığı iddialarına dair davanın kredi veyahut bankacılık işlemleri değil genel hükümler dairesinde çözümününü gerektiği, temel ilişki kaynaklı ihtisas mahkemesinin görev alanına girmeyeceği,
Bahse konu bonoya da özellikle teminat için verildiği belli olmakla birlikte bu amaçla verildiğine dair kayıt/şerh düşülmediği , esasen teminat için verilen bononun ödemelere rağmen takibe konulmasının özellikle … ve …’ın vefatı sebebi ile kredi ilişkisi ve bono ilişkisinin de dışında olmasına rağmen mirasçı sıfatı ile … …’e karşı da takip yapılması vakıasının artık genel kredi ve bankacılık ilişkisi dairesinde kalmayacağı, genel hükümlere göre açılan bir menfi tespit davası olarak ihtisas olmaksızın görülmesi ve çözülmesi kanaati hasıl olmuş olup açıklanan gerekçelerle ,
Mahkememizin iş bölümü anlamında görevsiz olduğu, görevli mahkemenin genel hükümlere istinaden İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilmesine ve görev bakımından davanın usulen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Her ne kadar İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile gönderme kararı ile mahkememize gönderilen davanın finans mahkemesine ilişkin görev kapsamında olan dava türlerinden olmadığı, davanın genel hükümlere tâbi davalar kapsamında olduğu, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilmesine ve görev bakımından davanın usulen REDDİNE,
2-Dosyanın görevli mahkemenin belirlenmesi için İzmir 6. Hukuk dairesine gönderilmesine,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği hususunda evrak üzerinden karar verildi.. 12/08/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır