Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/538
KARAR NO : 2022/580
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesine özetle, taraflar arasında … tarihinde İzmir … Noterliğinin … yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkili … ile … mahallesi … sokak no:…/… …/… adresinde ikamet eden … ve devralanın edimini garanti eden … arasında … Ticaret Sicil Müdürlüğünde … Ticaret Sicil numarası ile kayıtlı olan … mahallesi … caddesi no:… …/İzmir merkezli … Ltd. Şti’deki hissenin devrinin kararlaştırıldığını. … tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde … tarihli şirket genel kurul kararı uyarınca yapılan hisse devri ilan edildiğini, mevcut durumda … Ltd. Şti davalı …’nun tek ortaklı limited şirketi haline geldiğini, söz konusu anlaşma ve taraflarca yapılan 28/12/2018 tarihli protokole istinaden devralan
… ile devralanın edimini garanti eden …’nun … Tic. Ltd. Şti’deki %50 hissenin devri karşılığında şirketin 3. Kişi/kurum, resmi mercilere olan borçlarının ödenmesi ve devreden müvekkilinin hiçbir borçtan sorumlu tutulmayacağı hususunda taahhüdünü yerine getiremediğini, devralan tarafından SGK’ya herhangi bir bildirim yapılmadan ve vergi borcu ödemeleri gerçekleştirilmeden sözleşmeye aykırı olarak şirketin vergi borçları nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun meydana geldiğini, söz konusu vergi borçlarının müvekkili tarafından SGK kapsamında borç sorgusu yapıldığında haricen öğrenildiğini, bunun üzerine taraflarınca devralan ve devralanın edimini garanti eden İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası kapsamında taraflar arasında anlaşmaya binaen genel haciz yolu ile takip yapıldığını, davalılarca … tarihinde sözleşme ve borcun bulunmadığı iddiasıyla haksız biçimde itiraz edilerek Torbalı … Tic. Ltd. Şti tarafından itiraz edilmediğini ve icra takibinin bu şirket açısından kesinleştiğini, İzmir … İcra Müdürlüğünün … tarihli kararı ile davalı … ve … açısından takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin …/… esasına kaydı yapılmış,
… tarihli duruşmanın … nolu ara kararı uyarınca Mahkememize … tarihli 2.celsesinde giderilebilir (sonradan ikmal edilebilir) dava şartı olması münasebetiyle davacı vekiline bu hususta müracaat için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekilince … de arabuluculuk müracaat evraklarını ibraz edildiği, bilahare … itibariyle de arabuluculuk anlaşamama son tutanağının ibraz edildiği, tutanak üzerinde yapılan incelemede taraf olarak … ile … nun (…) yer aldığı, diğer davalı … yönünden arabuluculuğa gidilmediği anlaşılmakla, davalı …’na vaki dava bakımından evrakın tefrik edilerek tefriken dava şartı yokluğu sebepli davanın reddine, dair karar yazılmasına karar verilmiş, dosya tefrik edilerek mahkememizin …/… esasına kaydı yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince TTK nun 4 maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
HMK 115/1 md. gereğince ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; dava konusunun 900,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olduğu, sözleşmeye aykırılık nedeni ile uğranılan zararın 500,00 TL tazminatın ve sözleşmesinin feshine karar verilmesinin talep edildiği,
6102 sayılı yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca:
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 Sayılı Yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 23 maddesi ile eklenen 18/a maddesinde ise, dava şartı olarak arabuluculuk düzenlenmiş olup,
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir, hükmünü amirdir.
İş bu davada, taraflarca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, arabuluculuğa müracaat edildiğine dair belge sunulmadığı, bu hali ile özel dava şartı niteliğindeki bu husus yerine getirilmeden açılmış olan davanın usulden reddi gerektiği, özel dava şartının sonradan giderilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Alınması lazım gelen 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 31.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tensiben karar verildi. 29/06/2022
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BİLGİ NOTU:
Tebligat, tercüme ve ilan evraklarının da işbu dosyaya alınmasına karar verilmiş ise de;
Yargılama gideri hesabındaki kolaylık ve usul ekonomisi adına esas dosyada bırakılmış, bu dosyaya yalnızca dava dilekçesi ve arabuluculuk evrakı alınmıştır.