Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/417 E. 2022/448 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/417
KARAR NO : 2022/448

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasında Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu Mahkememize tevzi edilmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in …. Kooperatifinin ortağı ve üyesi, davalıların … Yapı Kooperatifi’nin 2019 – 2021 yılı yönetim kurulu üyeleri olduğunu, kooperatifin …. Çeşme İZMİR adresinde kain, Ticaret Sicil Memurluğunun … sicilinde kayıtlı olduğunu, ticari davalarda ara buluculuk şartı olduğundan zorunlu ara buluculuk hizmetine başvurulduğunu ancak başvuru sonucunda davalılar ile anlaşamadıklarını, Türk Ticaret Kanunu 553. Maddesine göre her bir pay sahibinin sorumluluk davası açabildiğini, Kooperatifler Kanunu 62. Maddesine göre kooperatif üyelerinin verdikleri zararlardan sorumlu olduğunu, TTK 555. Maddesine göre her bir pay sahibi kooperatifin uğradığı zararın yönetim kurulu üyelerinden tazmini ile tazminatın kooperatife ödenmesinin istenebileceğini, 03.10.2020 tarihli genel kurulun 8. Maddesinde Belediye’ye ait 70 m2’lik alanının rayiç bedelinin 8.000 TL olması husunun çok fahiş olarak telakki edildiğini, genel kurulca alınan kararın 9.sayfasında kooperatif başkanının ifadelerinin zapta geçtiğini, “70M2’lik yerin kooperatifin menfaatleri düşünülerek, önce bedelsiz alım, bunun mümkün olmaması halinde bedelin indirilmesi için dava açılması, bunlardan sonuç alınması halinde 70 M2’lik yerin Belediyeden alınması” konularında yönetime yetki verildiğini, Kooperatif Yönetimi Genel Kurul’un bu emir talimatlarını sonradan hiçe sayarak fahiş bedelin indirimi konusunda dava açmadan belediyenin taktir ettiği 8.000 TL fahiş bedelle iş bu taşınmazı satın almak suretiyle kooperatifi ve üyeleri zarara soktuğunu, görevlerini kötüye kullandıklarını, 17/09/2020 tarihinde taraflarına tebliğ edilen 70,6 metrelik arazinin kooperatif menfaatine öncelikle satın alınması konusunda yada belediyeye karşı emsalsiz olarak geri alınması için dava açılması yada belediyeye karşı kıymet takdirinin indirilmesi için dava açılması konusunda yönetim kurulu üyelerinden yetki verilmesinin istendiğini, bu yolda yetki alındığını, parseldeki payın metre karesinin 8.000 TL üzerinden genel kurul talimatlarına uyulmayarak fahiş bedelle satın alındığını, genel kurul yetkileri görmezden gelinerek bedelsiz alınması yönüne dava açılmadan yine kıymet takdirine itiraz edilip bedelin indirilmesi yönünde dava açılmadan … Belediyesine ait payın metrekaresi 8.000 TL’den doğrudan satın alındığını, bedelin fahiş olduğunun GM değerlere uzmanı raporu ile de sahip olduğunu, metrekare birim değeri 2.000 TL olabilecek bir yerde 8.000 TL ödeyerek 6.000 TL gibi fahiş bir bedel ödemek suretiyle Yönetim Kurulu Üyeleri Kooperatifi ve Üyelerinin 70.6 metrekare yerde 420.000 TL zarara uğratıldığını bildirerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98.maddesinin atfıyla TTK’nun 555.maddesi ve Kooperatifler Kanununun 62/2. Maddesi hüküm uyarınca mahkemece tapu sicil müdürlüğü, belediye ve kooperatif kayıtlarının tetkiki ile keşif, bilirkişi incelemesi neticesi sübut bulacak bakımdan ileride arttırma hakları saklı kalmak üzere, kooperatifin kötü yönetimi ve davalı yönetim kurulu üyelerince genel kurul kararına rağmen karara aykırı olarak bilerek zarara uğratılmasından HMK 107. Maddesi belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 30.000,00 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsil olarak işleyecek avans faiziyle birlikte tahsil ve tazminine, tazminatın SS … Yapı Kooperatifi’ne ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açılması için genel kurul kararı gerektiğini, kooperatifin 2019 ve 2020 Genel Kurul Toplantılarının gerçekleştirildiğini, söz konusu toplantılarda bu yönde alınmış bir karar bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte pay sahiplerinin sorumluluk davası açma hakları olsaydı dahi bu durumda; 2019 Genel Kurulunun 8. Maddesi ile … parselde bulunan 70.6 m2 dava konusu arsanın 600.000 TL yi aşmamak koşuluyla Çeşme Belediyesi’nden satın alınması ve bu hususta yönetim kuruluna yetki verilmesinin 103 kabul, 3 red oyu alarak oy çokluğuyla kabul edildiğini, yönetim kuruluna genel kurul tarafından yetki verildiğini, davacının 2019 Genel Kuruluna katılmasına rağmen toplantının 8. Maddesinin oylamasına geçilmeden toplantıyı terk ettiğini, bu maddeye oy dahi kullanmadığını, davacının tarafına yöneltilen davayı açabilmesinin ön koşulunun oylamaya katılıp, gündem maddesine karşı olumsuz oy kullanıp muhalefet şerhi işlemesi olduğunu, oy kullanmadığı kararın icrasını yapan yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davasının yöneltmesi mümkün olmadığını, Yönetim kurulunun 2019 ve 2020 yılları genel kurul toplantılarında üyeler tarafından ibra edildiğini, 2019 ve 2020 Genel Kurul kararlarında yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri boyunca, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerine uygun bir şekilde görevlerini ifa ettikleri yönünde toplantıya katılanlar tarafından ibra edildiğini, davacı taraf yönetim kurulunun sorumluluğuna giderken TTK m.553 ve Kooperatifler Kanunu m.62/2 hükmüne dayanarak yönetim kurulu üyelerini davalı gösterdiğini, ancak genel kurulun devredilmesi mümkün olmayan bazı görevlerinin dışında, şirketin idaresinin yönetim kuruluna ait olduğunu, bu hususun TTK’nun 375.maddesinde açıklandığını, ilgili hüküm gereği kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getiren yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, ayrıca 03/10/2020 tarihli 2019 Genel Kurul toplantısının 8. Maddesi kapsamında yönetim kuruluna satın alma yetkisi verildiğini, davacının hukuki yararının olmadığını, 2018 yılı Genel Kurulunda arsa alınması ve alınacak arsa üzerine inşaat yapılması için üyelerden 2.500,00 TL toplanmasına karar verildiğini, alınan arsanın parası için her üyenin 2.500,00 TL para ödemesine karar verildiğini, davacının bu edimini yerine getirmediğini, bu borcunu yerine getirmediği için Çeşme İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının bu takibe de itiraz ettiğini, davacının 2018 genel kurulunda alınan aidat ödemesi kararına riayet etmeyip borcunu yerine getirmediğini, kooperatife olan borcunu yerine getirmeyen üyenin eldeki davayı açma hakkı olmadığını, davaya konu arsanın Genel Kurul Kararı ile alındığından husumet yöneltilecek ise Genel Kurulda olumlu oy kullanan üyelere karşı açılması gerektiğini, yöneticinin görevi Genel Kurul Kararlarını gecikmeden uygulamak olduğundan 1 aylık yasal süre geçtikten sonra dava açıldığına ilişkin bir bildirim olmadığından dava konusu arsanın Genel Kurul Kararı doğrultusunda alındığını, Genel Kurul Kararları aksine tedbir yada iptal kararı verilinceye kadar geçerli olduğunu, arazinin yasal itiraz süresi geçtikten sonra alındığından davanın Genel Kurul Kararı nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, Çeşme Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … E sayılı dosyası ile Genel Kurul Kararlarının iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafın gayrimenkul değerleme uzmanına değer tespiti yaptırarak belediye hissesinin 141.200,00 TL olduğunun tespit ettiğini beyan ettiğini, belediye hissesinin 564.800,00 TL alındığından aradaki 423.600,00 TL farkın zarar olduğunu düşündüklerinin açık olduğunu, bu nedenle harca esas değerin kesin olarak belirlenmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle beraber yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için kusurlu hareket sonucunda bir zararın meydana gelmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanının aksine Genel Kurul tarafından yönetim kuruluna 600.000,0 TL’yi geçmemek şartıyla verilen arazinin satın alımı yetkisi sınırları içerisinde kalınarak metrekaresi 8.000,0 TL’den alınarak hem kooperatifin menfaati gözetildiğini hem de genel kurul tarafından yönetim kuruluna yükletilen görevin yerine getirildiğini, mevcut şartlar altında ibra edilen Yönetim kurulu üyelerinin kusuru ve kooperatifin uğradığı bir zararın olmadığının 2020 Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini bildirerek davanın pasif husumet yokluğu, hak düşürücü süreler ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı 23/11/2021 tarihli kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesi ile Mahkemenin görevsiz hale geldiği, görevli mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu bildirilerek verilen görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. … Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda iş bu davanın davacı tarafça davalılar aleyhine fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 62/2.maddesi uyarınca HMK’nun 107.madde hükümlerine göre şimdilik 30.000 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile SS Yenidostlar Konut Yapı Kooperatifine ödenmesi talebiyle Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde 25/06/2021 tarihinde açıldığı; dava tarihi itibariyle Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu, bu nedenle dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır