Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/31 E. 2022/15 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/31
KARAR NO :2022/15

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … …’nin maliki/işleteni ve sürücüsü olduğu “…” plakalı araç 25/04/2019 tarihinde davalının sevk ve idaresindeyken müvekkillerinden …’nın kullanmakta olduğu müvekkili …’ya ait olan … plakalı araca çarptığını, kazada davalı araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, kaza sebebiyle müvekkillerinin vücutlarında yaralanmalar ve kırıklar oluşmuş olup halen tedavilerinin devam ettiğini, davalı sürücünün idaresindeki … plakalı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … Poliçe Numaralı Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, işbu poliçe uyarınca yasal olarak sorumluluğu bulunan sigorta şirketine ihtarname ile başvuru yapıldığını, başvurunun sigorta şirketine tebliği üzerine günümüze kadar herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi kendilerinden birçok evrak istenerek ödemenin sürüncemede kalmasına yönelik taleplerde bulunulduğunu, müvekkili …’nın çalışma gücünde meydana gelecek kaybından dolayı efor kaybının, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarının, geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının bilirkişi marifeti ile tespitinden sonra ıslah hakları ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen –sigorta şirketi bakımından poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı olmak kaydıyla- tahsili gerektiğini, müvekkillerinin yaşamış olduğu kaza sebebiyle maruz kaldığı manevi acı ve çöküntünün bir nebze de olsa azalması için müvekkili … için 10.000-TL, müvekkili … için 50.000,00.-TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsünden – sigorta şirketleri bakımında poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı olduğundan – tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalıların müvekkillerinin uğradığı zararları hukuka uygun başvurularına rağmen tazmini aşamasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek iş bu davanın kötüniyetle açılmasına sebebiyet verdiğini, diğer yandan sürücü davalının suç işlediği açık olduğundan kötüniyetinin de sabit olduğunu, alacaklarının yargılama sonrasında tahsilinin mümkün olabilmesi için davalı … …’nin taşınır, taşınmaz malları ile alacaklarının ihtiyaten haczine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara – sigorta şirketleri bakımında poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı olmak kaydıyla – yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmaması nedeniyle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın ve savcılık / ceza davası evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumundan kusur ile maluliyetin varlığı ve oranı konusunda raporu alınmasını istediklerini, geçici iş göremezlik taleplerinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olduğunu, tedavi giderlerine ilişkin talepler teminat dışı olup reddi gerektiğini, ayrıca hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bir an için sorumluluklarına hükmedilse dahi, haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine, temerrütten itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi ile açılmış ticari davadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 11/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza