Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/290 E. 2023/184 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/290 Esas
KARAR NO : 2023/184

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı taraf …nin … tesisat numaralı mahalde … Petrol’ün… Mah. …… adresindeki ticarethanesi için …sözleşme hesap nolu aboneliği çerçevesinde elektrik tedariki sağladığı, davalı tarafça ödenmeyen cayma bedeli sebebiyle düzenlenmiş olan faturanın tahsili amacı ile Merkezi Takip Sistemi … sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalı hakkında, 9.129,46 TL Asıl alacak, 273,73 TL Gecikme faizi, 49,27 TL KDV olmak üzere toplam 9.452,46 TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlardaki gecikme faizi ve bu faizin KDV’sinin tahsili talebi ile başlatılan icra takibine, davalının 06.04.2021 tarihli itirazı neticesinde takip durduğunu, alacak likit olduğundan ve davalının borca itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan takip toplamının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği de izahtan vareste olup, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takip durduğundan, itirazın iptali ve takibin devamını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacı tedarik firması ile elektrik tedariki konusunda ikili anlaşma yaptığını ve neticesinde davacıdan taahhüt süresi boyunca hizmet aldığını, müvekkilinin, vermiş olduğu taahhüt gereği tüm fatura dönemlerinde ödemesini eksiksiz olarak gerçekleştirmiştir. Taahhüt süresi dolduğunda ise, davacı şirket ile aboneliğini bitirerek işletmesi için daha avantajlı olduğunu düşündüğü başkaca enerji dağıtım firması ile anlaştığını, ancak, davacı tarafın sanki müvekkilinin sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshetmiş gibi cayma bedeli uygulayarak fahiş tutarda müvekkiline borç tahhakkuk ettirdiğini, süresinden önce yapılmış haksız bir fesih olmaması ve cayma bedeli ödenmesine ilişkin şartlar oluşmadığı için müvekkili tarafından ilgili tutarlara süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı tarafından itirazın iptali talebiyle açılan işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olup kötü niyetle açılan davanın reddini talep etmiştir.
İzmir Merkezi Takip Sistemi’nin … sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili amacıyla 9.452,46 TL toplam alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği ile süresi içinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen anonim sözleşmesi kapsamında cayma bedelinin sözleşmede zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı, süresinden önce fesh edilip edilmediği, cayma bedelinin mevzuat ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, faiz talebi, alacağın varlığı ve miktarı bakımından ihtilaf bulunmakla iş bu davanın İİK.67/1 gereğince itirazın iptali istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası davacının icra takibinde haklı olup olmadığının tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere SMMM ve Nitelikli hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; davacı tarafın …… döneminde görevli tedarik şirketi olarak, kalan 11 dönemi de ikili anlaşma tarafı olarak enerji tedariğini sağladığı, davacı tarafın, yönetmelikte geçen zorunlu unsur “elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışının başlangıç tarihini” yazmadığı, fatura altındaki açıklamalarla da karışıklığa neden olduğu ve ikili anlaşma gerekliliklerini yerine getirmediği, davacı tarafın ticari defterlerinin; 2021 yılında 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 64/1 maddesinde belirlenen usule uygun olarak tutulduğu, (TTK 64/3) göre her iki şarta (açılış-kapanış) tam olarak uyulduğu, 30/03/2021 MTS takip tarihinde davalı taraf …’ın 9.129,46 TL borç bakiyesinin davacı yan yasal defter kayıtlarında mevcut olduğu, takip konusu edilen asıl alacak tutarı ile yasal defter kayıtlarında yer alan borç bakiyesi tutarının birbirini doğruladığı, davacı tarafın asıl alacak için 273,73 TL gecikme zammı ve bunun üzerinden de 49,27 TL KDV talebinin sözleşmeye göre belirlenen orandan daha az oranda ve uygun hesaplandığı, davalı tarafın elektronik belge olarak oluşturulan e-Faturaya 8 (sekiz) gün içinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin; 2021 yılında 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 64/1 -maddesinde belirlenen usule uygun olarak tutulduğu, (TTK 64/3) göre her iki şarttan (açılış-kapanış) açılış şartına envanter defteri hariç tam olarak uyulduğu, envanter defterinin ibraz edilmediğinden dolayı belirlenemediği, kapanış şartına ise tam olarak uyulduğu, 30/03/2021 MTS takip davacı yan …..ELEKTRİK’in borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, davacı tarafın takip konusu ettiği asıl alacak tutarını davalı taraf yasal defter kayıtlarının doğrulamadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasının ara kararlar kapsamında ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edildiği, ek raporun ibraz edildiği ve mahkememizce bilirkişi heyetinin kök ve ek raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 08/03/2023 tarihli celsesinde davacı vekilinin başka bilirkişiden rapor alınması talebinin dosyadaki raporun denetime ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir Merkezi Takip Sistemi’nin … sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dosya kapsamına göre; davacı tarafın ….döneminde görevli tedarik şirketi olarak, kalan 11 dönemi de ikili anlaşma tarafı olarak enerji tedariğini sağladığı, davacı tarafın, yönetmelikte geçen zorunlu unsur “elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışının başlangıç tarihini” yazmadığı, fatura altındaki açıklamalarla da karışıklığa neden olduğu ve ikili anlaşma gerekliliklerini yerine getirmediği, Yönetmelikte, ikili anlaşmada elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışının başlangıç tarihi yer
almasının zorunlu unsur olduğunun açıkça belirtildiği fakat; ilgili sözleşmede elektrik enerjisi satışının
başlangıç tarihinin bulunmadığı, davacı tarafın ikili anlaşma gerekliliklerini yerine getirmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davalı tarafa elektrik enerjisi temini sağlanmış ancak davalı yanın soyut itirazlarının aksine davalı yanca taahhüde aykırı davranıldığı, bu noktada taraflarca akdedilen ve dosyada mübrez olan sözleşmenin 9. maddesinde yer alan “Sözleşme, imza edildiği tarihte yürürlüğe girer ve tarafları bağlar. Sözleşmenin süresi, elektrik tedarikinin başladığı tarihten itibaren 12 aydır.” hüküm ile uyulmazlığa konu feshin tarihi gözetildiğinde davalı tarafın sözleşmeyi süresinden önce feshetmiş olduğu, bu doğrultuda sözleşmenin 10.11 maddesi “Müşteri’nin, sözleşmeyi süresinden önce
feshetmesi ve/veya feshine sebebiyet vermesi ve/veya sözleşmeye aykırı davranması ve/veya işbu madde kapsamında belirtilen sebeplerle sözleşmenin feshedilmesi/feshedilmiş sayılması hallerinde, müşteri sözleşme süresi boyunca tahakkuk etmiş en yüksek fatura bedelinin 2 (iki) katı tutarındaki bedeli cezai şart olarak ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu tutar işbu sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca hesaplanacak teminat tutarından düşük olamaz. Müşterinin bu bent kapsamındaki cezai şarta esas olacak tüketim verisinin bulunmaması halinde, sözleşmenin 8.1 maddesi kapsamında hesaplanan ortalama faturası esas alınarak cezai bedel tespit edilir.” uyarınca cayma bedeline ilişkin fatura tahakkuk ettirilmiş ve işbu fatura bedelinin davalı tarafça ödenmemiş olması nedeniyle anılan fatura bedeli takibe konu edildiği, yapılan sözleşmenin yürürlükteki yönetmeliklere uygun olması gerektiği, teknik bir iş olan elektrik temini konusunda özel olarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği maddelerinin değerlendirildiği, sonuç olarak takibe konu faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlenmediği ve sözleşmenin zorunlu unsurlarının davacı tarafça yerine getirilmediği anlaşılmakla davacının icra takibi yapmakta haklılığını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının ispatlanamadığından REDDİNE,
Kötü niyet şartları gerçekleşmediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu harçtan peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-1.560,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair MİKTAR bakımından kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.08/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır