Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/288 E. 2022/667 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/288
KARAR NO : 2022/667

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili … … A.Ş. ile davalı … arasında 14/05/2018 tarihli “Tacirler İçin Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalıya … ticari müşteri numarasıyla … nolu Ticari Kredi Kartı ve bu karta ek olarak yine … numaralı ek kart ve … nolu Ticari Kredili Mevduat Hesabı kullandırıldığını, belirtilen ticari bankacılık ürünlerinin kullandırılması ile oluşan borç davalı tarafça ödenmediğinden ticari kredi kartları borcu için 01/07/2021 tarihli … barkod numaralı Hesap Kat İhtarnamesi ticari kredili mevduat hesabına ait borç için ise 01/07/2021 tarihli … barkod numaralı Hesap Kat İhtarnamesi keşide edildiğini, kat ihtarnameleri, imzalanan sözleşmenin müşterek hükümler ana başlığı altındaki 19. maddesi nezdinde borçlunun sözleşmede yazılı son adresine keşide edildiğini, her iki kat ihtarnamesi de 03/07/2021 tarihinde davalı tarafından tebellüğ edilmesine rağmen borç ödenmediğini, tebliğ edilen kat ihtarnamesine davalılarca herhangi bir itirazda bulunulmamış, müvekkili bankaya itirazi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, itiraza uğramayan kat ihtarnamelerine rağmen borcun ödenmemesi akabinde borçlu/davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü …/… E. Sayılı dosyası ile 7 örnek ilamsız takibe geçildiğini, davalı, ilamsız takip ile tahsili aranan tüm borca, faize ve fer’ilere itiraz ettiğini, itirazları nedeniyle ilgili takip icra müdürlüğünce durdurulduğunu, İzmir …. İcra Müdürlüğü …/… E. Sayılı takip dosyası ile tahsili aranan müvekkili banka alacağına, borçlunun itirazı nedeniyle açılacak “İtirazın İptali” davasında alacağın ticari alacak sıfatında olmasından ötürü 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi nezdinde dava şartı haline getirilen arabuluculuk makamına başvurulduğunu, “Anlaşmama Tutanağı” düzenlendiğini, davalının banka alacağı banka defter ve kayıtlarıyla sabit olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalılar/borçluların İzmir …. İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı dosyasına yaptıkları tüm itirazların iptaline; toplam/harca esas 30.636,28-TL nakit alacaklarımızın tamamının yukarıdaki hesap tablosu/tablolarında belirtilen asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 md. Uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %27,36 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, avukatlık ücreti icra harç ve masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımiz saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak ve takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla tahsili ile takibin devamına, itirazın kötüniyetli ve alacağın tahsilini geciktirmek amaçlı olması, davalının tacir, alacak kaleminin likit ve muayyen olması sebebiyle davalı/borçlu aleyhine yüzde yirmiden (%20) az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti, arabuluculuk vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hükmedilmesine karar verilesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca müvekkilinden alacaklı olduğu iddiası ile İzmir …. İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, yapılan takibe her ne kadar itiraz edilmiş olsa da davacı yanca bu itirazın iptali talepli dava ikame edildiğini, davanın reddi gerektiğini, dava yetkisiz mahkemede açıldığını, genel yetkili mahkeme HMK m. 6 gereğince davalının yerleşim yeridir. Müvekkilin yerleşim yeri “… Mah. … Sk. No:… İç Kapı No:… …/İzmir” olduğundan iş bu dava bakımından Karşıyaka mahkemeleri yetkili olacağını, hal böyleyken, yetkisiz mahkemede açılan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, daha önce yapılan ödemeler mahsup edilmemiş olup müvekkilinin bu miktarda bir borcu bulunmadığını, müvekkili uzun yıllardır tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, son dönemde COVİD-19 Salgını sebebiyle ticaretle uğraşan pek çok insan gibi müvekkilinin de ekonomik olarak ciddi sıkıntıya düşmüş, ödemelerde problem yaşadığını, ancak, açılan takipte yapılan ödemeler borçtan düşülmemiş, borç olması gerekenden daha yüksek olarak belirtildiğini, ayrıca, davacı bu borç kalemlerinin kaynağına ilişkin detaylı bir açıklamada bulunamamış, gerek borcu gerekse bugüne kadar yapılmış ödemeleri gösteren evrakları sunmadığını, ödeme emrinde takibe dayanak belge olarak gösterilen ihtarnameler sunulmadığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak “… No lu kredi borcuna ait kat ihtarnamesi, … nolu kredi kartı borcuna ait kat ihtarnamesi”ni göstermiş ise de davacı yan anılı ihtarnameleri ve hesap ekstrelerini hiç sunmadığını, bu haliyle, borcun tespit edilmesinin mümkün olmadığı açık olduğunu, davacı icra takibinde faiz talep etmişse de, takibin açılış tarihinden önceki tarih itibariyle faiz istenilmesi mümkün olmadığını, bunun aksi hiçbir şekilde iddia edilemeyeceğini, keza, davacı tarafından keşide edilen 01.07.2021 tarihli ihtarname ile hesap ekstresi gönderilmediği gibi işletilen faizlerin oranları ve hangi tarih aralığı için işletildiği de belirtilmediğini, bahse konu hukuka aykırı ihtarname ile hesap özetinin kesinleştiğinden söz edilmesi mümkün olmadığını, hal böyleyken, hesap özeti kesinleşmemiş ve alacak ihtilaflı olduğundan muaccel hale gelmesi ancak yargılama neticesinde alacağın sabit olması ile mümkün olduğunu, bu yönüyle de takibin iptali gerektiğini, evvelemirde yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, davacının haksız ve kötüniyetli başlattığı ve kanuna aykırı takipten dolayı %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa’nın 19/2 maddesine göre “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının HMK 6 maddesinin” genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü dikkate alındığında davalının ikamet adresinin Karşıyaka/İzmir olduğu,
Öte yandan HMK’nun sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde düzenlendiği,
Davaya dayanak teşkil eden taraflar arasında Kredi Kartı-bankacılık İşlemleri Sözleşmesinin 21.maddesinde “merkez, şubenin bulunduğu yer,ifa yeri açısından asli yetkinin tanımlandığı , bu bağlamda kanuni düzenlemelere uygun olarak ta müşteri yerleşim yeri ile mal-değerlerin olduğu yerlerin de yetkisinin saklı olduğu ” yönünde taraflar arasında sözleşme düzenlendiği,
Keza, davalının Seferihisar adresine vaki tebligatın mernis adresi olsa da sistemdeki, kayırlı adres ile bilfiil ikamet edilen adresin her zaman birbirini tutmadığı, aynı adrese mernis şerhli tebligatın iade geldiği,
Bu nedenlerle işbu davada Karşıyaka Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere ;
1- Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4- İşbu kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır