Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/276 E. 2022/543 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/276
KARAR NO : 2022/543

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

İzmir 7. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmekle, yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 25.10.2018 tarihli tekne satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği teslimat tarihinin 29.05.2019 olarak kararlaştırıldığını, ancak müvekkili tarafından sözleşme borcu ödenmesine rağmen teslimat süresinde yapılmadığını, taraflarınca borçlu şirkete Ankara Noterliği’nin 25.11.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini, davalının bu ihtara karşı İzmir Noterliği’nin 04.12.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarı ile cevaplarını sunduğunu, ve sözleşmeye konu tekneyi 15.04.2020 tarihi itibari ile teslime hazır edeceğini bildirdiğini, tüm bu süreçte davalı yanın pek çok kez uyarıldığını ancak müvekkilinin tüm iyiniyetine rağmen teslimatın bu tarihte de gerçekleştirilemediğini, sonuçsuz kalan tüm ikazlara karşın teknenin teslimatının sözleşmede belirlenen tarihten 13 ay sonra, ihtara cevapta karşı yanın belirttiği tarihten ise iki ay sonra 12.06.2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, geç teslimat nedeniyle tüm bu süreç boyunca teknenin kullanımından ve kiralanarak elde edilecek gelirden mahrum kalan müvekkilinin hem maddi hem manevi zararı doğduğunu, yapılan geç teslimin yanı sıra teslim edilen teknenin sözleşme ile taahhüt edilen özellikleri taşımadığını, yapılan görüşmelere uygun olarak ve iyiniyetle hareket eden müvekkil tekne tesliminin geç, ayıplı ve oldukça eksik yapılmasına karşın anlaşmaya olumlu yaklaştığını ve elinden gelen her türlü imkanı da bu yönde kullandığını, ancak tüm bu iyiniyete ve çabaya karşın davalı şirketin hiçbir şekilde anlaşmaya rıza göstermediğini, teknenin eğik olduğu bilirkişinin yanı sıra bizzat kendi taraflarınca da tespit edilmesine karşın yalnızca sürecin uzamasına, neticede müvekkilin zararının giderek artmasına ve manevi olarak daha fazla yıpranmasına sebep olduğunu, yukarıda yer alan gerekçelerle; davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan 25.10.2018 tarihli sözleşme doğrultusunda ödemeleri yapılmış bulunan ancak süresinde teslim edilmeyen DERONE 850 (2019 Model) teknenin geç ve ayıplı teslimi neticesinde müvekkilinin uğradığı zarara karşılık fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 16.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemenin görevsiz olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya esas hakkındaki beyanlarında ise, iddia olunan teknenin sözleşmedeki tarihten farklı bir tarihte teslim edilmiş olmasının davacının kendisinin sözleşmeye aykırı davranışlarından kaynaklandığını bu nedenle eserin geç tesliminin de söz konusu olmadığını, ödemede temerrüte düşmüş olan davacının eserin teslimini isteme hakkının olmadığı bir dönemde teknenin zamanında teslim edilmediği iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı mevcut olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerektiğinden açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TTK’nun 931/1 maddesinde; “Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır.” hükmünün yer aldığı, yine aynı Kanun’un 1352/1-m bendinde “Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması” y bendinde ise, “Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık” hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5 maddesinin (2) bendindeki düzenleme “Bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” şeklindedir.
Dosya kapsamı, davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğine göre ve dava dilekçesine eklediği belgelerden dava konusu uyuşmazlığın Deniz Hukuku ve Deniz Ticaretine ilişkin hususların takdir ve değerlendirilmesini de içerdiği, bu nedenle davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerekeceği, HSK tarafından yapılan yetkilendirme ile İzmir’de 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla yetkilendirildiğinden, dava dosyasının yetkilendirilen Mahkemeye devrine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-TTK 931/1, 1352/1-m,y maddeleri gereğince görevli mahkeme İzmir 5. ATM olması nedeniyle dosyanın 5. ATM ye gönderme kararı verilmesine,
2-Dosyada harç ve yargılama giderlerine ilişkin hususların davaya bakmakla yetkilendirilen Mahkemece değerlendirilmesine,
3- Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza