Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/258
KARAR NO : 2022/902
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili… Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İzmir İli … İlçesi … gıda sektöründe faaliyet göstermekte olup gıda malzemeleri satışı yaptığını, bu kapsamda davalılar … Yemek Temizlik Turizm İnşaat Nakliyat Sağlık Hizmetleri Tekstil Özel Eğitim Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. (….Ortak Girişim) ve … Hizmetler Anonim Şirketi (… Ortak Girişim) ile ticari ilişkide bulunmuş ve kendilerine mal tedarik ettiğini, ancak davalı/borçlular almış oldukları mallara ilişkin karşı edimlerini yerine getirmemiş ve malların karşılığı olan bedeli müvekkiline ödemediğini, müvekkili muhtelif zamanlarda müteaddit kereler davalıları borçlarını ödemeleri konusunda uyarmışsa da bu uyarıları sonuçsuz kaldığını, … ayına ilişkin borç için sabırla ödeme bekleyen müvekkili adına nihayetinde davalı borçlular aleyhine ödenmeyen … ile … faturalarından kaynaklı bakiye alacak için İzmir 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu davalılar sırf icranın sürüncemede bırakılması için takibe, yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, somut olayda borç para borcu olup yetkili yer mahkemesi müvekkili alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinde yapılan görüşmelerden de sonuç alınamadığını, müvekkili şirket tarafından davalılar ile olan ticari ilişki çerçevesinde edimler kanuna ve ticari teamüle uygun şekilde süresinde yerine getirildiğini, buna karşılık davalı taraflarca aylarca borç ödenmediğini, gelinen aşamada müvekkili şirket ticari ilişkiden kaynaklanan alacağına erişemediği gibi, dava konusu alacak rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığından müvekkili şirket davalıların kötü niyetli davranışları neticesinde alacağını tahsil edememe ve telafisi güç zararlarla karşı karşıya kalma tehlikesi içerisinde olduğunu, öncelikle ihtiyati haciz talebimizin kabulü ile müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engelleyici nitelikte eylemlere girişildiğinden müvekkilin alacağını koruma altına almak için davalı şirketlerin tüm menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları başta olmak üzere banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin mahkemece hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile davalı/borçluların İzmir 7. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve bu itirazlar sebebiyle duran takibin, talep edilen bedel üzerinden işleyecek faiziyle devamına, davalı/borçlular hakkında asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı’na hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalılar Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde belirttiği iddiaların mesnetsiz olduğunu, dava konusuyla ilgili zamanaşımı, yetki, görev ve faize ilişkin itirazda bulunduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri olan Ankara İcra Daireleri ve Ankara Mahkemeleri yetkili olduğunu, ilamsız Takiplerdeki Genel Yetki Kuralları: Borçlunun, MK gereğince (m. 19-22) ikametgahı (yerleşim yeri) sayılan yerdeki icra dairesi genel yetkili icra dairesidir. Yani, her “ilamsız takip” hakkında, başka “kesin yetki hükmü” bulunmadıkça borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde yapılabileceğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin hiçbir şekilde borcunu kabul etmediğini ve böyle bir borcu da olmadığını, müvekkiline gönderildiği söylenen faturalar geçersiz ve bir hükmü bulunmadığını, müvekkiline gönderildiği iddia edilen faturalar alacağın delili için tek başına yeterli sayılmadığını, davacı tarafın elinde olan faturaların içeriği müvekkiline teslim edilmediğini, davalı tarafından kesilen faturaların tesliminin müvekkiline yapıldığının ispatı gerektiğini, davacı taraf buna ilişkin hiçbir delil sunmadığını, mahkemece re’sen göz önünde tutulacak nedenler dâhilinde, davanın yetkisiz mahkemede ve icra dairesinde açılmış olması sebebiyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
6100 Sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa’nın 19/2 maddesine göre “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davalılar vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının HMK 6 maddesinin” genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü dikkate alındığında davalının adresinin Ankara olduğu bu nedenle işbu davada Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın gönderilmesi hakkında başvuru talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. . 19/12/2022.
Katip …
Hakim …