Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/246 E. 2022/711 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/246 Esas
KARAR NO : 2022/711

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında arabuluculuk aşamasının anlaşmama ile sonuçlandığını, müvekkili … Mahallesi … Mevkii … No:…/… adresinde ikamet ettiğini, müvekkilinin … Mah. … Mevkiinde büyükbaş hayvan işletmesi ve işletme yanında konutu bulunduğunu, müvekkili anılı arazide hayvancılık ile uğraşmakta hayvan alım satım ticareti yaptığını, 30/04/2021 tarihinde sabah saatlerinde müvekkili çiftliğine gittiğinde zincire bağlanmış 6 adet hayvanının mefta olduğunu ve konutta bulunan elektronik aletlerinden bazılarının arızalandığını, çalışmadığını gördüğünü, veteriner hekim … olay yerine çağrılarak tutanak tutulmuş ve ölen büyükbaş hayvanlar tespit edildiğini, ayrıca çiftlik içerisinde ki evinde ve komşu evlerde ki beyaz eşya ve ve elektronik eşyaların yandığını gördüğünü, müvekkili aynı gün … Elektrik Anonim Şirketi ekiplerine denk gelmiş ve onlardan hatta arıza olduğu bilgisini aldığını, yaşanan olayın … Elektrik A.Ş’den kaynaklı bir elektriksel problemden meydana geldiği net olarak anlaşıldığını, … Elektrik Dağıtım ve satış şirketinin hem sunduğu hizmetten hem de sunduğu hizmetin kalitesinden sorumlu olduğunu, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş. …/… Karar sayılı dosyasınca bilirkişi raporu alındığını, alınan raporda ”meskende yapılan incelemede 22 inç vestel marka televizyonun, bir adet takriben 24 bin BTU demirdöküm marka klimanın ve bir adet ege san marka elektrikli ani su ısıtıcının arızalı olduğu tespit edilmiştir. Yine büyükbaş hayvan tesisinde 2 adet sanayi tipi havalandırma fanı arızalanmış ve yana elektrik aksamının yenilenmesinden dolayı hasar oluştuğunu, televizyon ve klimanın hiç çalışmadığı, muhtemelen yüksek voltaja bağlı olarak zarar gördüğü, elektrikli ani su ısıtıcının ise çalıştırıldığında tablodaki kaçak akım koruma şalterini attırdığı tespit edildiğini, dolayısıyla cihazda gövdeye bir kaçak akım oluştuğu tespit edildiğini, büyükbaş hayvanların bulunduğu besi çiftliği kısmında yapılan incelemede; büyük kısmının aşırı akıma bağlı olarak kavrulduğu, yandığı görüldüğünü, tesiste yapılan tüm incelemeler neticesinde hayvan çiftliğinde ve meskende elektriğe bağlı oluşan hasarların elektrik tesisatının yüksek voltaja maruz kalması sonucu oluştuğu, yüksek voltaj-aşırı akıma bağlı olarak elektrik tesisatının izolasyonu bozulmuş, metal aksamlara asılı kabloların izolasyon probleminden dolayı hayvan çiftliğinin metal aksamı gerilim altında kalmış, demir aksamlara zincir ile bağlı hayvanların üzerinden elektrik akımının geçmesinden dolayı hayvanlar telef olmuş, hassas elektronik ve elektrikli cihazlarda sorun oluşmuş olduğu kanaatine varıldığını, tesisin mesken kısmında elektrik tesisatının standartlara uygun olduğu bundan doalyı tesis sahibinin bir kusururunun olmadığı, işletme kısmında ise davalının müşterek kusurunun bulunduğu” kanaatine varıldığını belirtildiğini, müvekkili zarar gören işletmede büyükbaş hayvan ticareti yapmakta olduğundan ve büyükbaş hayvancılık ticareti emekten ziyade sermayeye bağlı olarak yapıldığından tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile alakalı olduğu anlaşıldığını, müvekkili işletmesiyle alakalı davalı yanın kusuru nedeniyle maddi zarara uğradığını, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş. …/… sayılı değişik iş dosyasında hasar gördüğü tespit edilen eşyalara ve telef olan 6 adet büyükbaş hayvana ve zarar gören hayvanlardan elde edilemeyen süt gelirine ilişkin (zararın tam ve kesin olarak tespit edilmesi halinde arttırılması kaydıyla 1.000,00 TL BELİRSİZ ALACAK) maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş. …/… sayılı değişik iş dosyası masraflar ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça hayvanlarının telef olduğundan bahisle maddi tazminat talepli açılan dava aşağıda açıklayacağımız gerekçelerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davayı ve zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın tespit yaptırdığı dosyada zarar miktar olarak belirtilmişken işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, zira HMK 107 açık bir şekilde ‘davanın açıldığı tarihte alacağın müktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hallerde’ belirsiz alacak davası ikame edilebileceğini öngörmekte olup davacı taraf dilekçesinde dahi miktar belirterek uğradığını iddia ettiği zararını belirlediğini ortaya koyduğunu, nitekim değişik iş dosyasıyla tespit dahi yapıldığını, bu nedenle davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini talep ettiğini, açılan davanın niteliği bakımından yasanın aradığı süre içinde dava açılmadığını, bu nedenle alacak iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre bakımından reddi gerektiğini, davacı taraf sayaç sonrası alpek kablo çekmesi nedeniyle alpek kablonun bakım, onarım ve çalışmasından kendisi sorumlu olduğunu, davacı … isimli abone … tasisat nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, olay tarihinde sayaç panosu …- …-… CBS kodlu … yanında olup, kullanılan noktaya sayaç sonrası yaklaşık 400 Mt 3×25+35 alpek iletkenle gittiğini, alpek hattın mülkiyeti, işletmesi bakımı ve arızasının çözümü abonenin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle hayvan damı içerisinde meydana gelen olayda müvekkili şirketin kusurunun olduğu iddiası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin yerinde yaptığı kontrolde sayaç panosunda herhangi bir arıza tespit edilmediğini, davacı tarafın, 186 çağrı merkezini arayarak hayvanlarının elektrik nedeniyle telef olduğunu bildirmesi üzerine müvekkili şirket ekipleri tarafından yerinde yapılan kontrolde sayaç panosunda gerekli kontrol ve ölçümler yapıldığı herhangi bir arıza olmadığı tespit edildiğini, ilgili personellerin tanık olarak dinlenmesiyle de bu durum daha net anlaşılacağını, davacı tarafın delil olarak dayandığı tespit raporunda dahi davacı taraf kısmen kusurlu bulunduğunu, değişik iş dosyasıyla düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmesek de davacı tarafın dayandığı bir delil olması bakımından incelendiğinde; hayvan çiftliği bölümünde elektrik iç tesisatının standartlara uygun olmadığı ve bu nedenle kusurlu olduğu ifade edildiğini, “… ancak büyükbaş hayvan çiftliğinin bulunduğu kısımda ise elektrik tesisatının standartlara uygun yapılmamasından dolayı (kablo kesitleri ile kesici sigorta uyumu, topraklama tesisatı elektrik kablolarının izoleli borular içerisinden götürülmeden tesisin metal aksamına asılı ve bağlı olarak çekilmesi vb.) tesis sahibinin kısmen kusurlu olduğu kanaati oluşmuştur.”, ayrıca meskenle ilgili yapılan değerlendirmede ‘”mesken kısmına 25 amperlik anahtarlı otomatik sigorta ile elektrik verildiği, bu tabloda 30 mA lik kaçak akım koruma şalterinin olmadığı görülmüştür.” denilmek suretiyle kaçak akım koruma şalterinin olmadığı ifade edildiğini, bu bakımdan davacının dayandığı delil olması bakımından söz konusu bilirkişi raporunda dahi davacı tarafın olayın meydana gelmesin birçok kusurunun olduğu tespit edildiğini, davacının müterafik kusuru bulunduğunu, diğer yandan davacının iddialarını ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin kusurlu olduğunu düşünülmesi halinde dahi davacının gerekli önlemleri almaması nedeniyle müterafik kusuru bulunmadığını, davacı taraf, gerekli önlemleri almamış, elektrik iç tesisatını standartlara uygun hale getirmediğini, bu çerçevede -kesinlikle kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla- aleyhe bir hüküm kurulması durumunda Türk Borçlar Kanunu md.52 çerçevesinde davacının müterafik kusuru gereği tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, bunun kabul edilmemesi halinde davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş. …/… sayılı değişik iş dosyası UYAP üzerinden gönderilmiş olup, incelenmesinde; dosyamız tarafları arasında dava konusu olay ile ilgili olarak delil tespit davası olduğu ve bilirkişi raporu alındığı, raporda özetle; …’a ait büyükbaş hayvan tesisi ve müştemilatı meskende 30/04/2021 tarihinde meydana gelen ve hayvanların bir kısmının telef olmasına bir kısmının yaralanmasına, meskendeki ve tesisteki cihazların arızalanmasına ve kabloların yanmasına neden olan olayın:
1) Elektrik dağıtım şebekesinden kaynaklı arıza sonucu tesisteki cihaz ve kabloların yüksek voltaja maruz kalmasından dolayı meydana geldiği,
2) Tesis içindeki meskende elektrik tesisatının standartlara uygun olduğu bu nedenle tesis sahibinin bir kusurunun bulunmadığı, kusurun elektrik dağıtım şirketinde olduğu, ancak büyükbaş hayvanların besi ve kesimhane kısmındaki elektrik tesisatının standartlara uygun olmaması nedeniyle, buradaki hasarda elektrik dağıtım şirketi ile müşterek olarak tesis sahibinin de kusurlu olduğu,
3) Meydana gelen hasarın telef olan hayvanlar hariç, KDV Dahil yaklaşık olarak 14.450,00-TL olduğu, kanaatlerine varıldığı bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
Somut olayda, davacı tarafından açılan haksız fiilden kaynaklanan tazminata ilişkin davada, 6102 Sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, davacnın tacir sıfatının araştırılması yönünden Kemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı içeriğinden, mükellefiyet kaydının bulunduğu, mükellefin BA/BS Bildirim Formuna rastlanmadığı, yine İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısından davalının ticaret sicil kayıtlarında adına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmakla, işbu davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava da olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeni ile, davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMKnın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, yasal süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi halinde bu husus belirtilerek mahkememize başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza¸