Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/196 E. 2022/775 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/196
KARAR NO : 2022/775

DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacının maliki olduğu …plakalı aracın davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, 01/06/2021 tarihinde davacının …plakalı araç ile … Caddesinde seyir halinde iken sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrasında davacıya ait araç üzerinde hasar ve değer kaybı oluştuğunu, ekspertiz raporu ile araçta KDV dahil 29.450,45 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, ekspertiz raporu ve diğer belgeler ile 18/08/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00 TL hasar bedeli, 10,00 TL değer kaybı, 10,00 TL ikame araç ücret bedeli ve 521,28 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 551,28 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın konusunun kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olması, sigortacı müvekkili şirket ile sigortalı arasındaki işlemin bir “tüketici işlemi” olması sebebiyle tüketici mahkemesinde işbu davanın görülmesi gerekmekte olup mahkememizin görevsiz olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesini, müvekkili şirket tarafından poliçe özel şartları doğrultusunda ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirilmesi ve davacının bakiye zararının olmadığını, tamiratın özel serviste yapılması sebebiyle %30 oranın muafiyetin hesaplama yapılırken tenzil edilmesi gerektiğini, değer kaybı talebinin kasko poliçesi teminat dışında olduğunu, ikame aracın kasko poliçesi özel şartları doğrultusunda sağlandığını, Mahkeme aksi kanaatte ise araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kasko sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Davacı taraf davalı sigorta şirketi ile yaptığı kasko sigorta poliçesi kapsamında uğradığı zararın tahsilini talep etmiştir. Sigorta sözleşmesine konu araç yolcu nakli-hususi kullanım şeklindeki otomobil olduğu, bu şekilde davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/11/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …….
¸e-imza