Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/188 E. 2022/794 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/188
KARAR NO : 2022/794

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacı şirket adına düzenlene 18.02.2022 tarihli, ……….. numaralı ve 56.829,50 TL bedelli faturaya ilişkin davacı şirketin borcunun bulunmadığını, taraflar arasında 01.10.2020 tarihinde taşıt tanıma sistemi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 5. maddesine göre davalının davacı şirketin araçları için kendi istasyonlarından almış olduğu motorin ve benzin ürünlerine ilişkin pompa satış bedelinin KDV’siz tutarı üzerinden %8 oranında indirim yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, anılan maddeye göre davalının beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar veya kar marjında oluşan değişiklikler nedeni ile değişen piyasa koşullarına bağlı olarak indirimin yapıldığı şirkete bildirmek kaydıyla satış koşullarında değişiklik yapma hakkına sahip olduğunu, kar marjı bildiriminden itibaren davalının üçer aylık periyotlarda kar marjındaki artışın yarısını sözleşmede belirlenen % 8’lik tutara ulaşıncaya kadar yansıtmakla yükümlü olduğunu, davalı tarafından 09.04.2021 tarihinde davacı şirkete gönderilen e-postada EPDK’nın tavan fiyat düzenlemesine ilişkin 17.03.2021 tarihli ve 10081 numaralı kararı nedeniyle sözleşmenin koşullarında değişiklik yapıldığı belirtilerek sözleşmeyle müvekkili şirkete tanınan %68’lik indirim oranının neredeyse yarı oranında azaltılarak % 4,5’a düşürüldüğünü, sözleşmenin 5. maddesi mucibince davalı tarafın indirim yapıldığı gün toplam kar marjını gösterir herhangi bir resmi belgeyi veya listeyi davacı şirkete ibraz etmediğini, davalının sözleşmedeki bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle davacı şirketin sözleşme gereği hak etmiş olduğu indirim oranında kullanılan takdir hakkının davalının kar marjlı kayıtlarına ve piyasa koşullarına uygun olup olmadığını tespit edemediğini, bu durumun davacı şirketin menfaatlerini zedeler nitelikte olduğunu, başka firmaların, 01.10.2020 tarihli sözleşmede davacı şirkete taahhüt edilen oran üzerinden daha yüksek oranlarda indirimli akaryakıt aldığını öğrendiğini, diğer hizmet sağlayıcılarıyla yapılan görüşmelerde bazı firmalar, EPDK’nin müdahalesinin geçmiş döneme ilişkin olduğunu ve artık böyle bir müdahalenin söz konusu olmadığını, bazı firmalar ise EPDK’nın müdahalesini hiç uygulamadıklarını belirterek müvekkil şirkete %8-9 oranında indirimli hizmet sunabileceklerini belirttiklerini, şirket tarafından 21.10.2021 tarihinde hazırlanan e-postada, araç ve yakıt alım limitlerine göre % 8,75 oranında teklif alındığı, bu sebeple davalının müvekkil şirkete uygulamış olduğu indirim oranının piyasadaki koşullara uygun hale getirilmesi gerektiği, kar marjına ilişkin resmi kayıtlar ile belgelerin taraflarına sunulması gerektiği, aksi halde sözleşmenin feshedileceği belirtildiğini, müvekkili şirkete kar marjına ilişkin resmi belge veya liste sunulmadığı için müvekkil şirket bakımından sözleşmenin devamının çekilemez hale geldiğini İzmir 2. Noterliği’nin ……..yevmiye numaralı ve 18.01.2022 tarihli ihtarnamesiyle anılı sözleşme, müvekkil şirket tarafından feshedildiğini, somut olayda davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan indirim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, sözleşmeye istinaden kullanmış olduğu takdir hakkının piyasa koşullarınauygun olduğunu kanıtlayamadığını, fesih işleminin akabinde davalı tarafın, 18.02.2022 tarihli, …….. numaralı ve 56.829,5000-TL bedelli faturayı keşide ederek müvekkili şirketten fesih bedeli talep ettiğini, faturanın vade tarihinin ise 10.03.2022 olduğunu, faturanın temel fatura olması sebebiyle müvekkili şirketin , faturayı doğrudan reddedemediği gibi Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden oluşturulan ret taleplerini de davalının kabulüne bağlı olduğunu, açıklanan nedenler ve her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 01.10.2020 tarihli sözleşmeye istinaden oluşturulan müvekkili şirkete ait doğrudan borçlanma sistemi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtiyati tedbir kararının verilmesini müteakip ONB Finansbank A.Ş.’nin Özkanlar Şubesi’ne ……. IBAN numaralı kredili hesabın üzerinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması için müzekkere yazılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın arabuluculuk başvurusuna bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıt tanıma sistemi sözleşmesi ile davacıya akaryakıt ikmal ve data hizmeti vermeyi taahhüt ettiğini, tarafların 2014 senesinden itibaren aralarında taşıt tanıma sistemi sözleşmeleri ile bağıtlanan sözleşmesel ilişkisi olduğunu, tarafların işbu davaya konu son sözleşmelerinin ise 01.10.2020 tarihli taşıt tanıma sistemi sözleşmesi olduğunu, davacı TTS’nin 5. maddesi ile banka şubesinde kredili hesap açtırmayı ve … TTS’nin tüm alacaklarının banka hesabından çekilmesini beyan kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirketin resmi nitelikte belge talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilen TTS sözleşmesi gereği davacı yanın müvekkili şirketin yaptığı bildirim ile bağlı olduğunu, sözleşmede yapılacak bildirim için herhangi bir şekil şartı düzenlenmediğini, bildirimin sözlü dahi yapılabildiğini, dolayısıyla, müvekkili şirketin mail yolu ile yaptığı bildirimin geçerli olduğunu, buna ilişkin kaşe imzalı yazılı bir belge verme yükümlülüğü bulunmadığını, davacının TTS. sözleşmesinin 8. maddesine göre müşterinin sözleşmesini süresinden önce feshetmesi halinde müvekkil şirketin araç/taşıt tanıma cihazı başına 1.000,00 TL cezai şart bedeli tahsil etme hakkı doğduğunu, davacı tarafın 01.10.2020 tarihli 3 yıl süreli sözleşmesini 18.01.2022 tarihli 00770 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 18.02.2022 tarihi itibarıyle feshettiklerini bildirdiğini, bu durumda TTS’nin 8. maddesine göre müvekkili şirketin cezai şart tahsil etme hakkının doğduğunu, 8. madde uyarınca cezai şart hesabının her bir taşıt ve/veya taşıt tanıma cihazı üzerinden yapılacağını, müvekkili şirketin dava sisteminde kayıtlı davacıya ait 35 adet aracının mevcut olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin 8. maddesi uyarınca 1.000,00 TL+KDV+Yİ-ÜFE+TÜFE/2 yıllık artış oranı olarak kararlaştırılan cezai şart bedeli için 35 araç üzerinden yapılan hesaplama sonucu (35X1.623,07-TL) 56.829,50 TL cezai şart bedeli ortaya çıktığını, işbu cezai şart bedelinin, davacıya fatura edildiğini ve davacının kredili hesabının tahsil edildiğini, müvekkili şirket tarafından tahsil edilen tutarın sözleşmeye uygun olduğundan davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
03.03.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında davacı vekili 09.06.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 07.11.2022 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat, 6100 Sayılı HMK nun 307. maddesinde düzenlenmiş olup davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat, davaya son veren hem usul, hem maddi hukuka ilişkin taraf (davacı) işlemlerinden biri olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragatin geçerliliği için davalının veya mahkemenin kabul beyanına ihtiyaç yoktur.
Davacı vekilinin 09.06.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, duruşmada feragat beyanını tekrarladığı, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Feragat muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince peşin alınan 970,51 TL’den alınması gerekli 80,70 TL harcın 2/3’ü olan 53,80 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 916,71‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen taraflara iadesine,
Talep bulunmadığından, davacı ve davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 14/11/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza