Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/141 E. 2022/753 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/141
KARAR NO : 2022/753

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/ 2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacının davalı bankanın müşterisi olduğunu, … tarihinde … numaralı telefon hattından kimliği belirsiz kişilerce aranan davacının dolandırıcılık faaliyetinin mağduru olduğunu, davalı bankada çalıştığını söyleyen şahsın davalı banka tarafından davacının hesabından kesilen sigorta parasını ve başka bankalar nezdindeki hesaplarından kesilen sigorta paralarını hesabına iade edeceğini yine davalı banka nezdinde adına çıkan krediyi iptal edeceğini söylediğini, bu sırada başka banka nezdindeki hesabına 161,31 TL para girişi olduğunu, dava dışı banka tarafından arama yapılması ve mesaj gelmesi üzerine aramayı sonlandırıp, davalı bankanın mobil bankacılık uygulaması … uygulamasına girmeye çalıştığında sırada şifrenin hatalı olduğu uyarısı üzerine davalı bankayı aradığını, adına çekilen 64.550,00-TL kredi tutarı ve vadesiz hesabında bulunan 1.450,00-TL olmak üzere toplam 66.000,00-TL’nin başka hesaplara EFT yapıldığını öğrendiğini, davalı bankaya müracaat ederek işlemlerin iptali ve paranın iade edilmesi hususunda başvuruda bulunduğunu, ancak banka tarafından reddedildiğini, davalı banka tarafından söz konusu işlemler sırasında arama yapılmadığını, mesaj gönderilmediğini, davacının telefonda konuştuğu kişi ile hiçbir bilgi paylaşımında bulunmadığını, davacının Seferihisar Cumhuriyet Başsavcılığa şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığını, olağanüstü nitelikteki havale işlemlerinin tamamının davacının bilgisi ve onayı dışında, tanımadığı kişiler adına gerçekleştirildiğini, davalı bankanın kimlik doğrulama ve işlem güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunduğunu, yapılan şüpheli işlemlerin kimlik doğrulama yöntemi ile doğrulanması gerektiğini, açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı adına … nolu ve 64.550,00 TL bedelli kredi ödemelerinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, aksi halde teminat karşılığında durdurulmasına, 3. kişilere havale edilen şimdilik 1.450,00-TL’nin … tarihinden itibaren bankalarca TL mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya davacıya verilmesine, … nolu ve 64.550,00 TL bedelli kredi sözleşmesinin iptaline, davacının kredi sözleşmesine ilişkin borçlu olmadığının tespitine, yargılama yada arabuluculuk sırasında kredi borcunun ödenmesi halinde ödenen kısmın istirdadına, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı yana verilen yedi günlük kesin mehil içerisinde arabuluculuk tutanağının aslı veya arabululucu tarafından aslı gibidir onaylı sureti sunulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, davacıya eksik harcın tamamlatılması hususunda kesin mehil verilerek davacıya ihtarlı , meşruhatlı tebliğ zarfı ile tebliğine ; davacı tarafından kesin mehil içerisinde eksik harç tamamlanmadığı takdirde dava şartı yokluğundan reddine iş Bu davada görevli Mahkemelerin Tüketici Mahkemeleri olduğundan ; görevli olmayan Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilen davanın görevsizlik kararı verilerek usulden reddine, iş bu davada İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisiz İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılan davanın yetksizlik kararı verilerek usulden reddine yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının banka hesabından internet bankacılığı yoluyla 3. kişiler adına yapılan havaleler nedeniyle zararın tahsili istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1 maddesi ile, “Sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa’nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamında, davacının hesabının bireysel hesap olduğu, davacı adına tahsis edilen kredinin de tüketici kredisi olduğu, davacının tacir sıfatıyla eldeki davayı açmadığı, ihtilafın bireysel nitelikteki banka hesabına ilişkin olduğu, taraflar arasında ticari bir anlaşmazlık bulunmadığı, davacının 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinde tanımlanan tüketici sıfatını taşıması ve taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle, TKHK’nın 73. maddesi gereğince davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza