Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2022/530 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO : 2022/530

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait, … plakalı aracın 23.12.2021 tarihinde, seyir haline iken, … A.Ş.’de km 361 geldiği esnada aniden yola fırlayan köpeğe çarpması sonucu ön kısımlarından ve muhtelif sair kısımlarından maddi hasarlı zarara uğradığını, kolluk kuvvetlerince tutulan Kaza Tespit Tutanağında bu kazanın oluşumunda yolun bakım ve işletmesinden sorumlu … A.Ş. ” karayolu yapısını, trafik işaretlerini, trafik güvenliğini sağlayacak şekilde düzenlemediği” tespit edilerek kusurlu bulunduğunu, müvekkili şirkete ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybının İzmir 13.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini ve tespit dosyasına verilen raporda; KDV dahil 58.615,75 – TL hasar bedeli, 5.000,00-TL değer kaybı , 4.iş günü kazanç kaybı tespit edildiğini, kazanın meydana geldiği otoyolun işleteni davalı şirket olduğunu, otoyolun sözleşmeye uygun olarak işletilmesinden, bakımından, periyodik bakımıdan, onarımlarının yapılmasından ve trafik güvenliğinin sağlanmasından davalı şirketin sorumlu olduğunu, bu sebeplerden dolayı, dava tarihi itibariyle kusur durumunun ve alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenememesi ve bu durumun yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkacak olması nedeniyle FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARI SAKLI KALMAK ÜZERE 20.000,00 TL Hasar bedeli,1.000,00-TL Değer kaybı ve 100,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 21.100,00 TL alacağın, 23.12.2021 itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, arabuluculuk görüşmesinin anlaşmazlık ile sonuçlanması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesisinin 16/2-c maddesi gereğince Arabuluculuk Taraf Vekalet Ücretinin davalıdan tahsilini,, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, davalı şirketten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemenin önündeki davanın bir kısmi alacak davası olduğunu, müvekkili şirketin her türlü projelendirme, yapım, bakım ve onarım çalışmasını yerine getirdiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü Teknik Şartnamelerinde belirtilen standartlara uygun hareket etmekte olduğunu, bu standartlara göre düzenlenerek çalışmanın yapıldığı bölgeden sorumlu emniyet amirliği ve Karayolları Genel Müdürlüğünce onaylanmış trafik projelerine uygun olarak trafik işaretlemesi yapmakta olduğunu, Otoyol’da sürücülerin uyması gerekli trafik kurallarının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuat kapsamında belirlenmiş olduğunu, sürücüler de otoyol’da seyir esnasında tedbirli davranmakla ve değişken hava ve yol şartlarını dikkate alacak şekilde üzerine düşen özeni göstermekle yükümlü kılındığını, huzurdaki işbu davaya konu hasar bedeli ve değer kaybı bedeline ilişkin 23.12.2021 tarihli trafik kazasının, … plakalı aracın İstanbul-İzmir Otoyolu’ndan geçiş esnasında, İzmir istikametine doğru seyir halinde iken km 361 geldiği esnada hayvana çarpması sonucunda maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiğini, otoyol’da sürücülerin uyması gerekli trafik kuralları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuat kapsamında belirlenmiş olup, sürücüler de Otoyol’da seyir esnasında tedbirli davranmakla ve değişken hava ve yol şartlarını dikkate alacak şekilde üzerine düşen özeni göstermekle yükümlü kılındığını, ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeden trafiği tehlikeye düşürecek şekilde Otoyol’da seyreden araç sürücülerinin gerçekleştirdiği kazalarda söz konusu sürücülerin sorumluluğunun varlığının esas olduğunu, müvekkili şirketin her türlü projelendirme, yapım, bakım ve onarım çalışmasını yerine getirirken Karayolları Genel Müdürlüğü Teknik Şartnamelerinde belirtilen standartlara uygun hareket etmekte olduğunu, bu standartlara göre düzenlenerek, çalışmanın yapıldığı bölgeden sorumlu emniyet amirliği ve Karayolları Genel Müdürlüğünce onaylanmış trafik projelerine uygun olarak trafik işaretlemesinin yapıldığını, müvekkili şirketin ilgili mevzuat ve teknik şartnameler uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davacı tarafından Sayın Mahkemeye sunulan dava dilekçesi ile değer kaybı, hasar bedeli ve kazanç kaybı tutarının tahsilinin talep edildiğini, söz konusu talebe ilişkin olarak; davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte değer kaybını kanıtlar herhangi bir hukuki delil sunulamadığını, bilirkişi raporunda ve dava dilekçesinde, söz konusu zararın yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının öncelikle müvekkili şirket açısından usulden reddini, söz konusu itirazlarının yerinde görülmemesi halinde dava dilekçesinde yer alan hususlara ilişkin itirazlarının yerinde görülerek, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Somut olayda, davacı şirkete ait aracın hususi araç olması nedeniyle mutlak ticari dava olmadığından genel görevli ve yetkili mahkeme olan İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, HMK 115/2. Maddesi gereği dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davacıya ait aracın ruhsat bilgilerinin incelenmesinde aracın hususi araç olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk mahkemeleri olması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.15/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza