Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/121 E. 2022/758 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/121 Esas
KARAR NO : 2022/758

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlu dava dışı ‘… arasında genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, firmaya bazı ticari krediler kullandırıldığını, davalının ise anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan krediye ilişkin taksitlerin ödenmemesi üzerine, İzmir 33.Noterliği 08.09.2021 tarih …nolu ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine kefil davalı … hakkında İzmir 18.İcra Md…. esas sayılı dosyasından yasal takip işlemlerine başlandığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapıldığını, borçlunun bankaca talep edilen muaccel alacağı ödememesi üzerine anlaşmama tutanağı imzalandığını, itirazın haksız olduğunu, sonuç olarak, takibe konu edilen, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacak saklı kalmak kaydıyla İzmir 18.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan yasal takibe, borçlu tarafından yapılan itirazların fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 105.000 TL (takipte yer alan asıl alacak, masraf, işlemiş faiz ve BSMV ) için üzerinden iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, her türlü unutma ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin itirazı yanda, esasa ilişkin açıklamalarda, itirazlarının yerinde olduğunu, kredi sözleşmesi incelendiğinde, müvekkilinin davacı ile dava dışı … ile esasen 27.09.2019 tarihinde 100.000 TL/’lık kredi temini için imza altına alındığını, dava dışı şahsa verilen bu kredinin limitinin 12.11.2019 tarihinde 200.000 TL’ye çıkarıldığını, 11.05.2020 tarihinde 377.500 TL artırılarak 577.500 TL’ye çıkarıldığını, limit artışlarının 20.07.2020 tarihine kadar devam ederek en son 915.000 TL limit tanındığını, bu kapsamda müvekkilinin yalnızca 377.500 TL tutarlı limite kefalet verdiğini, müvekkilinin artırılan limitler yönünden sorumluluğu bulunmadığını, kendisinin yalnızca tek bir genel kredi sözleşmesini imzalaması nedeniyle bundan sorumlu olacağını düşünen müvekkilinin kendisine tebliğ edildiği belirtilen ihtarname de yer verilen 4 farklı kredi sözleşmesinden sorumlu tutularak, sorumlu olduğu tutarın limitini veya imzalamış olduğu sözleşmeyi diğer belirtilen sözleşmelerden ayırt edebilecek durumda olmadığını somut olay kapsamında ihtarat ile temerrüdün gerçekleşmediğinin izahtan vareste olduğunu, yine herhalde başlatılan takipte davacı şirket müvekkilinin sorumlu olduğu tutar olarak takip talebinde kat ihtarnamesinden yine farklı olarak 150.579,95 TL asıl alacağın bulunduğunun belirlendiğini, bu belirsizlik içinde müvekkilinin konu borcu ödemesinin beklenmesinin açıkça hakkaniyete aykırı olduğunu, takibe itirazlarının da haklı olduğunu gösterdiğini, bu sebeple ayrıca inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini,, kaldı ki takip tutarı 150.579,95 TL iken asıl alacaktan mahsupla beraber 105.000 TL üzerinden takibe devam edilmesinin de bu itirazlarının haklılığını ortaya koyduğunu, dava dışı asıl borçlunun müvekkilinin eski iş vereni olduğunu, kendisi adına çektiği kredi için kendisine kefil olmasını talep etmiş olması sebebiyle işinden olmamak korkusu ile borca kefil olduğunu, işvereninin borcu ödememesi sebebiyle müvekkilinin mağdur edildiğini, bu kapsamda bankanın dosyanın asıl borçlusuna husumet yöneltmeksizin ve asıl borçludan aldığı rehni paraya çevirmeksizin başlatmış olduğu takip mağduriyetini oldukça artırdığını, takip dayanağı olarak icra md’ne sunulan evrakta davacı bankanın dava dışı asıl borçludan taşınır araç rehni aldığının kolaylıkla tespit edilebileceğini, davacı bankanın öğrendikleri kadarıyla haciz yoluyla sattırdıklarını, davacı bankanın öncelikle rehni paraya çevirmeden doğrudan doğruya müvekkili aleyhine takip yoluna müracaat etmesi nedeniyle iş bu takibin yasaya aykırı olduğunu, iptali gerektiğini, kaldı ki bu aracı sattıran ve ancak bedelin ve ödemenin asıl borçtan nasıl bir mahsupla düşümünün yapıldığının bilenmemesi nedeniyle müvekkilinin kefil olduğu sözleşmeden müvekkilinin sorumlu tutulacağı bakiye miktarının da bilinmediğini,dava dışı borçluya karşı İzmir 6.İcra Müdürlüğünün … e.s. dosyası ile başlatılan takiple aracın satışının yapıldığı dosyanın celbini talep ettiklerini, ayrıca bu aşamada bankanın dava dışı asıl borçlunun borcunun sorulmasını, yapılan tahsilatların mahkeme dosyasına ayrıca izahının yapılmasını talep ettiklerini, zira bu haliyle davacı bankanın asıl borçluya kullandırdığı ve müvekkilinin kefil olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan ne kadar borç bulunduğu, borçludan yapılan tahsilatlar varsa bunların ayrıca ne kadar olduğu ve borçlunun kredi sözleşmelerinden hangisine ve nasıl bir sıra izlenerek mahsubun gerçekleştiğinin büyük bir bilinmezlik taşıdığını, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemek üzere kredi sözleşmesinden tespiti yapılacağı üzere müvekkili tarafından okunmadığını, her sayfasının imzalanmadığını, ağır ve dürüstlük kuralına aykırı sözleşmenin temerrüt faizi içeren ilgili şartın hükümsüz olduğunu, oranın haksız şart niteliğine haiz olduğunu, maddenin hükümsüzlüğü sebebiyle takipte işlemiş faiz olarak gösterilmiş tutarın herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, sonuç olarak, yukarıda belirtilen ve resen nazara alınacak sebeplerle, davacının açmış olduğu haksız davanın öncelikle usulden, aksi kanaat halinde esastan reddi ile takibin iptaline, davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 18.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 24.09.2021 tarihinde (22.09.2021 tarihi itibariyle) davalı … hakkında “7 örnek “ yapılan takipte;
Taksitli ticari kredi borcu;
¸olmak üzere 22.09.2021 tarihi itibariyle toplam 153.965,74TL alacağın bulunduğu kefil … için belirtilen borçlardan ve sorumlu olduğu asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar hesap tablosunda belirtilen oranlarda işleyecek temerrüt faizi, gider vergisi av.ücreti, icra harç masrafları ile birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödenmesi talep edilmiş, davalı vekili itirazında; Borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirtmiş ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinden bankacı uzman bilirkişi vasıtasıyla incelemeler yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;
¸rapor edilmiş, tespitler mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Toplanan deliller, celp edilen kredi sözleşmeleri, alınan bilirkişi raporu, incelenen takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka ile dava dışı … arasında davalının kefil olduğu dava konusu … nolu KGF teminatlı kredi imzalandığı, dava konusu krediye dayalı olarak dava tarihi itibarıyla davalının 91.936,21 TL asıl alacak, 6.528,73 TL işlemiş temerrüt faizi, 326,43 TL %5 BSMV olmak üzere 98.791,37 TL alacağının bulunduğu
anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile,İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 98.791,37 TL alacak üzerinden takibin devamına, davalı tarafından yapılan itirazın; başlangıçta daha yüksek bir miktarla takip açılmışken davanın daha düşük miktardan açılması, davalının itirazın da hukuki yarar bulunması, alacak kalemlerinin yargılama ve hesaplamayı gerektirmesi, bu yönüyle itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatına dair talebin şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE,
i-) İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 98.791,37 TL alacak üzerinden takibin devamına,
ii-)Davalı tarafından yapılan itirazın;
Başlangıçta daha yüksek bir miktarla takip açılmışken davanın daha düşük miktardan açılması, davalının itirazın da hukuki yarar bulunması, alacak kalemlerinin yargılama ve hesaplamayı gerektirmesi,
Bu yönüyle itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatına dair talebin şartları oluşmadığından reddine,,
2-Alınması gereken 6.748,43 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.023,31 TL harcın mahsubu ile kalan 5.725,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 15.806,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 6.208,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,00 TL e-tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 0,60 TL KEP ücreti toplamı 631,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 594,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 1.023,31 TL peşin harç toplamı 1.104,01‬ TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının yatırdığı delil avansının karar kesinleştiğinde re’sen davalıya iadesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
9-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.560,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair ; davacı vekilinin ve davacı vekilinin yüzüne karşı;
Dair ; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince (2) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza