Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/113 E. 2022/719 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/436
KARAR NO : 2022/688

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2022

Yukarıda tarafları yazılı olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin eşi …’ın vefat etmesi üzerine şüpheli …’ın alacaklı olduğu … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyasından müvekkiline ve 18 yaşından küçük çocuklarına ödeme için muhtıra gelmesiyle takipten ve senetter haberdar olduğunu, müvekkilinin murisi ile davalı arasında hiçbir ticari ya da hukuki ilişki olmadığını, icra takibinin dayanağı olan bononun hangi nedenle düzenlendiğinin müvekkillerce bilinmediğini, taraflar arasında maddi bir sonuç doğurabilecek tek ilişkinin davalı …’in murise kefil olması sonucunda davadışı … isimli şahsa karşı sorumlu hale gelmesi olduğunu, muris …’ın davadışı şahıs ile bir alışveriş yapmak üzere anlaştığını ve …’nın muristen boş bir senet aldığını ve şüpheli …’i de bu senede kefil istediğini daha sonra …’nın boş senedi doldurarak icraya verdiğini ve bunun üzerine murisin menfi tespit davası açtığını, şüpheli …’in bu ilişkideki payının ise murisin araç karşılığı olarak verdiği senette şüphelinin kefil olarak imzasının bulunması olduğunu, davalının alacak vereceğinin olmadığını kendisinin beyan ettiğini, muris …’ın davalının da kefil olduğu senede karşı menfi tespit davası açıldığını ve davanın kazanıldığını, davaya konu bononun davalının kefil olduğu dosyaya ödemek zorunda kalması ihtimaline binaen teminat durumunda olduğunu, verilen senetteki imzanın müvekkilinin murisine ait olup olmadığının bile belli olmadığını, müvekkilinin murisinin davalıdan alacaklı olduğunu ayrıca alacak davası da açılacağını, bedelsiz senedi kullanma suçundan soruşturma başlatıldığını belirtip adli yardım talebinin kabulü ile müvekkillerin yargılama giderleri ile teminatlardan muaf tutulmalarına, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı icra takibinin yargılama neticelenene kadar tedbiren durdurulmasına ya da dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemek üzere dosyada saklanmasına, davanın kabulü ile müvekkillerin davalıya karşı … düzenleme tarihli,100.000 TL bono yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, alacağın %35 inden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili … tarihli talep dilekçesi ile adli yardım talep etmiş, mahkememizin … tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili … tarihli talep dilekçesi ile … İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı icra takibinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkememizin … tarihli ara kararı ile takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ve davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin İİK’nun 72/3.maddesi gereğince kabulü ile … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karirecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçelerinde, miras bırakanları … ile müvekkili … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin murislerinden bir alacağının olmadığını, … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına konu senedin müvekkiline teminat için verildiğini, ayrıca bu senetteki imzanın …’a ait olup olmadığının belli olmadığını, hatta müteveffa …’ın açılan takipten dahi haberinin olmadığının iddia edildiğini, ancak davacı tarafça ileri sürülen tüm bu iddialar, çelişkili haksız ve mesnetsiz olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasının dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini ve bonodaki bedelin nakden alındığına ilişkin kayıt bulunduğunu, davacıların takibe konu senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiklerini ancak senet üzerinde, senedin teminat için verildiğine dair hiçbir ibare bulunmadığını; davacıların, senedin teminat için verildiği yönündeki iddialarının da yazılı delille ispat etmeleri gerektiğini, ancak davacı tarafça, belirtilen hususlarda hiçbir bir yazılı delil sunulmadığını, müvekkilinin, davacıların murisi … hakkında başlattığı icra takibinde, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davacıların murisi olan … ‘a 100.000,00 TL borç para verdiğini ve karşılığında kendisinden 100.000,00 TL tutarlı senedi aldığını, ödeme tarihi geldiğinde borcun ödenmediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında … aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacıların murisi …’ın bir gün müvekkilinin yanına gelerek … isimli şahıstan malzeme aldığını, ancak …’nın, kendisine bu malzemeleri, müvekkili …’ın borca kefil olması durumunda teslim edeceğini söylediğini, bu nedenle kendisine kefil olup olamayacağını sorduğunu, bunun üzerine müvekkilinin, davacıların murisine kefil olmayı kabul ettiğini ve …’ın cebinden boş bir senet çıkartarak senedin kefil kısmını müvekkiline imzalattırdığını, dava dışı …’nın, müvekkilinin …’a kefil olduğu senede dayanarak, … ve müvekkili … aleyhine, … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin başlatılan bu takipten sonra … ile görüşerek borcunu neden ödemediğini ve açılan bu takip konusunda ne yapacağını sorduğunu, …’ın müvekkiline, başlatılan bu takibin hukuka aykırı olduğunu ve bu takibe karşı menfi tespit davası açtığını, davayı kazanacağını ve takibin iptal edileceğini söylediğini, bu sırada, müvekkilinin aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasındaki icra işlemlerinin devam ettiğini, bu dosyada, müvekkili … adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmuş olup alacaklının satış talebi üzerine taşınmazın kıymet takdiri yapıldığını ve açık arttırma ilanının gazetede yayınlandığını, dosyada müvekkilimin taşınmazının satışı aşamasına kadar gelindiğini, …’ın müvekkiline; alacaklı …’ya karşı açmış olduğu menfi tespit davasında, Mahkeme tarafından tedbir kararı verilip aleyhlerine sürdürülen icra takibinin durdurulabileceğini, ancak bunun için bütün dosya borcunun icra dairesine depo edilmesi gerektiğini, fakat kendisinde para olmadığını, taşınmazının satılmasını istemiyorsa kendisine 100.000 TL borç para vermesini, bu şekilde takibi durduracağını, aldığı borca karşılık kendisine senet vereceğini ve senedin ödeme tarihi geldiğine borcunu mutlaka ödeyeceğini söylediğini, Bunun üzerine müvekkilinin, davacıların murisi …’a 100.000 TL borç para verdiğini, müvekkilinin verdiği bu borcun karşılığında ise davacıların murisi … tarafından müvekkiline, … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasının dayanağı olan, … düzenleme tarihli ve … ödeme tarihli 100.000 TL tutarlı bono verildiğini, ancak davacıların murisi …’ın, müvekkiline verdiği senedin ödeme tarihi geldiğinde, borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından, müteveffa … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu takipte ödeme emrinin, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup takibin kesinleştiğini sonrasında taraflarının talebi ile bu dosyadan, …’ın müvekkilinden aldığı borç para ile … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına depo ettiğini ve halen icra dosyası kasasında bulunan paranın üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin davacıların murisine borç olarak verdiği paranın, İcra Dairesi tarafından tekrar …’a iade edilmesinin ve müvekkilinin alacağının sonuçsuz kalmasının önüne geçilmeye çalışıldığını, taraflarınca başlatılan bu takibin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra borçlu …’ın … tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine taraflarınca 3 aylık reddi miras süresi beklenmiş olup bu süre geçtikten sonra takibin miraçlara karşı sürdürüleceği hususu, İcra Müdürlüğüne bildirilmiş olup İcra Müdürlüğü tarafından, davacılara bu hususta muhtıra gönderildiği, bu sebeplerden dolayı davacılar tarafından açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Asil …’ davacı vekilinin yemin metni okunmak suretiyle sorulmuş ve yemini yaptırmasına geçilmiştir.
Davalı Asil yemin metninde; ”Yemin metninde geçen rahmetli muris … aralarında dava konusu senet dışında ticari ilişki olmadığına, dava konusu senedi muris … … icra müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasındaki haciz işlemlerinin durması için adına verilen paranın teminatı olarak aldığıma, dava konusu senedin başka bir borç ilişkisinden kaynaklanmadığına, İzmir ili, … ilçesi, … Mah, … ada … parseldeki taşınmazın isteğim doğrultusunda …’ya satılmadığına, satılan taşınmazın bedelinin benim alacaklım olan 3.şahsa ödenmediğine, yapılan bu satış nedeniyle dava konusu senedin karşılığını elde etmediğime, rahmetli … ve … ve diğer kişilere yaptığı tapu satışlarına rağmen bana borcu olduğuna, paramı başka bir kimseden almadığıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm inanç ve değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin etmiştir.
Davalı vekilinin yemin metnine karşı itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafından … tarihli dilekçe ile yemin metni sunulduğunu, ancak davacının dilekçesinde yer alan yemin metninin, yeterli açıklıkta olmayıp usule ve olaya uygun olmadığını, yemin sorusunun yeteri kadar açık olarak tespit edilmesi gerektiğini, davanın konusu olan uyuşmazlığın müvekkilinin, davacıların murisi …’a 100.000 TL borç verip vermediği ve bu borcun karşılığında … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasının dayanağı olan … düzenleme tarihli, … ödeme tarihli 100.000 TL tutarındaki bononun düzenlenip düzenlenmediği noktasındaki hususların sorulmasının yeterli olacağını, bu sebeple müvekkilinin eda edeceği yeminin yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde gerçekleştirilmesini beyan etmiştir.
Dosya incelemesinde İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E., … İcra Dairesinin …/… E. Sayılı dosyasının uyap üzerinden gönderildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği ve dosyaya eklendiği anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacılar aleyhine yapılan icra takibinde davacının kambiyo senedinin teminat senedi olarak verilip verilmediği, senedin varlığı ve geçerliliğine ilişkin kambiyo senedine dayalı takipte borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası olup, davalı aleyhine yapılan soruşturma sonucunda … CBS’nin takipsizlik kararının Sulh Ceza hakimliğince de onaylandığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nin 201. maddesine göre: Senede karşı tanıkla ispat yasağını düzenlemiştir. Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz kuralı gereğince davacının tanık dinletme talepleri reddedilmiştir. Davacı tarafın yemin deliline dayanması üzere davalı tarafçada yemin eda edilmiş olup davacı tarafın yemin edası karşısında davaya konu senedin teminat senedi olarak verildiğini kesin delil ile ispatlayamadığından davasının reddi şeklinde aşağıda belirtir şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının, davasını kesin delil ile ispatlayamadığından Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nin davacıdan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
3-Dosya adli yardımlı olduğundan mutemetlik tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
4-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından işbu davada sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne okunup usulden anlatıldı.03/10/2022 12:17:30

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza