Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2022/77 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/103
KARAR NO : 2022/77

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket (Müteahhit) ile davalı ((Taşeron) arasında, “… İli, …/… İlçesinde bulunan “… projesinin sauna imalat ve montaj işinin yapılması hususunda 15.02.2021 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilğini, sözleşmenin 14. Maddesi gereği müvekkil şirketçe davalı yana … … Uydu Şubesine ait … seri numaralı, 24.06.2021 vade tarihli, 65.000,00-TL bedelli çekin teslim ve keşide edildiğini, Sözleşme gereği davalı yanın edimlerinin ifası için gerekli yer teslimi müvekkil şirketçe yerine getirildiğini, müvekkil şirketin iptali istenen çeki davalı yana teslim ve keşide ettiğini, işe başlanılması için gerekli yer teminini sağladığını ancak davalı yanca işe dahi başlanılmadığını, bu sebeple sözleşmenin tek taraflı olarak müvekkil şirket tarafından feshedildiğini, bu aşamada davalı yana verilen 65.000,00-TL bedelli çekin haksız olarak davalı yanda mevcut olup müvekkil şirketin işbu çek ile ilgili herhangi bir borcu söz konusu olmadığını, davalı tarafın haksız olarak çeki elinde bulundurduğunu ve iadesini müvekkil şirkete geçekleştirmediğini, sözleşmenin müvekkil şirketçe tek taraflı olarak haklı nedenle feshi ile temel borç ilişkinin ortadan kalktığını, davalı yana müvekkil şirketin vade tarihinde ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, 12.04.2021 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği ve ilgili çekin iadesinin talep edildiğini, işbu nedenle öncelikle müvekkil şirketin davalı yana borçlu olmadığının tespit ile ile ilgili çekin iptalini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, açıklanan ve re’sen takdir edilecek nedenlerle haklı davanın kabulü ile … … uydu şubesine ait … seri numaralı, 24.06.2021 vade tarihli, 65.000,00-tl bedelli çekin vade tarihinde ibrazı halinde ödenmemesi için öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına, davalı yana keşide ve teslim edilen … … uydu şubesine ait … seri numaralı, 24.06.2021 vade tarihli, 65.000,00-tl bedelli çekin bedelsiz kalması nedeniyle iptaline, müvekkil şirketin anılı çek ile ilgili borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava dosyası Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava, İİK 67 maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın menfi tespit talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.04/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır