Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/936 E. 2022/872 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/936 Esas
KARAR NO : 2022/872
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından ihtiyari mali mesuliyet sigortalı ve kaza tarihindeki maliki …, sürücüsü ise … olan … plakalı aracın, 19/11/2019 tarihinde, maliki müvekkili … olan … plakalı araca çarptığını, kaza sonucu müvekkilinin aracında yüksek maddi hasarın meydana geldiğini, trafik kaza tutanağında meydana gelen kazanın oluş şeklinin ifade edildiğini, … plakalı aracın tam kusurlu olduğunu, bu aracın kaza tarihini kapsar şekilde … Sigorta A.Ş. Tarafından hem ZMSS hem de İMSS sigortalı olduğunu, zarar tazmini için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu yüzden İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile davanın ikame edildiğini, yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin zararının toplamda 87.400,00 TL olduğunu, ancak söz konusu bilirkişi raporunda esas alınan ekspertiz raporunda yedek parça ücretlerine ortalama %37 oranında iskonto yapıldığını, değer kaybında ise Yargıtay kararlarının aksine hesaplama yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin gerçek hasar bedeli ve değer kaybı zararının, hesaplananın üzerinde olduğunu, dava değeri 39.000,00 ye arttırılarak davalarının bu tutar üzerinden kabulüne karar verildiğini, ancak müvekkilinin aracında meydana gelen hasar miktarının, teminat limitinin üstünde olmasından dolayı davalı sigorta şirketine İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında başvurulduğunu ve hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasında gerekli tüm belgelerin ibrazına rağmen dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuktan da sonuç alınamadığını, müvekkilinin aracında oluşan bakiye zararının tazmini için bu davanın açıldığını, müvekkilinin aracının onarım süresince araç mahrumiyet zararı doğduğunu, bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin müvekkilinin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, poliçe teminat limit ve şartları dahilinde, zorunlu trafik sigortacısının poliçe limitini aşan bakiye hasara ilişkin 100,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, kusurlu araç İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısı olarak davalı … Sigorta A.Ş. den tahsiline, yargılama giderleri arasında vekâlet ücretine hükmedilmesine, yapılacak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekillerinin 07/11/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalı tarafın sigortalısı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olduğunu, müvekkiline ait araç sürücüsünün etken olmadığını, müvekkiline ait araçta orijinal yedek parça bedellerine işçilik ve KDV eklenmesi ile 118.723,18 TL tutarında hasar ve 10.700,00 TL değer kaybı zararı meydana geldiğinin tespit edildiğini, bilirkişi kök ve ek raporunda mahkememizin … E. … K. Sayılı kararı ile müvekkiline ait araçta oluşan zarardan 28.300,00 TL hasar bedeli ve 10.700,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 39.000,00’lik zararın ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan tahsiline karar verildiğini ve kararın kesinleşmiş olduğunun ifade edildiğini, bilirkişi ek raporu ile yapılan hesaplama ile ZMMS poliçesi kapsamında hüküm altına alınan hasar bedeli ve değer kaybı zararlarının mahsubunun ardından bakiye harar bedeli yönünden İMMS Poliçesi kapsamında davalının sorumluluğunun sübut bulduğunu, dava dilekçelerinde talep ettikleri belirsiz alacak mahiyetindeki taleplerini, HMK m.107 uyarınca belirlenebilir hale gelmiş olmakla arttırdıklarını, 100,00 TL bakiye zararar ilişkin taleplerini 90.323,18 TL arttırarak 90.423,18 TL’ ye çıkarttıklarını, davalı sigorta şirketine taraflarınca yapılan başvurunun 24.11.2021 tarihlinde teslim edilmesine rağmen, 8 iş günü içinde ödeme yapılmadığından 06.12.2021 tarihi itibariyle temerrüt gerçekleştiğini, 90.423,18 TL tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya cevap verilebilmesi için HMK. 121 md. gereği delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığından haksız davanın reddi gerektiğini,
davanın, “belirsiz” olarak açılmasının, Yargıtay kararları doğrultusunda mümkün olmadığını, davacı tarafın HMK md.119 gereği talep sonucunu açık bir şekilde yapması gerektiğini, davacı tarafın değer kaybına ilişkin zararlarının müvekkili sigorta şirketince giderilmiş olduğunu, haksız değer kaybı taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın hasar bedelinin çok daha fazla olduğuna ilişkin haksız iddialarının dikkate alınmaması gerektiğini, her durumda değer kaybı hesaplamasında ZMSS genel şartlarının da dikkate alınması gerektiğini, her durumda değer kaybı bedeli belirlenirken aracın somut özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, başvuranın faize ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bunun başvurana haksız yarar sağladığı dikkate alınarak işbu başvurunun usulden reddini, HMK’nın 119. Maddesi gereği davacının talebinin açıkça belirtilmesine karar verilmesini, davacının değer kaybına ilişkin zararının mahkeme kararına istinaden giderildiğinden haksız taleplerin reddini, tazminat hesabının ZMSS Sigortası Genel Şartları ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, kusura ilişkin uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, talep etmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularının tespiti amacıyla kusur için trafik, hasar için otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 46/2-b, 46/2-c, 56/1-a ve 47/1 maddelerini ihlal ettiği, …’un maliki olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’un atfı kabıl kusurunun olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 76.700,00 TL (KDV Dahil) hasarın meydana gelebileceği, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 10.700,00 TL değer kaybının meydana gelebileceği belirtilmiştir.
Dosya taraf vekillerinin itirazlarını irdeler şekilde ek rapor için bilirkişilere tevdi edilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; yedek parça ve işçilik olarak toplamda 100.612,87 TL, bu rakama %18 KDV eklendiğinde genel toplamın 118.723,18 TL hasar meydana gelebileceği, değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmelerde aracın kasko değerinin davaya konu … plaka sayılı aracın Türkiye Sigorta Birliği Kasko Değer Listesi’ne göre, kaza tarihindeki kasko değerinin 267.070,00 TL olduğunu, Yargıtay kararları doğrultusunda davaya konu aracın piyasa rayiç değerine ilişkin olarak TSRSB “Kasko Değer Listesi”, markasına hizmet veren yetkili satış ve servis bayileri ile ülkemizde en çok rağbet edilen internet siteleri ikinci el araç satış ilanları bahse konu aracın, marka, model, tipi, km.si, yakıt cinsi, vites türü, kullanım şekli, kullanım süresi, kullanılmışlık düzeyi, yıpranma payı ve ayrıca pazarlık payı da dikkate alındığında kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 260.000.00 TL olabileceğini, ancak aracın söz konusu kaza nedeniyle; motor kaputunun değiştirildiğini, sol ve sağ ön çalnurluğun tamir edildiğini, bu durumda aracın kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa ravi değerinin 249.300,00.TL olduğu ve sonuç olarak kazaya bağlı olarak araçta 10.700,00.TL değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilleri tarafından mahkememizin … E. … K. Sayılı Dosyasına ilişkin kesinleşme şerhinin sunulduğu ve dosyaya eklendiği görülmüştür.
Mahkememizin … E.- … K. Sayılı dosyasının huzurdaki dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Dava maddi tazminat davasıdır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacının trafik kazası sonucunda meydana gelen hasara ilişkin talepte kaza tarihi itibariyle mahkememizde görülen dosya nedeniyle belirsiz alacak davasına konu edilip edilmeyeceğidir. HMK’nın 107. maddesine göre: (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği belirtilmektedir.
Belirsiz alacak davasının amaçlarına bakıldığında davanın başında talep sonucunu tam olarak belirlemeyen davacının yüksek yargılama giderine mahkum olma riskinin giderilmesi, zamanaşımı süresini kesmesi, davacının gereksiz masraf yapmasının önüne geçilmesi gibi özellikleri bulunan bir dava çeşididir.
Davacı mahkememize sunduğu bedel arttırım dilekçesinde de beyan ettiği üzere belirsiz alacak davası açtığı, mahkememizde görülen … E.-… K. Sayılı ilamının, dava açıldıktan sonra kesinleşmiş olsa da, bu dosyada alınan bilirkişi raporu ile görülmekte olan bilirkişi raporunda miktarların aynı olması dolayısıyla, miktarı aynı olan ve bilirkişi raporu ile belirlenip bu rapor kapsamında mahkememiz önceki dosyası ile karar verildiğinden dolayı davacının bu hususta belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği ve davacının hukuki yarar yokluğu kanaati hasıl olmakla davacının davasının reddi şeklinde aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının bedel arttırım dilekçesinde de beyan ettiği üzere belirsiz alacak davası açtığı, mahkememizde görülen … E.-… K. Sayılı ilamının dava açıldıktan sonra kesinleşmiş olsa da bu dosyada alınan bilirkişi raporu ile görülmekte olan bilirkişi raporunda miktarların aynı olması dolayısıyla miktarı aynı olan hususta belirsiz alacak davası açılamayacağından davacının hukuki yarar yokluğundan davasının Reddine, (Yargıtay HGK . 02/11/2016-2015/22-1078 E.-2016/1010 K., 4. HD. 07/05/2018-2018/2013E. 2018/3870 K., 11 HD. 17/02/2016-2016/758 E.-2016/1623 K.)
2-Peşin harç ve ıslah harcı olmak üzere toplamda alınan 1.601,80 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 1.521,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın hukuki yarar yokluğu usulden reddi nedeniyle 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda okunup usulden anlatıldı. 12/12/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza