Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/929 Esas
KARAR NO : 2022/914
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; SS … Konut Yapı Kooperatifi’nde 126 ada 10 nolu parsel …’e isabet ettiğini, kooperatifin 53 nolu üyesi olan … in, bu üyeliğini tüm aktif ve pasifi ile birlikte müvekkili …’a Kemalpaşa 3. Noterliğinin 07.06.2021 tarih ve … yevmiye nolu işlemi ile devir ettiğini, hisse devir işlemi … ve müvekkili tarafından bir arada yazılıp imzalandığını, 07.06.2021 tarihli dilekçe ile davalı kooperatif başkanlığına bildirildiğini, ancak gerekli hisse devir işlemlerinin yapılmasını bekleyen müvekkiline, 30.11.2021 tarih ve 70 sayılı kooperatifin kararının gönderildiğini, kararda eski yönetim kurulu üyesi olan … hakkında kooperatif tarafından tazminat davası açılmış olduğunu ve davanın derdest bulunduğunu, dava neticesinde … aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde bu üyelik devrine izin veren yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilebileceğinden dolayı üyelik devrine onay verilmediğinin bildirildiği, Kooperatif yönetiminin tüm üyelik devir şartlarını yerine getiren müvekkiline verdiği bu cevabın hiçbir hukuki yanı olmadığını, Kooperatif yönetiminin üyelik devrini engellemek gibi bir hak ve yetkisi olmadığını, Kooperatiflerde açık kapı ilkesi geçerli olup isteyen üye kooperatifteki üyeliğinden çıkabilmekte veya üyeliğini devredebilmekte olduğunu, yönetim kurulunun devam eden davayı gerekçe göstererek bu devri engellemesinin mümkün olmadığını, üyelik şartlarını taşıyan müvekkilinin, üyelik devri talebinin yönetim kurulunca red edilmesinin imkanı bulunmayacağını, İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında, eski yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarını yerine getirmemeleri nedeniyle kooperatifin uğradığı zararın tazmini talep edilmiş olup, …’in ortaklığının devrine engel teşkil edecek bir içeriği olmadığını bu davada bu yönde verilmiş bir tedbirinin de bulunmadığını, ortaklık sıfatı ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir davayı gerekçe göstermek suretiyle müvekkilinin ortak olma hakkını engellenmeye çalışılmasının hukuki bir dayanağı olmadığını, müvekkilinin üyelikten kaynaklı haklarını yargılama süresince kullanabilmesi için tedbir kararı verilmesini, tüm bu nedenlerle, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun tespitine, dava süresince müvekkilinin üyelikten kaynaklı haklarını kullanabilmesi için tedbir kararı verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eski yönetim kurulu üyesi olan ve kooperatif üyeliğini davacıya devreden … ve diğer yönetim kurulu üyeleri aleyhine “kooperatifi zarara uğrattıklarından” bahisle haklarında tazminat davası açılmış olup dava derdesttir. Davacının kooperatif üyeliğine kabul edilmemesinin yani devir talebinin reddedilmesinin haklı bir gerekçesi bulunmaktadır. Devir talebi, davacının ortaklığa kabul şartlarını taşımadığı için değil, devreden hakkında kooperatif lehine açılmış bir tazminat davası bulunması ve zararın devredenin payından tazmin edilmesi gerekeceği sebebiyle reddedilmiştir. Davacı, devreden üye hakkında açılan dava sebebiyle doğabilecek hukuki sorumlulukları devir payı ile sınırlı olmak üzere kabul ve garanti etmeyi teklif etseydi yönetim kurulu üyeliği kabul edebilirdi. Aksi halde, mevcut dava ve zararın tahsiline yönelik bir teminat ya da garanti bulunmaksızın üyeliği kabul eden yönetim kurulu her türlü olumsuz sonuçtan sorumlu olurdu. Yönetim kurulunun bu hukuki sorumluluk bilinci ile hareket ederek üyelik devrini kabul etmemesi doğaldır ve gerekçesi de haklıdır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmelidir.
Davacı vekilinin ödeme dekontunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin Emsal Yargıtay Kararlarını dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı vekili dilekçesinde, üyelik yapıldığına ilişkin yönetim kurulu kararını dosyaya sunmuştur.
Dava; kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin davadır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif hisse devrine karşı hissesi devir edilen dava dışı kişiye kooperatif dışında yine 3.bir kişi tarafından açılan tazminat davasının hisse devrine engel teşkil edip etmeyeceği, hisse devrini yapan ve tazminat davasını açan kişilerin dava dışı olup olmadığı, yapan hususunda ihtilaf olmakla iş bu davanın kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin dava için yapılan yargılama sonucunda davalı tarafça davacının üye kaydı yapıldığına ilişkin kooperatif kararın dosyaya sunulduğu dolaysıyla davanın konusuz kaldığı tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderleri talepleri de bulunmadığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, talep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıda belirtir şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Talep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
5-Talep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.21/12/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza