Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/920 E. 2022/4 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/920
KARAR NO : 2022/4

DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı banka tarafından …’nun asıl borçlu, …’nun müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 23/03/2017 tarih 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalılara ticari krediler kullandırıldığını, davacı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine borçluların kredi hesabı 27/09/2019 tarihinde kat edilerek Kahramanmaraş … Noterliği 01/10/2019 tarihli, … sayılı ihtarnamenin keşide edilerek gönderildiğini, ihtarnamede öngörülen süre içerisinde borç ödenmeyerek alacaklarının muaccel hale geldiğini, talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine de İstanbul … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinden kaynaklı alacağın tahsili için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı kararı ile borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak uygulandığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı icra takibi uyarınca kendilerine gönderilen ödeme emirlerini tebliğ alan borçlu davalıların; yetkiye, tüm borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilmesiyle Tire İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasından takibe devam edildiğini, ancak borçluların bu dosyada da tüm borca, faize ve ferilerine tekrar itirazda bulunduklarını, süresinde olmayan ve haksız yapılan itirazların kabulünün mümkün olmadığını, davalı borçlu …’nun Tire İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyaya sunduğu borca itiraz dilekçesinin süresinde sunulmadığını, borçlunun itirazının süresinde olmadığını, dolayısıyla takibin devamı gerekirken Tire İcra Müdürlüğü tarafından yukarıda esas numarası belirtilen icra takibinin davalı borçlu … yönünden durdurulduğunu, iş bu davayı açmadan önce arabulucuya da başvurduklarını ancak borçlu tarafın arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz olarak katılmaması neticesinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davalının Tire İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dosyası incelendiğinde Tire Arabuluculuk şubesinin …/… Büro dosya no ve …/… nosu ile arabuluculuk sürecinin başlatıldığı 11/08/2020 tarihinde düzenlenen son toplantı tutanağı ile tutanağın görüşme olmaksızın anlaşamama şeklinde kapatıldığının anlaşıldığını, tutanakta bunun gerekçesinin ” Başvuran …Bank A.Ş vekili ile görüşme sağlandı .Diğer tarafların verilen adreslerine arabuluculuk davet mektubu gönderildi ancak adreslerinde olmadıklarından tebliğ edilemedi” şeklinde açıklandığını ancak müvekillerinin dava dilekçesinin kendilerine tebliğ edildiği adreslerde uzun süredir oturduklarını , kendilerine gelen tüm tebligatların bu adreslere yapıldığını ve bağlı oldukları muhtarlıklarda yaptıkları araştırmada da arabuluculuk toplantı davetine ilişkin tebliğine ilişkin bir evraka rastlamadıklarını beyan ettiklerini, bu nedenle öncelikle arabulucunun bu konudaki bilgisine başvurarak gerekirse PTT’den araştırılarak dava şartı olan arabuluculuk sürecinin usulüne olarak işleyişine yönelik araştırma yapılamasını talep ettiklerini, müvekkillerinden …’nun asıl borçlu, …’nun müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 23/03/2017 tarih 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından kendilerine ticari kredi kullandırıldığını, söz konusu kredinin KGF kefaleti ile kullandırılmış olup ihtar tarihi itibarı ile müvekkillerinin iş bu ticari krediden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu ihtarın müvekillerinden …’nun bireysel kredi borcunu 90 günlük süre içerisinde ödememesi üzerine çekilmiş olup yasal dayanaktan yoksun olduğunu, banka tarafından çekilen Kahramanmaraş Noterliğinin 01/10/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde talep edilen 27/09/2019 tarihi itibarı ile müvekkillerinin ticari kredi borcu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere asıl alacağa uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz ile B.S.M.V. faiz oranları da ilgili kanun maddelerine, MK m. 2’ ye, TCMB’ye müvekkili banka tarafından bildirilen faiz oranlarına ve tarafların imzaladığı sözleşmelerin hükümlerine uygun olmadığını belirterek davanın öncelikle dava şartı eksikliği nedeni ile reddine, aksi halde yapılacak yargılama neticesi toplanacak deliller ışığında esastan reddi ile ücreti vekalet ile dava giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava, davalının Tire İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi ile açılmış ticari davadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …… Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 05/01/2022

Katip …
-e-imza

Hakim…
e-imza