Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/890 E. 2022/309 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/890
KARAR NO : 2022/309

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile karşı yan arasında imzalanan 23.01.2018 tarihli taşıma sözleşmesi uyarınca ticari ilişki kurulduğunu, söz konusu sözleşmenin 8. maddesinin; “8. Mazot değişim oranı tek seferde %5 artışa ulaştığında aşağıdaki formüle göre fiyatlara mazot askalasyonu yapılacaktır. Km olarak karayollarının resmi internet sitesindeki verileri baz alınacaktır. Şu anki akaryakıt pompa fiyatı 5.070 (beş Lira Yetmiş Kuruştur) TL/Ton için Devletçe uygulanan akaryakıt zammının %65’i hesaplanarak taşıma fiyatlarına yansıtılacaktır.” şeklinde olduğunu, sözleşme başlangıcından bu yana uygulanan akaryakıt zamlarına göre sözleşmenin 8. maddesi uyarınca akaryakıt zamları üzerinden hesaplanan taşıma fiyat farkının KDV dahil yaklaşık 500.000,00 TL dolaylarında olduğunu, müvekkilinin alacağının ödenmesi hususunda karşı yana İzmir … Noterliği’nin 13.08.2021 tarih, … yev no sayılı ihtarname keşide edilerek, anılı ihtarnamenin karşı yana 19.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtara rağmen karşı yanca herhangi ödeme yapılmadığını ve ihtarnamenin tebliği ile iki günlük süre sonunda 22.08.2021 tarihinde temerrüde düştüğünü, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak uzlaşma sağlanamadığını, taraflar arasında geçerli sözleşme uyarınca karşı yanın müvekkilinden taşıma hizmeti aldığının ihtilaf konusu olmadığını, sözleşme gereğince mazot değişim oranının tek seferde %5 artışa ulaştığında akaryakıt zammının taşıma fiyatlarına yansıtılması gerekmekte olup sözleşmeye aykırılık sebebi ile müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, bu nedenlerle müvekkili şirket ile karşı yan arasında imzalanan 23.01.2018 tarihli sözleşme uyarınca ödenmesi gereken akaryakıt zamları üzerinden hesaplanan ve tam miktarı yapılacak taşıma uzmanı bilirkişi incelemesi neticesinde saptandıktan sonra arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL fiyat farkından kaynaklanan KDV dahil alacağının karşı yanın temerrüde düştüğü 22.08.2021 tarihinden, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana verilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 06/04/2022 tarihli celsesinde, dava dilekçesini tekrarla, açılan davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, çünkü sözleşmeye göre hesaplama yapılması gerektiğinden değişken olduğunu, bu nedenle 1.000,00 TL belirsiz alacak taleplerinin söz konusunu olduğunu beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan 23.01.2018 tarihli sözleşme ile davacı ile taşıma sözleşmesi akdedilmiş olup, işbu edimin ifası için 2020 yılında ne kadar ödeneceğinin sözleşmenin ikinci sayfasında tablo ile gösterildiğini, yeni sözleşme yapmayan davacı tarafın müvekkili şirket ile iyi ilişkilerini sürdürmüş olup, müvekkili şirket başka bir şirket ile taşıma sözleşmesi yapmasına rağmen davacı şirket ile ek iş yapmayada devam ettiğini, davacı şirketin müvekkili şirketin başka bir firma ile anlaştığı ve sadece ek iş yapılması yerine tüm işin kendisine verilmesi konusunda baskı yaparak kötüniyetli olarak müvekkili şirketten geriye dönük mazot değişim oranını talep ettiği, sözleşmenin imzalandığı tarihten sözleşmenin feshine dek mazot değişim oranını talep etmeyen ve mazot fiyat farksız kesilen faturaları itiraz etmeksizin kabul eden davacı yanın, tekrardan tüm işleri alabilme adına müvekkili şirketi güç duruma düşürmeye çalıştığını, ancak kendisiyle sözleşme imzalanmayacağını fark eden davacı şirketin, bu sefer 23.01.2018 tarihli taşıma sözleşmesinin 8. maddesini ileri sürerek taşıma fiyat farkı ödemesi talebiyle İzmir … Noterliği 13.08.2021 tarih, … yevmiye numaralı sayılı ihtarname keşide ederek ve taşıma fiyat farkı için toplam 470.441,46 TL si ödeme yapılması için müvekkili şirkete tebliğden itibaren 2 gün süre verildiğini, müvekkili firmanın sözleşmenin uygulandığı zaman kendilerine böyle bir talepte bulunmadıklarını, ödeme planlarını buna göre çıkarıp anlaştıklarını açık şekilde dile getirdiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bahse konu borca ait davacı şirket tarafından müvekkili şirkete fatura dahi tanzim edilmemiş olup, söz konusu borcun müvekkili şirketle karşılıklı mutabakat sağlanmadığı ve hesaplanan 470.441,46 TL’nin neye istinaden istendiğinin açıkça belli olmadığını, müvekkili şirkete hitaben kesilen faturaların hepsinin taşıma sözleşmesi gereği verilen hizmete binaen keşide edilmiş olup söz konusu fatura alacaklarının tamamının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacak tutarının açıklanması gerektiğini, somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde kalem kalem gerekli açıklamalar yapılarak ilgili belgelerinin dosyaya ibraz edilmesi gerektiğini, bu bağlamda da beyan hakkımızı saklı tuttuklarını, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanıksız açılmış bulunan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında düzenlenen 23/01/2018 tarihli taşıma sözleşmesinin 8. maddesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Oysa ki davacı yanca dosyaya ibraz edilen deliller arasında yer alan İzmir … Noterliğinden davalı şirkete davacı yanca gönderilen 13/08/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile “keşideci müvekkil Şirket ile aranızda akdedilen 23.01.2018 tarihli taşıma sözleşmesi uyarınca ticari ilişki kurulmuştur. Söz konusu sözleşmenin 8. Maddesi; “8. Mazot değişim oranı tek seferde 965 artışa ulaştığında aşağıdaki formüle göre fiyatlara mazot askalasyonu yapılacaktır. Km olarak karayollarının resmi internet sitesindeki verileri baz alınacaktır. Şuanki akaryakıt pompa fiyatı 5.070 (beş Lira Yetmiş Kuruştur) TL/Ton için Devletçe uygulanan akaryakıt zammının 9465’i hesaplanarak taşıma fiyatlarına yansıtılacaktır. Sözleşme başlangıcından buyana uygulanan akaryakıt zamlarına göre sözleşmenin maddesi uyarınca akaryakıt zamları üzerinden hesaplanan taşıma fiyat farkı 398.679,20 TL + 71.762,26-TL KDV olmak üzere toplam 470.441,46-TL’dir.” şeklinde ihtarname gönderildiği, ihtarname ve sözleşme içeriğinden de anlaşılacağı gibi davacının talep edebileceği alacak belirlenebilir durumdadır.
6100 sayılı HMK’nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
HMK’nun 107.maddesinde belirsiz alacak davasının “…davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı yada değeri belirtmek sureti ile…” açılabileceği düzenlenmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gerekir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır. Ancak davacı yanca taraflar arasındaki 23/01/2018 tarihli taşıma sözleşmesinin 8.maddesine dayalı olarak talep edilen taşıma fiyat farkı bedelinin bilinebilecek durumda olduğu, davacı yanca davalı yaya gönderilen ihtarnamede de bedelin açıkça belirtildiği, davacının limited şirket olup basiretli tacir olarak işbu bedeli belirleyebileceği, davacının dava konusu ettiği alacağın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği, bu nedenle işbu davada dava şartları içerisinde yer alan hukuki yararın mevcut bulunmadığından HMK 114-115 maddelerine nazaran davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza