Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/873 E. 2023/82 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/873 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021

BİRLEŞEN İZMİR 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/944 E.-2021/1105 K.

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, 21/09/2021 tarihinde İzmir 2.İcra Müdürlüğünde 12/08/2021 tarihli dayanak belge ile müvekkili davacı aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili firma aleyhine yapılan bu takip İİK M.35 kapsamında tebliğ edilmiş olup, müvekkili borçtan ancak bankada ki hesabına bloke konulması üzerine bilgi sahibi olduğunu, müvekkili aleyhine gerçekleşen icra takibinde söz konusu borç ödendiğini, banka dekontlarıyla da ispat edildiğini, davacı taraf ile davalı tarafından kaşelenip imzalanmış iş sözleşmesi mevcut olduğunu, bu sözleşme kapsamında ödeme planı yer aldığını, bu ödeme planına rağmen müvekkili işe başlama tarihinden önce 14/06/2021 tarihinde 30.000,00-TL, 17/06/2021 tarihinde 20.000,00-TL olmak üzere işe başlamada 50.000,00-TL ödeme yaptığını, 29/06/2021 tarihinde 20.000,00-TL, 02/07/2021 tarihinde 110.000,00-TL ve son olarak 06/07/2021 tarihinde 2.645,00-TL olmak üzere toplam 182.645,00- TL ödeme yaptığını, ödenen meblağların tamamının banka dekontları sunduklarını, davacı müvekkili ve davalı taraf arasında güven ilişkisine dayanarak müvekkili davalı vasıtasıyla söz konusu sözleşme kapsamındaki adreste başkaca yapılacak işlerde örneğin, “taşınmazda kuyu açılması gerektiği için davalıdan yardım alınmış” ve davalıya ödemesi peşinen yapıldığını, davalı ve müvekkili firma ve firma yetkilisi arasında gerçekleşen işlerin ödeme dekontların gerekli görülmesi halinde bankadan celbini, müvekkili firma tarafından yapılan ödemelerle birlikte … Botanik çalışanı … adına müvekkili firma yetkilisi … hesabından, 21/06/2021 tarihinde 35.000,00-TL, 22/06/2021 tarihinde 25.000,00-TL, 23/06/2021 tarihinde 38.500,00-TL, 29/06/2021 tarihinde 16.600,00-TL ve 06/07/2021 tarihinde 6.500,00-TL daha ödeme yapmak üzere toplam 121.600,00-TL daha ödeme yaptığını, tüm ödemeler işin başlama ve bitiş tarihleri arasında davalı / alacaklıya yapılmış olup, davalının haksız yere fazlaca kestiği faturalara karşı müvekkili firma itiraz ve iade işlemi yaptıklarını, davalının icra takibine dayanak olarak sunduğu belgenin toplam bedelini karşılayacak şekilde ve fazlasıyla hesabına gönderildiğini, sözleşme kapsamında belirtilen adreste yapılan işlemler açıkça yazdığını, davalının kestiği fatura kapsamında bahsettiği üzere sözleşmede işin yapıldığı adrese 1.000 adet meyve fidanı ve süs bitkisi dikilmediğini, bu konuda gerekli bilirkişi incelemeleri yapıldığı takdirde gerçek açıkça ortaya çıkacağını, davalı fatura keserken kdv oranı düşük olması hasebiyle yaptığı işleri farklı gösterdiğini, davalının kdv den kaçmak maksadıyla yapmadığı işleri yapmış gibi göstermesi de kötü niyetli olduğunun kanıtı olduğunu, bunu da icra takibine koyduğu e fatura ile öğrendiklerini, icra takibine konu fatura da bahsedilen bitkiler doğru bir şekilde yazılmadığını, davalı, her manada kötü niyetle davrandığını, müvekkil ile davalı arasında sözleşme kapsamında ve devamında müvekkilinin iyi niyeti ile kurulmuş bu iş ilişkisi mevcut olduğunu, haksız ve kötü niyetle başlatılan bu icra takibinde aynı zamanda müvekkili firma aleyhine aşkın haciz uygulaması yapılmış mahkemece belirleyeceği teminat bedelinin yatırılması ve bu hacizlerin ivedilikle kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin İzmir 2.İcra Müdürlüğü … esas sayılı takibinden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, ivedilikle tedbir taleplerinin kabulüne, borca ilişkin olarak arabuluculuk görüşmeleri ve eğer uzlaşılamazsa yapılacak Menfi Tespit yargılaması neticeleninceye kadar müvekkili firma aleyhine aşkın haciz uygulanmış olup borç miktarının dosyanıza depo edilmesi ile birlikte dosyadaki tüm hacizlerin mahkeme dosyasının sonuçlanmasına kadar kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 23/12/2021 tarihli ara kararı ile; “Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin İİK’nun 72/3.maddesi gereğince kabulü ile İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Takip çıkış miktarı 114.434,64 TL üzerinden takdiren %20 oranında 22.886,93 TL teminat alınmasına, belirlenen teminatın nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde ibrazı halinde karardan bir suretin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine,” şeklinde karar verildiği, aynı gün teminatın karşılanması nedeniyle İcra Müdürlüğü’ne yazı yazıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı aleyhine, takip dayanağı 12.08.2021 tarih … fatura nolu 203.118,00 TL. bedelli fatura alacağına istinaden İzmir 2.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, davacının, söz konusu icra takibinden kaynaklı alacak için haciz işlemlerine başladıktan sonra işbu menfi tespit davasını açtığını, davacı taraf dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında bir iş sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda sözleşmeden doğan borçlarını ödediklerini, sözleşme kapsamındaki adreste kuyu açmak gibi başkaca işler de yaptırıldığını ve bunların da ücretlerinin ödendiğini, tüm ödemeler yapıldıktan sonra müvekkilince haksız ve fazlaca kesilen faturalar olduğunu ve bunlara itiraz edilerek iade edildiğini, icra takibine konu faturada belirtildiği üzere, 1.000 adet meyve fidanı ve süs bitkisinin dikilmediğini, müvekkilinin kdv’den kaçmak maksadıyla yapmadığı işleri yapmış gibi göstermesinin ve faturada yazılı olanların doğru olmamasının kötü niyetinin göstergesi olduğunu ileri sürdüğünü, taraflar arasında bir iş sözleşmesi akdedildiğini, bu iş sözleşmesinin kapsamının, KDV hariç 146.833,00 TL. olduğunu, davacının iş sözleşmesini aşan bir takım işlerin daha yapımını talep ettiğini, davacının da dava dilekçesinde bunu belirttiği ve kabul ettiğini, müvekkiline yapılan ödeme dekontlarından da bu durumun anlaşıldığını, yapılan ödemelerin taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi bedelinin üzerinde olduğunu, fakat davacının, dilekçesinde sanki taraflar arasında sadece iş sözleşmesi kapsamında yapılan işler varmış da müvekkilin bunu aşan bir bedel istemiş gibi bir açıklamaya gittiğini, müvekkilinin gerek iş sözleşmesi gerekse davacının talep ettiği iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan tüm işleri tamamladığını ve işlerin teslimini yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu iş kapsamında kestiği faturaları davacıya gönderdiğini, kabul anlamına gelmemek ve o faturalar için dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davacının faturalardan itirazı olanları iade ettiğini, icra takibine ve işbu davaya konu fatura, davacı tarafından itiraz edilmeyerek kabul edildiğini, davacının faturaya itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlediğini, böylelikle fatura içeriğinin kesinleştiğini, icra takibi yapıldığında takibe de itiraz etmediğini, takibinde kesinleştiğini, davacının ancak haciz işlemleri uygulandıktan sonra içeriği kesinleşmiş fatura alacağı ve kesinleşmiş icra takibinden kaynaklı borcunu ödememek için işbu davayı açtığını, sözleşme harici yaptırılan işlerin müvekkili tarafından başkalarına yaptırıldığı ve ücretlerinin de müvekkil tarafından ödendiğini, davacının, bir kısım ödeme dekontları sunduğunu, fakat bu ödemelerin birçoğunun işbu fatura kapsamında yapılan işlerle ilgisi olmayan, daha öncesinde yapılan işlerin bir kısmına ilişkin ödemeler olduğunu, iş sözleşmesinin kdv hariç olduğunu, müvekkilinin ne iş yaptıysa faturada onu gösterdiğini, davacının buna ilişkin Whatsapp yazışmalarının sunulacağını, davacının, 1.000 adet meyve fidanı ve süs bitkisinin dikilmediğini ileri sürdüğünü, ancak müvekkilinin söz konusu bitkilerin ekileceğine ilişkin herhangi bir anlaşma yapmadığını, söz konusu fatura kapsamında davacıya teslim edilen bitkilerin bir kısmının, talep edilen bahçe ve peyzaj uygulaması kapsamında davacının arazisinde müvekkil tarafından kullanıldığını, diğerlerinin ekim işi için davacının müvekkilinden herhangi bir talepte bulunmadığını, dava konusu faturanın iş bittikten sonra davacıya gönderildiğini, davacının da bu faturaya itiraz etmeyerek kabul ettiğini, müvekkilinin, gerek taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi, gerekse davacının sonradan yazılı sözleşme kapsamı dışında talep ettiği tüm işleri eksiksiz olarak yaptığı ve teslim ettiğini, müvekkilinin kesinleşmiş bir fatura bedelinden ödenmemiş bakiye alacağı olduğu ve bunu talep ettiğini, ödenmemesi üzerine de icra yoluna gidildiğini, takibe konu alacak nedeniyle açılan işbu davanın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle reddinin gerektiği, açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile icra takibinin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın %20 oranından aşağı olmamak üzere müvekkili lehine tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin UYAP evraklarında, takibin … … tarafından … Transport ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 91.365,00 TL üzerinden 21/09/2021 tarihinde başlatıldığı belirlenmiştir.
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih … E.-… K. Sayılı kararıyla dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih … E.-… K. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklının 21/09/2021 tarihinde İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında müvekkili davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili firma aleyhine yapılan takibi müvekkilinun borçtan ancak bankadaki hesabına bloke konulması üzerine bilgi sahibi olduğunu, icra takibindeki borcun ödendiğini, banka dekontlarıyla ispat edilebileceğini, davacı taraf ile davalı arasında davalı tarafından kaşelenip imzalanmış iş sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında ödeme planı yapıldığını, işe başlama tarihinden önce ayrı ayrı zamanlarda toplam 182.645,00- TL ödeme yapıldığını, hepsinin banka dekontlarının bulunduğunu, davacı müvekkili ve davalı taraf arasında güven ilişkisine dayanarak müvekkil davalı vasıtasıyla söz konusu sözleşme kapsamındaki adreste başkaca yapılacak işlerin de yapıldığını, davalıya ödemesinin peşinen yapıldığını, müvekkili firma tarafından yapılan ödemelerle birlikte … Botanik çalışanı … adına müvekkili firma yetkilisi … hesabından, farklı tarihlerde toplam 121.600,00-TL daha ödeme yapıldığını, bu ödemelerin de dekontlarının bulunduğunu, yapılan tüm ödemelerin işin başlama ve bitiş tarihleri arasında davalı / alacaklıya yapıldığını, davalının haksız yere fazlaca kestiği faturalara karşı müvekkili firmanın itiraz ve iade işlemi yaptığını, açıkladığı nedenlerle müvekkilinin İzmir 2.İcra Müdürlüğü … esas sayılı takibinden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, tedbir talebinin kabulüne, borca ilişkin olarak arabuluculuk görüşmeleri ve eğer uzlaşılamazsa yapılacak Menfi Tespit yargılaması neticeleninceye kadar müvekkili firma aleyhine aşkın haciz uygulandığından borç miktarının dosyaya depo edilmesi ile birlikte dosyadaki tüm hacizlerin mahkeme dosyasının sonuçlanmasına kadar kaldırılmasına ve yahut araçlar üzerindeki yakalama şerhinin kaldırılmasına ve icra takibinin durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, işbu dava sebebiyle uğranılan zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli raporda özetle; taraflara ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, tarafların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2021 yılında başladığı, taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 89.maddesi hükümlerine göre imzalanmış bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davalı tarafından kesilen 12.08.2021 tarihli … nolu kdv dahil 203.118,00 TL.’lik dava konusu faturanın, davacı ticari defterinde … nolu yevmiye fişinde kayıtlı olduğu tespit edildiğini, söz konusu faturaya davacı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında ve yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığı, (Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul sayılır.(6102 Sayılı TTK 21/2), davalı tarafından düzenlenen 31.08.2021 – tarih … – nolu 9.915,54 TL. Ve … nolu 32.386,67 TL’lik iki adet faturayı davacı şirketin kabul etmediği, itiraz ettiği 2 adet fatura için iade faturası tanzim ettiği, davalı kayıtlarında da bu iki faturanın iptal edildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi sorgulama ekranından; …’in davacı şirket kurulu başkanı olduğu, (25.11.2020 Tarih ve 10210 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi) davalı çalışanı olduğu iddia edilen …’in davalı çalışanı olup olmadığının incelendiği, (Davalıya ait SGK ve muhtasar beyanname dökümlerinde bu kişinin kaydına rastlanılmamıştır.) mahkemece …’in davalı çalışanı olduğuna hükmedilmesi halinde sözleşme ve sözleşme harici işler için davalının davacı şirketten toplam 304 .250,00 TL. ödeme aldığı, Davacı vekiline davalı yönünden HMK 119 1-b maddesinde düzenlenen davalının adı soyadı ve adres bilgileri yazılmadan dilekçenin tanzim edildiği, HMK 119/2 gereğince bu eksikliğin bir haftalık kesin süre içerisinde bu eksikliğin giderilmesi, aksi durumda bu iki davalı hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarın tebliğ ile yapılmış sayılmasına) buna karşın 203.118,00 TL’lik fatura kestiği, sözleşme harici işlerin ne kadar tuttuğu ve kime ne ödendiğinin tespit edilemediğini, bu sebeple; davalının sözleşme harici hangi işleri yaptığı, kimlere ne kadar ödediğinin mahkemeye sunulması halinde takip dosyasında belirtilen fatura bakiye alacağının olup olmadığı hususunun yeniden değerlendirilebileceği, aksi halde davalının davacı şirketten dava tarihi itibariyle toplam 101.132,00 TL fazla para aldığı, davalı vekilince “Taraflar arasında bir iş sözleşmesi akdedildiğini, bu iş sözleşmesinin kapsamının, KDV hariç 146.823,00 TL. olduğunu, davacının iş sözleşmesini aşan bir takım işlerin daha yapımını talep ettiğini, davacının da dava dilekçesinde bunu belirttiği ve kabul ettiğini, müvekkile yapılan ödeme dekontlarından da bu durumun anlaşıldığını, yapılan ödemelerin taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi bedelinin üzerinde olduğunu, fakat davacının, dilekçesinde sanki taraflar arasında sadece iş sözleşmesi kapsamında yapılan işler varmış da müvekkilin bunu aşan bir bedel istemiş gibi bir açıklamaya gittiğini, müvekkilin gerek iş sözleşmesi gerekse davacının talep ettiği iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan tüm işleri tamamlamış ve işlerin teslimini yapmıştır” iddiasının mahkemece kabul edilmesi halinde; davalının sözleşme ve sözleşme haricinde yapmış olduğu işlerin toplam 203.118,00 TL. olduğu, buna mukabil davalı ve davalı çalışanı olduğu iddia edilen kişiye toplam 304.250,00 TL. banka kanalı ile ödeme yapıldığı, fazladan ödenen 101.132,00 TL’nin davalı tarafından dava tarihi itibariyle davacı şirkete geri ödenmesi gerektiği rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Davacı tanığı …’nın 14/09/2022 tarihli celsede “ben şirket yetkilisini tanırım, akrabalığım husumetim yoktur, ben … …’la 4 yıl önce parke işi yapmam nedeniyle tanıştım, ben kendim Narlıdere de parke işi yapıyordum, … … 4 yıl önce gördüğümde davalının yanında akrabası olduğu için peyzaj çiçek sorumlusu olarak çalışıyordum, geçen yıl yine gördüm , davalı iş yerinden dolayı bana …’i ve aracımı kullanma dedi, kendi de o ara çift yapıyordu, bundan 1,5 ay önce … hanımı davalının iş yerinde gördüm, çiçeklerin fotoğrafını çekip ağaç fiyatı aldım, davalının işini yaparken talimatları … hanımdan alıyordum, tanıklık ücreti istemiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava; Menfi Tespit talebine ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir 2.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yapılan takip için tarihleri ve niteliği taraflarca tam belirtilmediği halde işin yapıldığı ve aralarındaki ticari ilişkinin varlığının kabul edildiği, ödendiği iddia edilen dekontların mevcut takibe konu takip dosyası mı yoksa önceki işlere istinaden ödendiği hususunda alacağın varlığı, miktarı bakımından anlaşmazlık bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı, davacıya ve davalıya ait ticari ve defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının, 21/09/2021 tarihinde İzmir 2.İcra Müdürlüğünde 12/08/2021 tarihli dayanak belge ile davacı aleyhine icra takibi başlattığı, mahkememizce taraflara ticari defterlerin yerinin bildirilmesine ilişkin ara karar kurularak ihtar edildiği, davacı ve davalı tarafça ticari defterlerin yerlerinin bildirildiği ve bilirkişi tarafından incelendiği, buna göre taraflara ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, tarafların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2021 yılında başladığı, taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 89.maddesi hükümlerine göre imzalanmış bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davalı tarafından kesilen 12.08.2021 tarihli … nolu kdv dahil 203.118,00 TL.’lik dava konusu faturanın, davacı ticari defterinde … nolu yevmiye fişinde kayıtlı olduğu tespit edildiğini, söz konusu faturaya davacı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında ve yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığı, davalı tarafından düzenlenen 31.08.2021 – tarih … – nolu 9.915,54 TL. Ve … nolu 32.386,67 TL’lik iki adet faturayı davacı şirketin kabul etmediği, itiraz ettiği 2 adet fatura için iade faturası tanzim ettiği, davalı kayıtlarında da bu iki faturanın iptal edildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi sorgulama ekranından; …’in davacı şirket kurulu başkanı olduğu, mahkememizce dava dışı …’in davalı çalışanı olup olmadığına ilişkin SGK’ya müzekkere yazıldığı ve gelen yazı cevabına göre davalıya ait SGK ve muhtasar beyanname dökümlerinde …’in kaydına rastlanılmadığı, böylelikle davalının davacı şirketten dava tarihi itibariyle toplam 101.132,00 TL fazla para aldığı, davalı vekilince “Taraflar arasında bir iş sözleşmesi akdedildiğini, bu iş sözleşmesinin kapsamının, KDV hariç 146.823,00 TL. olduğunu, davacının iş sözleşmesini aşan bir takım işlerin daha yapımını talep ettiğini, davacının da dava dilekçesinde bunu belirttiği ve kabul ettiğini, yapılan ödemelerin taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi bedelinin üzerinde olduğu, davacının gerek iş sözleşmesi gerekse davacının talep ettiği iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan tüm işleri tamamladığı ve işlerin teslimini yaptığına ilişkin iddiasının kabulünün gerektiği ve davalının sözleşme ve sözleşme haricinde yapmış olduğu işlerin toplam 203.118,00 TL. olduğu, buna mukabil davalı ve davalı çalışanı olduğu iddia edilen kişiye toplam 304.250,00 TL banka kanalı ile ödeme yapıldığı anlaşılmakla davalının bilirkişi raporuna beyan dilekçesindeki 304.250 TL’lik miktarı kabulü yönündeki beyanı ikrar mahiyeti taşıdığı kanaati hasıl olmakla davacının davasının kabulü ile İzmir 2.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davalının bilirkişi raporuna beyan dilekçesindeki 304.250 TL’lik miktarı kabulü yönündeki beyanı ikrar mahiyeti taşıdığı kanaati hasıl olmakla davacının davasının KABULÜ İLE İzmir 2.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Alınması gereken 13.704,75‬ TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 2.013,56‬ TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 11.691,19‬ TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 14.618,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 2.072,86‬ TL harç, 1.073,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.146,06‬ TL nin davalıdan tahsili ile, davacıya verilmesine,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.01/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır