Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/864 E. 2021/852 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/864
KARAR NO : 2021/852

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Ltd.Şti. tarafından 10.10.2017 tarihinde davalı şirketin Çeşme’de bulunan oteline yangın cihazlarının dolumu, hidrostatik basınç testi, CO2 ve 6 kg tetik değişimleri ve iç sifon hizmeti verildiğini, 10.10.2017 tarih ve Seri A,Sıra … no’lu fatura İle, 2.860,00 tl bedel,5 14,80 kdv olmak üzere toplam 3.374,80 tl bedelli hizmet faturası düzenlendiğini, faturanın davalı otel yetkilisi olan … tarafından imzalanarak teslim alındığını, davalı şirketle faturanın ödenmesi ile ilgili davalı taraf ile iletişime geçildiğini, fatura bedelinin ödeneceği beyan edildiğini, ancak hiçbir ödeme yapılmadığını, bahse konu hizmet faturasının davalı şirketin muhasebe kayıtlarına ve ticari defterlerine işlendiğini, hizmetin yerine getirildiği tarihten 4 aya yakın süre sonra, İzmir … Noterliği … yevmiye nolu ve 06.02.2018 tarihli ihbarnamesi ile fatura münderacatının kabul edilmediğini, davalı şirketin sezonun kapanması nedeniyle yangın tüpüne ihtiyacı olmadığını, faturayı teslim alan kişinin buna yetkisinin olmadığı beyan edilerek davalı tarafından düzenlenen 20.01.2018 tarih Seri A Sıra … no’lu 3.374,80 tl tutarlı iade faturasını davacı şirkete gönderildiğini, Bandırma … Noterliği 16.03.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile düzenlenen faturaya ilişkin hizmetin davalı tarafın talebi doğrultusunda gereğine göre yerine getirildiğini, usulüne uygun olarak şirkete teslim edildiğini, bugüne kadar bir şikayetin olmadığı buna rağmen ödenmediğini, fatura ve içeriğine de yasal sürede itiraz edilmediğini, fatura bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç iş günü içerisinde ödenmesi gerektiği, iade faturasının da kabul edilmediği ihtar edilerek davalı tarafça düzenlenmiş iade faturası ihtarname ekinde tarafa iade edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı borçlu şirketin icra takibine yaptığı itirazın iptaline, davalı borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yıllık avans faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin, müvekkili şirketin bilgisi ve rızası dışında, sezon kapandıktan sonra müşteri kabul edilmediği ve otelde yetkili bir kişi bulunmadığı bir dönemde, Çeşme’de bulunan oteline gelip yangın tüplerini kontrol edip faturaya konu işlerin yapılması gerektiğini otelde resepsiyonist olarak görev yapan …’a söylediğini, müvekkili şirketin yetkilisi ile görüşmek yerine alelacele otelde bulunan tüpleri alıp faturaya konu işleri yaptığını ileri sürerek aynı gün başka tüpler getirip faturayı …’a teslim ettiğini, …’ın müvekkili şirket nezdinde sigortalı çalışan bir kişi olup müvekkili şirket adına anlaşma yapmaya, taahhüt altına girmeye, hizmet/mal satın almaya ve sair herhangi bir borçlandırıcı tasarrufta bulunmaya yetkisi olmayan bir personel olup müvekkilinin yetkisiz temsile ve yapıldığı iddia edilen işlere hiçbir şekilde icazeti bulunmadığını, dolayısıyla …’ın sigortalı çalışan olmasının onun yetkili olduğu anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin davacının fatura ettiği hizmetleri davacıdan almadığını, müvekkilinin yetkisiz kişiye teslim edilen faturadan aylar sonra haberdar olup hemen 20/01/2018 tarihinde … seri no’lu iade faturasını düzenlediğini, iade faturasının davacıya gönderildiğini, davacı … tarafından müvekkiline teslim edilen 10.10.2017 tarihli yangın söndürme cihazlarının halihazırda müvekkilinin “… Mah. … Sok. No:… … … … Mevkii …” adresindeki otelden en az 1 gün önceden müvekkiline yazılı olarak bilgi verilmesi halinde 10.00-16.00 saatleri arasında davacı … tarafından alınabileceğini, müvekkiline ait yangın tüplerinin iade edilmesini, aksi halde davacı … aleyhine yasal yollara başvurulacağını bildiren ihbarname gönderildiğini, müvekkilince gönderilen ihtarnamenin akabinde davacının 16.03.2018 tarihinde, faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği ve davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, … tarafından verilen hizmetin eksiksiz bir şekilde yerine getirildiği ve 3.374,80-TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde davacı vekiline ait banka hesabına yatırılması gerektiği hususlarını içeren ihtarname gönderdiğini ve ihtarnamenin ekinde müvekkili şirketçe düzenlenen iade faturasını yasal süre geçtikten sonra iade ettiğini bildirdiğini, keşide edilen ihtarname tebliğ alındıktan sonra, davacı … çalışanı olduğunu söyleyen …’in, önceden haber vermeksizin 24.02.2018 tarihinde müvekkilinin Çeşme’de bulunan oteline gelerek iade faturasına konu yangın tüplerini teslim-tesellüm tutanağı imzalamadan alelacele aldığını, fakat müvekkiline ait yangın tüplerini müvekkiline iade etmediğini, mevcut durumda davacının hem müvekkiline ait yangın tüplerini uhdesinde tuttuğunu, hem de iade almış olduğu tüplere ilişkin fatura bedelini haksız olarak talep ettiğini, müvekkilinin yangın tüplerinin muhatap tarafından alınması sonrasında derhal mevzuat gereğince bir başka firmadan dolu şekilde 6 adet yangın tüpü satın alıp karşılığında KDV dahil 601,00-TL ödediğini, ayrıca müvekkilinin iade faturasına konu hizmeti almadığını beyanla ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin haricen yaptığı piyasa araştırmasında davacının fatura ettiği işin aynısı için çok daha düşük tutarda teklif verildiğini gördüğünü, davacı verdiğini iddia ettiği hizmet için 3.374,80-TL tutarında fatura kesmiş iken, müvekkili tarafından aynı hizmet için haricen alınan teklifin KDV dahil 831,90-TL olduğunu, bu durumun dahi davacının ödenmesini talep ettiği bedelin fahiş ve haksız olduğunu ortaya koyduğunu, öte yandan davacının söz konusu iade faturasının yasal süresi geçirildikten sonra Bandırma … Noterliği’nden keşide edilen ihtarname ile müvekkiline iade ettiğini, bu çerçevede 25.03.2018 tarihinde İzmir … Noterliği’nden gönderilen 06.02.2018 tarihli ihtarnameye atıfla, davacının iddialarının kabul edilmediğini, müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağını, işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde müvekkile ait olan ve davacının uhdesinde olan tüplerin“… Mah. … Sok. No:1 … … … Mevkii …” adresinden en az 1 gün önce haber vermek kaydıyla 10.00-16.00 saatleri arasında iade edilmesini; aksi halde davacı … aleyhine hukuki ve cezai yasal yollara başvurulacağını bildiren ihtarname gönderildiğini, ancak ihtar gereğinin yerine getirilmediğini, davacı tarafından fatura bedelinin Çeşme İcra Müdürlüğü …/… takip sayılı icra dosyasına konu edildiğini, icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapan davacı taraf aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/…Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava, Çeşme İcra Müdürlüğü …/… Esas Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalının yaptığı itirazının iptali ile davalı/borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yıllık avans faiziyle ödemesi ve %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi talebi ile açılmış ticari davadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın Çeşme İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemesi ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/…Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/526 Esas, 2021/588 karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.14/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)