Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/834 E. 2022/706 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/834 Esas
KARAR NO : 2022/706

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine İzmir 2.İcra Dairesinin …/… sayılı icra dosyası ile davalının borçlu olduğu 3 adet faturaya istinaden 7 örnek icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, 13.10.2021 günü borçlu şirketin, borca, yetkiye faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak yapılan görüşmede anlaşmaya varılamadığını, borçlu/ davalının işbu itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğundan takibin devamı için Sayın Mahkemenize başvurulduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı/borçlunun yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, borçlunun itirazı üzerine duran icra takibinin devam edebilmesi için işbu davanın açıldığını, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya aidiyetine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 14.187,55 TL alacağının tahsili amacıyla ilamsız yolla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği ile süresi içerisinde borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli tarihli raporda özetle; Davacı şirketin inceleme yapılan hesap döneminde sunulu ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikinin 6102 Sayılı TTK.m.64 ve VUK.182 maddesine göre; zamanında yaptırıldığı, 2021 yılında e-defter mükellefi olduğu, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz bulunduğu, davalı defterlerin Tasdiki Yönünden Yapılan İnceleme: Davalı taraf usulüne uygun şekilde yapılan tebligata rağmen ticari defterlerini veya defterlerin bulunduğu yeri yasal sürede mahkemeye ibraz etmediğinden dolayı bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davacı tarafın Yasal Defter İncelemeleri: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılı öncesinde başladığı, davacının ticari defter kayıtlarında davalı cari hesabını 120 ALICILAR ANA HESABININ 120-36-914 muavin alt hesabında takip ettiği, dava konusu 3 adet faturaya davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında ve yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmamıştır. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.(6102 Sayılı TTK 21/2) Bu sebeple davalı şirketin; davacıya borcunun olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, tarafların tacir olduğu, davacı şirketin dava konusu 3 adet mal/hizmet satışına ilişkin kesmiş olduğu faturaların irsaliyeli fatura olduğu, açık kesildiği teslim eden ve teslim alan kısımlarının imzalı olmadığı görülmüştür. Davalının davacı şirketten en son 06.08.2019 tarihinde mal/hizmet satın aldığı bu tarihten sonra ise herhangi bir alışın olmadığı,TBK 146 ve 161.maddelerine göre dava konusu alacağın tahsili için davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı, alacağın zamanaşımına uğramadığı, bu husustaki takdirin Sayın Mahkemenize bırakıldığı, taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 89.maddesi hükümlerine göre imzalanmış bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirkete ait BS Bildirim Formlarının incelenmesi: Davacı tarafın, davaya konu mal/hizmet satışına ilişkin davalı adına düzenlediği faturaları; (396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre) Kasım/2018 ve Ocak/2019 döneminde BS bildirim formu ile KDV hariç olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirdiği, dosya içeriği ve davacı ticari defter incelemesi neticesinde; takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davalının ticari defter ve kayıtlarını yasal sürede ibraz etmemesi veya bulunduğu yerin bildirilmemiş olması nedeniyle defter ibrazından kaçınmış sayılması ve davacının kayıtlarında yer alan hususların davalı kayıtlarında da yer aldığının Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle davalı’dan 14.187,55 TL. asıl alacağının bulunduğu rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacıya cari hesap borcu olup olmadığının tespiti ile davacının, davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, dosya kapsamına göre tarafların tacir olduğu anlaşılmış, davacıya ait ticari ve defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davalı adına ticari defter ve belgelerinin sunması amacıyla ihtarlı tebligatın yapılmış olmasına rağmen ticari ve defter kayıtlarının davalı tarafça sunulmadığı, davacının ticari ve defter kayıtlarını bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan incelemesinde, TTK ya uygun şekilde, açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, Davalının davacı şirketten en son 06.08.2019 tarihinde mal/hizmet satın aldığı bu tarihten sonra ise herhangi bir alışın olmadığı,TBK 146 ve 161.maddelerine göre dava konusu alacağın tahsili için davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı, alacağın zamanaşımına uğramadığı, taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 89.maddesi hükümlerine göre imzalanmış bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirkete ait BS Bildirim Formlarının incelendiğinde davacı tarafın, davaya konu mal/hizmet satışına ilişkin davalı adına düzenlediği faturaları; (396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre) Kasım/2018 ve Ocak/2019 döneminde BS bildirim formu ile KDV hariç olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirdiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını yasal sürede ibraz etmemesi veya bulunduğu yerin bildirilmemiş olması nedeniyle defter ibrazından kaçınmış sayılması ve davacının kayıtlarında yer alan hususların davalı kayıtlarında da yer aldığının kabulü gerektiği, bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle davalı’dan 14.187,55 TL. asıl alacağının bulunduğu anlaşılmakla İzmir 2. İcra müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasında icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE İzmir 2. İcra müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasında icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 969,15 TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 171,35 TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 797,8‬ TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 230,65‬ TL harç, 835,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.066,15‬ TL nin davalıdan tahsili ile, davacıya verilmesine,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
6-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır