Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/806 Esas
KARAR NO : 2023/137
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
Yukarıda tarafları yazılı olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 2006 yılında yapılan şifahi anlaşmalar akabinde, davalının adına kayıtlı olan ve babasından miras payı olarak intikal eden … A.Ş’deki hisse senetlerini müvekkiline sattığını, akabinde davacının da 03.04.2006 tarihinde 4.200,00 Türk Lirasını, Halk Bankası üzerinden davalının hesabına “… tarafından …’e … A.Ş’deki ortaklık hisse senetlerinin satış bedeli” açıklamasıyla yatırdığını, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşma sonucunda davalı tarafından … A.Ş’ye gönderilen 31.03.2006 tarihli yazılı beyanlarda; davalı …’in şirketteki tüm hisselerini …’e devrettiğinin açıkça yazılı olduğunu, davalının şirkete gönderdiği yazılı beyan üzerine şirketin de hisse senetlerini davacı adına tescilini sağladığını, bu iki önemli delil bir arada düşünüldüğü zaman davacı ile davalı arasında hisse senetlerini devir sözleşmesinin yapıldığını ve bu nedenle de anonim ortaklık paylarının mülkiyetini, nakil borcu doğuran bir sözleşmenin varlığının kabulünün gerektiğini, davalı tarafın belgelere rağmen kötü niyetli olarak … A.Ş’ye karşı Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosyayla, davacıya karşı da Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, davaların konusunun ise “Şirket ortağı olduğunun tespiti ve alacak talepleri” hakkında olduğunu, her iki davanın İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas numarasıyla birleştiğini ve … karar numarasıyla karara çıktığını, müvekkilinin istinaf süresini kaçırması sebebiyle kesinleştiğini, her iki dava dosyasında da davalının hisse senetlerini devrettiğine ilişkin yazılı beyanı bulunduğunu, davacı ile davalı arasında 2006 yılında yapılan devir işlemleri esnasında nama yazılı olan hisse senetlerinin teslim borcunun, davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalı tarafın hisse senetlerinin devrinden sonra senetlerin teslim borcu altına girmesine rağmen ve böylesi yazılı deliller olmasına rağmen kötü niyetli davranarak müvekkili aleyhine dava açtığını, taraflar arasındaki esas yönünden her ne kadar devir işleminin gerçekleştiğini göstermekteyse de şekli hukuk açısından gerekli olan kurallara uyulmaması ve senetlerin tesliminin davalı tarafından kötü niyetli olarak gerçekleştirilmemesi sebebiyle, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin davacısı olan …’in taleplerini, şekli hukuk kurallarının yerine getirilmemiş olması sebebiyle kabul etmiş ve 2006 yılında davacı adına tescil edilmiş olan hisse senetlerinin kötü niyetli olan davalı adına tesciline karar vermiş olduğunu, davalı tarafından kötü niyetli olarak açılan … Karar sayılı dosyasına istinaden; müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, tacir olan ve basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü olan davalının mevcut belgelere rağmen şekli hukuk kurallarından yola çıkarak iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, bu nedenle de davacının maddi ve manevi zararları doğduğunu, haksız ve hukuka aykırı açılan dava sebebiyle davacının yaklaşık 30.000,00 TL’lik zararı olduğunu, davalının iradesiyle 2006 yılında yapılan işlemler sebebiyle davalının, davacıya vaat ettiği nama yazılı senetlerin, teslimi borcunu yerine getirmediğini, davalının bu kötü niyetinin sebebinin ise son yıllarda şirket değerinin ve buna bağlı olarak şirkete ait hisse senetlerinin değerlenmesi olduğunu, ayrıca kötüniyetli davranarak davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığını, davalı adına kayıtlı olan senetler açısında müvekkilinin şirket ortaklığının 31.03.2006 yılından bu yana devam ettiğinin tespitine ve ilgili senetlerinin davacı adına tesciline, davacı aleyhine doğabilecek zararları önleyebilmek adına hisse senetlerinin 3. kişilere devrinin tedbiren durdurulmasına, hisse senetlerinin davacı adına tescilinin hukuken mümkün olmaması halinde davalı adına yatırılan 4.200,00 Türk Lirasının 03.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar no’lu ilamının kesin hüküm içerdiğini, davacının tüm iddiaları ve tüm delillerinin bu dosyada olduğunu, usul ve esas bakımından bu davaya delil olduğunu, davanın hüküm bakımından reddi gerektiğini, hak düşürücü itrazında bulunduğunu, … ortaklarını mağdur ettiğinden …’ında davaya müdahil olması gerektiğini, …’a davanın ihbar edilmesi gerektiğini, davacının İstanbul Anadolu 3.Asliye Ceza mahkemesinde… Esas ile açmış olduğu davasının red edilmiş ve mahkemece verilen kararın kesinleşmiş olduğunu, sürekli olarak farklı illerde aynı minvalde dava açarak yanlış ithamlarda bulunduğunu, elinde parayla ilgili makbuzda olmadığını, davasını ispat edecek belgesinde olmadığını, davacıyı tanımadığını, … hisse senetlerinin orjinalinin babasından beri kendisinin elinde olduğunu, hiçbir şekilde satış yapılmadığını, … A.Ş.’nin de ticaret odasındaki kaydında … hisse senedine hiçbir ortaklarının hisse senedi iptal edilemeyeceğini, Noterden satış yapılmadan hisse devri yapılamayacağını, davacının İstanbul Anodolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza mahkemesinde… Esas sayılı dosyalarında açmış olduğu davaları kaybettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; davacının dava dosyasında görülmese de davalı ile hisse senedi devrine ilişkin davalının … A.Ş’ne talimatını içerir, 31.03.2016 tarihli fotokopi belgeyi ve Halkbank Erzurum Şubesi aracılığıyla gönderilen 4.200,00 TL “… A.Ş.’deki ortaklık hissesinin satış bedeli olarak ön havale” açıklamalı dekont fotokopisinii daha önce İstanbul Anadolu 7 . Asliye Ticaret Mahkemesinde birleşen dava dosyasına sunmuş olduğunun anlaşılması ve Halkbank A.Ş’nin mahkemenize gönderdiği 27.10.2022 tarihli yazı ekindeki 03.04.2006 tarihli (04.04.2006 valör tarihli) “… A.Ş’ deki ORTAKLIK HİSSESİNİN SAT BED” açıklamalı ekstre dökümüyle söz konusu dekontun doğrulandığı dikkate alındığında; davacının 03.04.2006 tarihinde davalının … A.Ş.deki hisse senetlerini satın aldığını kabul ederek, senetlerin davacı adına tescilinin sağlanmasına yönelik hisse senetlerinin devri ve teslimi ile ilgili eda kararının mahkeme takdirinde olduğu, aksi durumda davacının 03.04.2006 tarihinde davalıya yaptığı havale işlemi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine talep edebileceği hesaplanan alacağın aslı tutarının 4.200,00 TL olduğu, davacı talebine ilişkin faiz takdirinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosya, gelen evraklar ile birlikte incelendiğinde: Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevabın geldiği, şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne taşındığının bildirildiği an İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevabın geldiği, 3 ATM ye yazılan yazıya cevabın geldiği, yazı cevabında davacısının …, davalının ise Ziraat Sigorta A.Ş. olduğu, konusunun ise tazminat olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava; davanın hisse senedinin alacağına ilişkin alacak davasıdır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dosyadaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … A.Ş. hisse senetlerinin satılıp satılmadığı, İstanbul 7.ATM … E. Sayılı dosyasındaki davalının beyanlarının hisse devrine yönelik olup olmadığı, zamanaşımı defii; hisse senetlerinin satın alındığına ilişkin alacağın varlığı ve miktarı bakımından yapılan yargılama sonucunda: Davacının ortaklığını tespiti ve senetlerin tesciline yönelik talibinin TTK 416/2, 557 maddeleri uyarınca hisse senetlerinde ciro+teslim şartları oluşmadığından bu talibinin reddine ancak alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli hüküm kurmaya da yeterli olduğu kanaati hasıl olmakla, 03.04.2006 tarihli (04.04.2006 valör tarihli) “… A.Ş’ deki ortaklık hissesinin “sat bed” açıklamalı ekstre dökümüyle, söz konusu dekont ile yapılan ödemenin davalı aleyhine sebepsiz zenginleşmeyi gerçekleştiği kanaati oluşmuş olup, davacının davasının sebepsiz zenginleşme bakımından kabulüyle, 4.200,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesi şeklinde aşağıda belirtir haliyle hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sebepsiz zenginleşme bakımından kabulüyle, 4.200,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, diğer taleplerin ise reddine,
2-Dava tarihi itibariyle alınması gereken 286,902 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 227,602 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dosyada yapılan 118,60 TL harç ve 962,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.081,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde re’sen artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davalı tarafça gider avansı yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair miktar bakımından kesin olmak üzere tarafların yokluğunda okunup, usulden anlatıldı. 20/02/2023
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza