Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/777 E. 2021/722 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/777
KARAR NO :2021/722

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’in kendi sevk idaresindeki motorsiklet ile toprak tali yoldan Eski Gökçen-Tire karayoluna çıkarak sola dönüş yapmak istediği sırada, davalılardan …’in kendisine ait olan onun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 30/08/2020 tarihinde şerit ihlali yapmak suretiyle ve alkollü bir şekilde kendisine çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında kaza mahallinde hayatını kaybettiğini, davalılardan …’in önce olay yerinden kaçtığını, daha sonra ise aracın plakasının kaza yerinde düştüğünü fark etmesi üzerine geri geldiğini, davalılardan … hakkında Tire … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası ile “taksirle ölüme sebep olmak” suçundan kamu davası açıldığını, ceza dosyasında yapılan trafik keşfi sonucu düzenlenen 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda davalının asli kusurlu müvekkillerinin murisinin ise kusursuz olduğunun anlaşıldığını, davalılardan birinin sigorta olduğu için ilgili mevzuat gereği öncelikle davalı sigortaya e- mail ile yazılı başvuru yapıldığını ve talebin 11/11/2020 tarihinde davalı sigortaya tebliğ edildiğini, ancak tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde taraflarına herhangi bir olumlu veya olumsuz cevap verilmediğini, davalı sigorta yönünden yine dava açılmadan önce, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince yasal olarak arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak davalı ile anlaşma sağlanamadığını, arz edilen nedenlerle, davalılardan …’in tüm menkul ve gayrimenkullerine dava sonuna kadar ihtiyati haciz konulmasına, maddi tazminat talebi için belirsiz alacak davası olmak kaydıyla; davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı … A.Ş.’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sigortaya başvuru tarihi olan 11/11/2020 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte destekten yoksun kalma tazminatı olarak sadece … için 1.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …’den … için 30.000,00 TL diğer davalılar için 20.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada davalılardan birinin Sigorta Şirketi olması ve mahiyeti gereğince Ticari Dava niteliğinde olduğunu, TTK Madde 5/A uyarınca bu tür davalarda, dava açılmadan önce Arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğunu, bu hususta herhangi bir başvuru bulunmadığından öncelikle davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın müvekkili …’in kullandığı aracın , müteveffa …’in kullanımındaki motosikletle kafa kafaya çarpıştığı, davalının yüzde yüz kusurlu olduğu tezine dayandığını ancak kazanın meydana gelmesi ile ilgili müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmayıp çarpışmanın tamamen davalının kusuru ile Meydana geldiğini, olayla ilgili görülmekte olan, Tire …Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına sunmuş oldukları müteveffa yönetiminde bulunan motosikletin fotoğrafları incelendiğinde çarpışma noktasının, araçların ön tarafları olmadığının görüldüğünü, motosikletin ön lastiği, jantı ve çamurluğunda çizik dahi bulunmadığını, maktülün kaskı dahi olmaksızın kullandığı motosiklete ön tarafından vurarak iddia edildiği üzere 10 metreden fazla bir hızda ve güçte fırlatacak bir çarpışma neticesinde fotoğraflarda gözlemlenen sonucun meydana gelmesi, motosikletin ön tarafının hiç hasar görmemesinin mümkün olmadığını, motosikletin arka tarafından çekilen diğer fotoğraf incelendiğinde, motosikletin arka tekerleğinin sol tarafa doğru eğilmiş olduğu, motosikletin sol tarafını gösteren fotoğrafa bakıldığında ise, açıkça çarpma noktasının görüldüğünü, sırf bu verilerin bile davalı tarafın, kazanın meydana gelişi yönündeki iddiasını çürüttüğünü, ayrıca müvekkilinin iddia edildiği şekilde olay yerinden kaçmadığını, kaza meydana gelir gelmez arabadan inip müteveffanın sağlık durumunu kontrol edip öldüğünü anlayınca yakınlarının kendisine bir zarar vereceğinden korkarak olay yerinden ayrılarak hemen oğlu olan
…’e haber verdiğini, Tire …Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlar neticesinde, Adalet Bakanlığının Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesince yapılan inceleme sonucu tanzim edilen 19.02.2021 tarihli bilirkişi raporu gereğince müteveffa …’in asli Kusurlu, davalı müvekkili …’in tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ileri safhalarda davalı müvekkilinin kusurunun bulunmadığının tespit edileceğini, müteveffanın bildikleri kadarıyla 65 yaşlarında olup, yaşı itibarı ile, davalı eşine maddi destek sağlama sınırını aştığını belirterek haksız, yersiz ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davada tazminat ve maluliyet hesaplamasına esas olmak üzere anayasa mahkemesi’nin no’lu kararı ile iptal edilen maddelerin işbu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, davacı taraflara kusur oranına göre hesaplanan tutarın ödenmesi için teklif iletildiğini, davacı taraflarca kabul edilmediğini, alacaklı tarafın ödenmek istenen tutarı almaktan imtina ettiğini, faiz ve tüm feriler yönünden müvekkil şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğunu, kabul manasında olmamak üzere müvekkil şirketin söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava dosyası Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava; 30/08/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murisi …’in vefatı nedeniyle davacıların uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarının kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın 30/08/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murisi …’in vefatı nedeniyle davacı … lehine 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 30.000,00 TL manevi tazminat ile diğer davacılar lehine 20.000,00 er TL manevi tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin…/… Esas, …/… Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin…/… Esas, …/… Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.15/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)