Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/776 E. 2021/730 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/776
KARAR NO : 2021/730

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasında dosya Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı gönderme sonucu Mahkememize tevzi edilmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili … A.Ş. arasında 6361 S. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında finansal kiralama sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, sözleşmeye konu gayrimenkulün satılıp geri kiralama yöntemi ile davalı şirkete kiralanmış olduğunu, davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinden doğan kira bedelleri toplamını ve temerrüt faizlerini vadesinde ödemeyerek temerrüde düşmüş olduğunu, davalı kiracıya Beşiktaş … Noterliği’nden 10.02.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş olduğunu, ihtarnamenin tebliğini müteakip borçların yasal sürede ödenmediği takdirde finansal kiralama sözleşmesinin münfesih olacağını ve bu sebeple de finansal kiralama sözleşmesinin feshinden itibaren sözleşmeye konu gayrimenkulün boş olarak ve teslim alındığı şekilde müvekkili şirkete iade edilmesi gerektiği, vadesi gelmiş ve ileri dönük ihtarnameye derc edilen tüm borçların işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği hususunun ihtar ve ihbar edilmiş olduğunu, gönderilen ihtarnamenin davalı kiracının sözleşme adresine 19.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalı kiracının ihtarnamelerin tebliğinden itibaren 60 günlük yasal sürede müvekkili şirkete olan borçlarını tam ve eksiksiz olarak ödemediğini, bu suretle finansal kiralama sözleşmesinin fesih olduğunu, davalı taraf ile akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin feshi neticesinde sürekli borç ilişkisi sona erdiğinden davalı kiracının kiralanan gayrimenkul üzerindeki zilyetliği hukuken sona ermiş ve davalı tarafın haksız zilyet durumuna düşmüş olduğunu, bu nedenle dava konusu gayrimenkulün teslim alındığı şekilde davalı tarafından iadesinin gerektiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 23. Maddesi ve Finansal Kiralama Sözleşmesinin 4. maddesi gereğince mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan gayrimenkulün müvekkili şirkete iadesini ve taşınmazın tahliyesini sağlamak amacıyla HMK 391 vd. Maddeleri kapsamında finansal kiralama sözleşmesinin 55/e maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, 6361 s. Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 31/3 maddesinde finansal kiralamak konusu man hakkında kiralayan şirkete malın rayiç değeri kadar teminat göstermek koşulu ile bu malda tasarruf etmek hakkını düzenlediğini, ayrıca müvekkili şirketin dava konusu gayrimenkulün toplam 3.930.000,00 TL üzerinde satın aldığını, bu dava ile iadesi talep edilen finansal kiralama konusu gayrimenkul hakkında tapu senetlerinde belirtilen toplam 7.680.000,00 TL üzerinden tayin edilecek teminat mukabilinde bu gayrimenkuller hakkında müvekkili şirkete tasarruf yetkisi verilmesine, dava konusu gayrimenkullerin tapu kalıtlarına işlenen 08/03/2019 tarihli 2758 sayılı finansal şerhinin kaldırılmasına, 6361 s. Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu ve Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin açık hükümleri karşısında mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan ve üçüncü şahıslara devri yasak bulunan finansal kiralama sözleşmesine konu gayrimenkuldeki davalı şirketin haksız ve kötü niyetli zilyedliğine son verilmesine, istihkak (istirdat) taleplerinin kabulü ile mülkiyeti müvekkili şirkete ait bulunan gayrimenkullerin boş olarak teslim alındığı şekilde aynen iadesine, gayrimenkulün tahliyesine, 6361 s. Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. Maddesi gereğince dava konusu gayrimenkullerin tapu kaydına işlenen 08.03.2018 tarihli … yevmiye sayılı finansal kiralama sözleşmesi şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin sahibi bulunduğu … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel sıralarında kayıtlı olup Tire Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 10000 m2 arsaya sahip fabrika binasının tapusunu (mülkiyetini) davacı şirkete (3.930.000,-TL tutarlı faturası ile) devir edip, bilahare kiralama yapmak yöntemi ile kredi kullanmış olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesine göre kiralama süresinin 48 ay olup süre sonunda tapusu davacı şirkete devredilen taşınmazın geri alınma bedelinin 3.000,- TL olarak belirlenmiş olduğunu, davalı müvekkili şirkete iş bu kiralama sözleşmesi kapsamında Net; 1.965.000-TL. fonlama yapılmış olduğunu, benzer söyleyişle bu miktarda kredi kullandırılmış olduğunu, davalı müvekkili şirketin kiralama sözleşmesinin inikadını takiben sekiz ay (8) kiralama bedeli ödemiş olduğunu, ancak takip eden aylara ilişkin kira bedelini ödeyemediğinde davacı şirketin kira sözleşmesini fesih etmiş olduğunu, davacı şirketin dava değerini 3.930.000,-TL olarak göstermiş olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesinin feshine ilişkin olarak noterlikçe düzenlenen ihtarname İİK madde 68/b hükmü çerçevesinde müvekkili şirkete tebliğ olunmadığını, ihtarname 6361 SK 33/4 maddesi hükmü göndermesiyle 2004 SK 68/b maddesine aykırı olduğunu, Finansal kiralama konusu fabrika binası ve arsasının dava konusu olmadığını, taşınmazın zaten davacının mülkiyetinde olduğunu, davacının alacakları konusunda da hüküm istihsalini talep etmemekte münhasıran finansal kiralama sözleşmesinin fesih edildiğinin tespitini talep etmekte olduğunu, davanın bu mahiyeti itibariyle bir tespit davası olduğunu, davacının dosya kapsamına dahil ettiği mali kayıtlardan haksız ve dayanaksız faiz ve tahakkuklar ile finansal kiralamadan kaynaklanan alacağını taşınmazın fatura değeri olan 3.930.000,-TL sına denk getirilecek şekilde hesaplanmak suretiyle hiçbir bedel ödemeden taşınmaza sahip olmayı amaçladığının anlaşıldığını, belirtilen bu değerin sadece kiralama sözleşmesine esas olacak işlemler sebebiyle belirlenen devir bedeli olup yapıldığı tarih itibariyle de, bu günkü tarih itibariyle güncel değer olmadığını, kiralama sözleşmesine konu taşınmazın fabrika binası ve arsasından ibaret olduğunu, tapu kaydının davacı finans şirketi üzerinde olduğunu, tapu kaydında finansal kiralama şerhinin söz konusu olduğunu, davacıya yetersiz teminat karşılığı tasarruf yetkisi verilmesinin doğru olmadığını, yasa hükmü kapsamında taşınmazın bilirkişi incelemesi suretiyle güncel değerinin tespitini takiben teminat konusunda yeniden bir karar üretilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
Dava dosyası Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Tİcaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, 01/09/2021 tarihi itibariyle Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapamayacağı bu hususta görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesine ilişkin verilen 18/10/2021 tarihli karar sonucu mahkememize tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. … Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda iş bu davanın 26/11/2020 tarihinde davacı tarafça davalı taraf aleyhine finansal kiralanan gayrimenkule ilişkin istihkak, gayrimenkulün boş olarak ve teslim alındığı şekilde aynen iadesi ve finansal kiralama konusu gayrimenkul hakkında tasarrufta bulunma yetkisinin verilmesi talepli olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Tire Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu, bu nedenle dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Tire … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Tire … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/11/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
( e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)