Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2021/719 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/765 Esas
KARAR NO : 2021/719

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davada dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bergama Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin babası …’ın 20.10.2005 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak eşi Zühre ve çocukları Nevin, Pervin ve İsmail’in kaldığını, muris …’ın 24.08.2003 tarihinde Bergama…. Noterliği’nin … yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname yaptığını, muristen mirasçılara intikal eden … Üretim Ticaret Ltd Şti’nin murisin ölümünden sonra vasiyetname gereği … tarafından yönetildiğini, mirasçı Pervin ve Zühre’nin miras hisselerini Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı davasını açtıktan sonra ve yine Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı delil tespiti yaptırdıktan sonra şirkete devrettiklerini, bu devirler yapıldıktan sonra söz konusu şirketin … ve ……’a kaldığını, 12.06.2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında şirketin ünvanının değiştirilerek … Mermer İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti olduğunu, ticari defterlerde şirket adına alınan kararların bir çoğunda müvekkilinin adına imzalar atıldığının tespit edildiğini, imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu konu ile ilgili ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına özel belge de sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulacağını, müvekkilinin hissedar olduğu halde şirketin faaliyetleri ve gelir gider, bilanço durumu, genel kurul toplantıları ve bu toplantılarda alınan kararlar ve şirketin kârı konusunda hiçbir bilginin kendisine verilmediğini, usulüne uygun toplantılar yapılmadığını, şirketin unvanının bile değiştiğini, müvekkilinin iş bu davayı açma aşamasında haberdar olduğunu, bugüne kadar müvekkili …’a … tarafından hiçbir şekilde kârı payından ödeme yapılmadığını, … Üretim Ticaret Ltd Şti’nde müvekkilinin vefat eden babasından kendisine intikal eden hisse olduğu gibi diğer mirasçıların hisselerinin satın alınmasından mevcut ödemenin şirketten yapıldığını ve dolayısıyla hisselerin bir kısmının da müvekkilinin hissesine ekleneceğini, bir şirketin kâr payının hisseleri oranında ortaklara dağıtılması gerektiğini, müvekkilin …’a muris …’dan intikal eden ve diğer mirasçı … tarafından işletilen – idare edilen … İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti’ nin murisin ölüm tarihi olan 20.10.2003 tarihinden itibaren ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile bu şirketin malvarlığının tespiti, miras kalan Bergama … Mahallesinde ki mermer atölyesi, Bergama … Küyü Alabalık Üretim Çiftliği, Kale arkası Bergama barajında bulunan Üretim çiftliği ile İvrindi deki … Çiftliği nin değerinin tespiti ile bilirkişiden rapor aldırılması talebi neticesi ile Bergama Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasında verilen bilirkişi raporunda Kale arkası Bergama Barajı mevkiinde olan işletme ve … köyün de bulunan her iki balık çiftliğinin de …Üretim Tesisine ait olduğunu iki işletmenin toplam yıllık gelirinin yaklaşık olarak 1.117.166 TL olarak tespit edildiğini, İzmir ili Bergama ilçesi … cad no:…. adresinde bulunan mermer işletmesine ait yapı ve arsa değeri olarak toplam da 1.351,947,71 TL olarak belirlendiğini, Bergama ilçesi … köyünde bulunan Alabalık Üretim Çiftliği nin havuzlar vs yapıların toplam değerinin 457.692,99 TL olarak tespit edildiğini, İvrindi Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda İvrindi … Çiftliğindeki yapıların, ağaçların ve balıkların tespit tarihi itibariyle toplam değeri 1.004.573,30 TL tespit edildiğini, Bergama Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasında şirket defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucu mali müşavir tarafından verilen bilirkişi raporunda müvekkili …’in %16 hissesine isabet eden alacağının 2004 – 2017 yılları arasında 86.876,53 TL olduğunun tespit edildiğini, mali müşavir tarafından ticari deflerler incelenerek sunulan bilirkişi raporu hariç diğer tüm bilirkişi raporlarında özellikle Alabalık üretim çiftliklerinde işletme giderleri ve gelirleri hesaplanarak yıllık gelir 1 trilyon civarında olduğunu, müvekkilinin hisse payına karşılık balık üretim çiftliklerinden sadece 1 yıllık kar payı alacağı bile ticari defterlere göre tutulan 3 yıllık alacağının çok üstünde olduğunu, bu durumun defterlerin usulüne uygun tutulmadığını gösterdiğini ve şirket ortaklarını zarara uğratmak amacıyla bu şekilde hareket edildiğini, Bergama … köyü Alabalık Üretim Çiftliği, Kale arkası Bergama barajında bulunan Üretim çiftliği ve İvrindi deki … Çifliğinin muristen kaldığını ve diğer mirasçı … tarafından yıllardır işletilmekte ve müvekkiline gelirden hiç pay verilmediğini, her iki alabalık çiftliği içinde devletten teşvikler alındığını, desteklemelerden sağlanan gelirlerin ticari defterlerde gösterilmediğini, davalı şirket tarafından yapılan mermer atölyesi kapsamında gelirlerin net olarak yansıtılmadığını, daire karşılığı iş alındığını ve şirketin mal varlığına geçmeden doğrudan 3. kişilere satıldığını, Bergama ve Dikili ilçelerinde bu şekilde daireler alınıp şirket malvarlığı olarak gösterilmeden doğrudan satıldığını, bu nedenlerle murisin ölüm tarihi olan 20.10.2003 tarihinden itibaren, … …İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti nin mal varlığı, kâr zarar durumu ve satışa esas değerinin tespitinin yapılarak müvekkilin kar payının belirlenmesi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin hissesine düşen alacak belirsiz ve bilirkişi raporu ile tespit edilebileceği için şimdilik 10.000 TL kar payının ortaklığa giriş tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsiline, … Mermer İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti nin fesih ve tasfiyesine, müvekkilinin haklarının daha fazla zarara uğramaması sebebiyle davalı şirketle kayyım atanması için tarafına yetki ve süre verilmesine, müvekkilinin alacaklarının güvence altına alınması içim teminatsız olarak davalının mal varlığı üzerine tedbir konulması, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın ticaret mahkemesinde açılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasının usule aykırı olduğunu bu nedenle görevsizlik kararı verilerek ticaret mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını mümkün olmadığını bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ortağın kötü niyetli olarak sırf haklı sebep oluşturmak amacıyla bu davayı açtığını, taraflarına bu güne kadar ne tespit dilekçesi ve bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, tüm raporları kabul etmemekle beraber tebliğ edildiğinde ayrıca itirazda bulunulacağını, murisin vasiyetnamesinde temenni niteliğindeki arzu ve düşünceleri haklı bir sebep gibi dile getirildiğini, oysa vasiyetname bağlı kalmayanın davacı olduğunu, vasiyetname tarihi 2003 te dava açıldığı tarihe kadar davacının şirket genel kurullarında bu konuya ilişkin hiçbir çekince koymadığını, her genel kurulda imzası ve oyu ile şirket yöneticisi olan diğer hissedar kardeşi ibra ederek şirket bilançosunu da onaylayıp ibra ettiğini, mirasçılardan Pervin ve Zühre’nin Bergama 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin …..sayılı dosyasında açtığı dava devam ederken hissedarlardan İsmail’in davacı hissedarla ile anlaşarak hisselerini satın aldığını, sonuçta davacı … ile … arasında iki hissedarlı limited şirket olarak şirketin ticari hayatına devam ettiğini, hisse devirlerine ilişkin davcının da imzasının bulunduğu 02/02/2010 tarihli karar defterinde karar alınarak söz konusu hisselerin … tarafından alındığı, hisselerini devreden Zühre ve ….’ın şirketten ayrılmasına karar verildiğinin davacı tarafından onaylanarak tasdik edildiğini, davacının şirkete mali ve idari olarak hiçbir katkı koymadığını, şirketi emek ve mesaisi ile yürüten ve kara geçiren hissedarın … olduğunu, davacı tarafın şirketin fesih ve tasfiyesini istemesinin doğru ve haklı olmadığını, TTK 636/3 maddesi gereği mahkeme tarafından istem yerine davacı ortağı şirketten çıkarılmasına karar verilerek çözüme hükmedilebileceğinden bu yönden mahkemece değerlendirme yapılarak davacının şirketten çıkarılması aynı zamanda şirketin fesih ve tasfiye taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer hissedar İsmail’in %84 hissesi bulunduğun dolayısıyla davalı şirket ve diğer hissedar tarafından davcının hisse değerinin ödenerek şirketten çıkarılmasına karar verilebileceğini bildirerek davanın görev yönünden reddine, zaman aşımı itirazlarının göz önüne alınmasına, TTK 573 ve TTK 636/3 maddesine göre davacının payının ödenerek şirketten çıkarılmasına, karşı tarafın tedbir ve kayyum atanmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası, Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ……Esas ……. Karar sayılı ……. tarihli kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına göre İzmir ilinde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiği, eldeki davanın ticari dava mahiyetinde olduğu ve Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince dosyanın görevli ve yetkili İzmir nöbetçi asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine ilişkin gönderme kararı sonucu Mahkememize tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda iş bu davanın 27/09/2018 tarihinde Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, ilgili mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla 2018/493 Esas 2021/501 Karar sayılı kararı ile dosyanın Hakimler Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, dava tarihi itibariyle Bergama Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu, bu nedenle dosyanın Bergama 2.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup, verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …..Esas …karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Bergama 2.Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Bergama…Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır