Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2023/77 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/737 Esas
KARAR NO : 2023/77

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021

BİRLEŞEN İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : 29/09/2021

BİRLEŞEN İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS … KARAR DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; İzmir 20. İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyası kapsamında davacı hakkında 5.000,00 TL bedelli 30/04/2020 vade tarihli 07/10/2019 düzenleme tarihli bonoya ilişkin takip başlatıldığını, ancak söz konusu takibe konu bono üzerindeki imza ile yazılara ve takip miktarı borca itiraz ettiklerini, borçlu olmadığının tespitine, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayacak tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, 05/05/2020 tarihinde davalı tarafından … Bankası Şirinyer/İzmir şubesinden davacıya ödememe protestosu gönderildiğini, borçlu olmadığını iddia eden davacının icra takibi başlatılmadan önce menfi tespit davası açmaması veya davalıya herhangi bir şekilde imzanın kendisine ait olmadığını bildirmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, taraflar arasında ticaret ilişkisi mevcut olduğunu, davacının yeni memur olduğunu, memur olduktan sonra da ticari faaliyetinin devam ettiğini, bu nedenle imza inkarında bulunarak kötüniyetli hareket ettiğini, haksız olarak açılan davanın reddine, alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesiyle; Müvekkili hakkında İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile alacaklı … tarafından icra takibine başlandığını, 10 örnek ödeme emrinin davacıya 13.09.2021 günü tebliğ edildiğini, takip dayanağı olarak 5.000,00-TL bedelli 30.07.2020 vade tarihli bir adet bonoya dayanıldığını, ancak davacı müvekkilinin, davalıya böyle bir bono vermediğini, takip dayanağı bonodaki yazı ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takip dayanağı bono üzerindeki imza ile yazılara ve takip miktarı borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin ödeme emrinin tebliği üzerine işbu bonodan haberdar olduğunu, müvekkilinin orman muhafaza memuru olduğunu, ticaret ile uğraşmadığını, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davalı ile hiçbir ticaret yapmadığını, memur olması nedeniyle mal alışverişi yapmasının da mümkün olmadığını, bonoyu imzalamadığını, müvekkilinin bononun tebliği üzerine itiraz dilekçesi yazdığını, ancak hukuki bilgisinin eksikliği nedeniyle İcra Mahkemesine dava açmak yerine sadece icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiğini, bu nedenle İcra Mahkemesine dava süresini geçirdiğini, müvekkilinin imzalamış olduğu Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge İzmir Şube Müdürlüğüne ait tutanakları ve başkaca imza örneklerini sunduklarını, bu tutanaklar ile dava konusu bonodaki imza ile davacının imzasının birbirine hiç benzemediğini ancak İİK md 169/A ve md 170 ve HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilebileceğini, müvekkilinin devlet memuru olduğunu, takibin durdurulmaması halinde maaşı üzerine hacizler işlenebileceğini, bu durumun gelir kaybına uğramasına ve amirleri ile çalışma arkadaşları nezdinde borca batık bir kişi olarak değerlendirilmesine neden olacağını, müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğramaması için takibin teminatsız olarak tedbiren ve geçici olarak durdurulmasına, davanın kabulüne, davacı müvekkilinin davalı alacaklıya İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 25.03.2020 tanzim 30.07.2020 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli bir adet bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, alacak miktarının % 20 ‘sinden aşağı olmayacak tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesiyle; HMK m. 166 uyarınca işbu davanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/737 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep ettiklerini, şöyle ki ; davaya konu olan senet ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/737 Esas sayılı dosyasının dava konusu olan senet incelendiğinde taraflar ve senedin içeriğinin aynı olmakla birlikte işbu senetlerin düzenlenme ve muaccel olma tarihlerinin de yakın olduğunu, biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceğini, bu sebeple mahkemenizde görülmekte olan işbu davanın daha önce İzmir 6. Asliye Ticaret mahkemesindeki dosyanın açılmış olması sebebiyle İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/737 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, davacı taraf her ne kadar yargılamaya konu olan senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmişse de işbu iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, şöyle ki 05.08.2020 Tarihinde davalı müvekkili tarafından … Bankası Yıkıkkemer/İzmir şubesinden davacı tarafa borcunu ödemediği gerekçesiyle ödememe protestosu çekildiğini, işbu bonodan icra takibiyle beraber haberdar olduğunu söyleyen davacının söz konusu ödememe protestosuna hiçbir şekilde cevap vermediğini, davacı taraf dava dilekçesinde davacının orman muhafaza memuru olduğunu ticaret ile uğraşmadığını belirtmişse de davalı müvekkili ile davacı taraf ve ailesinin uzun yıllar boyunca ticaret yaptıklarını, aralarında bu şekilde süregelen bir ilişki mevcut olduğunu, nitekim davacının daha yeni memur olduğunu, bundan öncesinde ise ailesiyle birlikte ticaretle uğraştığını, memur olduktan sonra da ailesiyle birlikte ticaret yapmaya devam ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine; alacak miktarının yüzde 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesiyle; İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacağa konu 5.000,00-TL bedelli 30/09/2021 vade tarihli bonoda bulunan yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkili tarafından davalı …’e böyle bir bono verilmediğini belirterek İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra dosyasından 25/03/2020 tanzim 30/09/2020 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli bir adet bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacının senetten icra takibiyle haberdar olduğu iddialarının asılsız olduğunu, 02/10/2020 tarihinde davalıya müvekkili tarafından Türkiye Cumhuriyeti … Bankası Anonim Şirketi Yıkıkkemer İzmir Şubesinden davacının borcunu ödememesi gerekçesiyle ödeme protestosu çekildiğini, davacının icra takibinden önce menfi tespit davası açmaması veya alacaklı müvekkiline herhangi bir şekilde imzanın kendisine ait olmadığının bildirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili ile davacı taraf ve ailesinin uzun yıllar boyunca ticaret yaptıklarının, aralarında bu şekilde süregelen bir ilişki mevcut olduğunu, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/737 Esas sayılı dosyasında dava konusu olan senet ile işbu davaya konu senedin içeriklerinin aynı olmakla birlite düzenlenme ve muaccel olma tarihlerinin yakın olduğunu, işbu dava ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/737 Esas sayılı dava arasında bağlantı olduğunu belirterek işbu davaların birleştirilmesine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak davanın reddine ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası, İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası, davacının imza örnekleri celbedilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı asıl dosya ve birleşen dosyalarda icra takibine dayanak gösterilen bonolardaki lehtar imzasının kendisine ait olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş, Mahkememizce alınan 15.12.2022 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişi raporu ile, “Üç adet senedin ön yüzü sağ alt kısmına borçlu (keşideci) adına atılmış ikişer adetten toplam altı adet imza ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı olarak yapılan incelenmelerinde; imzaların genel görünümü, imzaların başlangıç ve bitim noktaları, imzalar içerisinde yapılan harf, bukle, kıvrım, çizgi ve grama hareketlerinin tersimi, bunların biri birilerine olan bağlantı şekilleri, imzaların ebatları, seyir, sürat, eğim ve istif özellikleri, işleklik dereceleri ile itiyadi unsurlar, kaligrafik ve karakteristik diğer özellikler yönünden, davacı …’a ait mukayeseye esas belgelerindeki tatbike medar imzaların kendi aralarında istikrarlı oldukları gözlenmiştir. Davacı …’ın mukayeseye esas belgelerindeki mevcut tatbike medar imzaları ile tetkik konusu üç adet senedin ön yüzü sağ alt kısmına borçlu (keşideci) adına atılmış ikişer adetten toplam altı adet imza arasında farklılıklar görülmüştür.” tespiti ile bonoların ön yüzünde davacı adına atılı imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunda tereddüte yer vermeyecek şekilde hem mukayese imzalar ve hemde celp olunan belgelerdeki imzalarla mukayese edilerek, teknik tespitleri de açıklayarak takibe konu bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı yönünde kesin kanaat olacak şekilde rapor düzenlenmiş olup, raporun karar vermeye elverişli olduğu, bilirkişi raporuna davalı vekili tarafından itiraz edilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının talep edildiği, 01.02.2023 tarihli duruşmada davalı vekili tarafından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına yönelik taleplerinden vazgeçildiğinin, rapor alınmasına yönelik ara karar kurulması halinde masraf yatırılmayacağının beyan edildiği, karar vermeye elverişli bilirkişi raporu ile davalara ve takiplere konu bonolardaki imzanın davacı tarafa ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne, davalı alacaklının bonolarda lehtar olduğu ve bonoların lehtarın huzurunda düzenlenmiş olmasının asıl olduğu, davalı alacaklının senedin ön yüzünde bulunan imzanın keşideciye ait olduğunu bilmesi gerektiği, davacıya karşı icra takibi başlatmakta haksız ve kötüniyetli olduğu, imzanın davacıya ait olmadığı birden fazla bonoya dayalı icra takibi yapıldığı hususu da dikkate alınarak kötüniyet tazminatı şartlarının oluştuğu (Emsal niteliğinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/11/2018 tarihli, 2017/1144 Esas 2018/2321 Karar sayılı ilamı) kanaatine varılarak asıl dosya ve birleşen dosyalar yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl dava yönünden;
Davanın KABULÜ ile, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 5.000,00 TL bedelli 30/04/2020 vade tarihli 07/10/2019 düzenleme tarihli bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 409,88 TL nispi ilam harcından peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile kalan 307,41 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.000,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar dosyası yönünden;
Davanın KABULÜ ile, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 5.000,00 TL bedelli 30/07/2020 vade tarihli, 25/03/2020 düzenleme tarihli bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 398,17 TL nispi ilam harcından peşin alınan 99,55 TL harcın mahsubu ile kalan 298,62 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.828,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Birleşen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar dosyası yönünden;
Davanın KABULÜ ile, İzmir 27. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 5.000,00 TL bedelli 30/09/2020 vade tarihli, 25/03/2020 düzenleme tarihli bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 390,19 TL nispi ilam harcından peşin alınan 97,55 TL harcın mahsubu ile kalan 292,64 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.712,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından işbu davada sarf edilen 502,97 TL harç, tebligat, posta, bilirkişi ücretinden oluşan 2.025,25 TL yargılama gideri toplamı olan 5.528,22 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Mahkeme kasasında bulunan evrak asıllarının karar kesinleştiğinde ilgili kurumlara iadesine,
Bakiye avans hakkında HMK’nın 333. maddesine göre işlem yapılmasına,
Dair, davacı … vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’nin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza