Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. 2022/478 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/173
KARAR NO : 2022/478

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; arabuluculuk aşamasında anlaşamadıklarını, davalı…’ın vefat ettiği öğrenilmiş İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi… E. sayılı dosyasıyla veraset ilamı için başvurulmuş ancak taleplerinin reddedildiğini, müvekkiline ait olan … plaka sayılı park halindeki araca, davalı sigorta şirketince sigortalı… adına kayıtlı … plaka sayılı araç tam kusurlu olarak çarptığını, kaza 26.01.2019 tarihinde İzmir İli Narlıdere İlçesinde meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın sürücüsü olan davalı…’ın tam kusurlu olduğu tespit edildiğini, müvekkili aracı … İnş. Turizm San ve Tic. Ltd. Şti yetkili servisinde yaptırıldığını, araçta pek çok parça değiştirilmiş, 14.067,32 TL fatura çıkarıldığını, aracın değişen parçalarının değer kaybına etkisi, ikinci el araç piyasasının değişkenliği, varsa önceki kazaların etkisi tarafımızca belirlenemediğinden davamız belirsiz alacak olarak açıldığını, araç ağır hasar aldığını, araçta yüklü miktarda onarım yaptırıldığını, bir kısım parçaları değiştiğini, kazaya karışmasından dolayı ciddi manada değer kaybına uğradığını, dolayısıyla davalı…’ın haksız eylemiyle doğan bu zararın da tazmini gerektiğini, müvekkiline ait araçta meydan gelen değer kaybının tespit edilerek kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle tazmini talepleri olduğunu, davada harca esas değer olarak şimdilik 100,00 TL gösterilmiş olup bedel tespit edildiğinde harç ikmali yapılacağını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın davalı yan tarafından tazmini zorunlu olduğunu, davanın kabulüne, tahkikat sonucu belirlenecek zararın (şimdilik Harca Esas Değer 100,00 TL’nin) kaza tarihi 26.01.2019’dan itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı mirasçılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru bulunmadığını, her ne kadar müvekkili davacıya ait … plakalı araca park halindeyken çarpmış ise de, davacıya ait aracın nizami park halinde olmaması sebebiyle müvekkili söz konusu trafik kazasında kusursuz olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 60/1-e maddesine göre dönemeçlerde duraklamak yasaklanmış ve 61/1-a maddesinde de duraklamanın yasak olduğu yerlerde park etmek yasaklandığını, kaza tutanağında da görüleceği üzere, kaza esnasında davacıya ait … plakalı araç dönemeçte park halinde olduğunu, bu sebeple, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmamakta olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, kaza tutanağından ve kazaya ait fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere, müvekkili davacının park halindeki aracının arka tarafına çarptığını, ancak dosyaya sunulan ekspertiz raporunda aracın ön panjurunun da değiştirildiği belirtildiğini, kaza sebebiyle davacının aracının ön panjurunda hasar meydana gelmediğini, kesinlikle kabul manasına gelmemek üzere, bir an için müvekkilinin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, yapılacak değer kaybı hesaplamasında ekspertiz raporunda belirtilen ön panjur hasarının hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, davacıya ait … plakalı aracın sadece arka tamponu hasarlandığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A6-0 fıkrasının yollamasıyla 1 nolu ekinin teminat dışında kalan halleri belirten 2nci maddesine göre “plastik tampon parça onarımları” değer kaybı hesaplamasından istisna olduğunu, buna göre, kaza sonrası davacının aracının arka tamponunda meydana gelen hasarlar değer kaybı hesaplamasına dahil edilmemesi gerektiğini, haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılarak lehe vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, davada söz konusu olan vakıa 26.01.2019 tarihinde gerçekleştiğini, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacı taraf, davayı işbu 2 yıllık süre içerisinde davasını ikame etmediğinden, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 26.01.2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkili şirkete 23/01/2019 – 23/01/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumlulukları, sigortalıları kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 36.000-TL ile sınırlıdır. Teminat limitlerini bildirmemiz davayı kabul anlamında olmadığını, müvekkili şirket Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, kazanç kaybı vb. gibi masrafları sigorta teminatı dışında kaldığını, müvekkilİ şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, hazırlanacak bilirkişi raporunda değer kaybının tespit edilmesi halinde; Yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, ayrıca aracın modeli yıllı, kilometresi ve daha önce meydana gelmiş olan hasarları olup olmadığına göre değerlendirme yapılması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre değerlendirme yapıldığında basit kaporta, plastik tampon, mekanik ve elektronik vb. Hasarlar değer kaybı teminatı kapsamında olmadığını, araçta da değer kaybı meydana gelmediğini, bu nedenle haksız davanın reddi gerektiğini, belirlenecek değer kaybını kabul anlamına gelmemek üzere, hesaplama yönteminin yanı sıra “gerçek değer kaybı”nın belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi, bu incelemenin de, konusunda uzman ve ehil bir bilirkişi kanalı ile yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketi temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerektiğini, yargılama sırasında ortaya çıkabilecek sair nedenlerle davanın reddine, görevli mahkemeye gönderilmesine, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre değerlendirme yapıldığında basit kaporta, plastik tampon, mekanik ve elektronik vb. Hasarlar değer kaybı teminatı kapsamında olmadığından haksız davanın reddini, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasına, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden, karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligata rağmen cevap süresi içerisinde cevap dilekçeleri vermedikleri anlaşılmıştır.
Davalı…’ın 25/09/2019 tarihinde vefat ettiğinin uyap sisteminde öğrenildiği, mahkememizin 12/02/2021 tarihli tensip zaptı ara kararı ile davacı vekiline davalı…’ın veraset ilamının çıkartılması için yetki ve süre verildiği, davacı vekili tarafından veraset ilamının mahkememiz dosyasına sunulduğu ve mirasçılar …, …, … ve …’ın dahili davalı olarak uyap sistemine eklendikleri ve usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT
Davalı şirket tarafından sigorta poliçesi, hasar dosyası,ekspertiz raporu ve fotoğrafların gönderilmiştir.
Kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtlarının temin edilmiştir.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi tarafından araçların tramer kaydı ve ilgili evrakların gönderildiği görülmüştür.
Dosyamız davalının davacıya kaza nedeniyle değer kaybı borcu olup olmadığının ve varsa miktarının, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekli raporunda; davalı …. plakalı otomobil sürücüsü … davalının maliki ve davalı kurumun sigortalısı olan … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın zararlı sonuç üzerinde tamamen etken davranışının: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. maddesinin (a) bendinde düzenlenen: “Arkadan Çarpma” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. maddesinin D bendinde düzenlenen: “1-Park için ayrılmış yerlerde uygun olarak park etmiş olan araçlara çarpma “ şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, davacı… plakalı otomobil sürücüsü … davacının, 2918 Karayolları Trafik Kanununu ihlal eder nitelikte ve zararlı sonuç üzerinde etken bir davranışının bulunmadığı kanaatine varıldığı; dava konusu … plaka AUDI marka 2017 model, A5 SPORBACK 14 TFSI 150SPORT S TRONİC tip aracın dava konusu kazada arka tamponundan hasar aldığı, kaza tarihinde araç rayiç değerinin 300.000,00TL olduğu (rayiç değeri belirlenirken daha önceki kazasında ön panjurunun hasarlı olması ve bu hasarının tramer kayıtlarında görülmesi göz önünde bulundurularak), kaza tarihinde kilometresinin 14.972 km’de bulunduğu, dava konusu kazadan önce de ön panjurundan hasar aldığı, bu hasarın tramer kayıtlarında görüldüğü, dava konusu kazada ‘Hasar toplamının 1.675,60+9.702,29=11.377,89-TL’dir.(iskontosuz, 18 kdv dahil)olduğu, araç değer kaybının iki şekilde hesap edilerek mahkemenin takdirine sunulduğu;
1. Kaza tarihi 2020 yılından önce olduğu için 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Hazine Müsteşarlığı ZMMS Değer Kaybı Ek-1 formülüne göre yapılan hesaplamada toplam değer kaybı=5.250,00 TL olduğu,
2. Yargıtay ictihatlarına göre bir aracın reel değer kaybı, dava konusu kazadan önceki piyasa değerinden kazadan sonra ve kazanın tramer kayıtlarında görünmesinden dolayı dava konusu aracın 2. el piyasada satılabilir değerinin farkı alınması gerektiğinden , dava konusu kazada aracın satış değerine %7 oranında etki ettiği görüldü.
Kaza tarihinde dava konusu aracın kaza olmasaydı 2. el piyasada satılabilir değerinin, internetten ve bayilerden yaptığım araştırmaya göre kaza tarihinde ki rayiç değeri: 300.000,00 TL olduğu (rayiç değeri belirlenirken daha önceki kazasında ön panjurunun hasarlı olması ve bu hasarının tramer kayıtlarında görülmesi göz önünde bulundurulduğu),
Dava konusu kazadan dolayı ve bu kazanın tramer kayıtlarında görülmesi, yetkili serviste tamir görüp servis kayıtlarında görülmesinden dolayı 2. el piyasada %7 oranında düşük bedelle 279.000,00 TL bedelle satılabileceği,
Araç Reel Değer Kaybının=300.000,00-279.000,00=21.000,00TL, (kaza tarihi itibari ile) kanaat edildiği bildirildiği, taraf vekillerinin itirazı üzerine bilirkişi heyetinden alınan 22/03/2022 tarihli ek raporda da kök raporla aynı olduğu ve bir değişiklik yapılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesinden sonra harçlandırılmış ıslah dilekçesi ibraz edilmiş ve davalıya tebliği sağlanmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracında ve değer bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacıya kaza nedeniyle değer kaybı borcu olup olmadığının ve varsa miktarının, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz ettiği raporunda, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olan davalı…’a ait davalı …’ın kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu ve kazanın sigorta poliçesi teminat süresi içerisinde meydana geldiği, bu nedenle talep edilen hasar bedelinden sigortalının sigortacısı olarak sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı…’ın ise kaza tarihinde araç maliki ve kaza anında araç sürücüsü olarak kusur sorumluluğu ilkelerine göre kaza kaynaklı meydana geldiği anlaşılan kaza sonucu Yargıtay içtihatlarına göre bir aracın reel değer kaybı, dava konusu kazadan önceki piyasa değerinden kazadan sonra ve kazanın tramer kayıtlarında görünmesinden dolayı dava konusu aracın 2. el piyasada satılabilir değerinin farkı alınması gerektiğinden dava konusu kazada aracın satış değerine %7 oranında etki ettiği, kaza tarihinde dava konusu aracın kaza olmasaydı 2. el piyasada satılabilir değerinin, internetten ve bayilerden yaptığım araştırmaya göre kaza tarihinde ki rayiç değeri: 300.000,00 TL olduğu, dava konusu kazadan dolayı ve bu kazanın tramer kayıtlarında görülmesi, yetkili serviste tamir görüp servis kayıtlarında görülmesinden dolayı 2. el piyasada %7 oranında düşük bedelle 279.000,00 TL bedelle satılabileceği, Araç Reel Değer Kaybının= 300.000,00-279.000,00=21.000,00 TL olduğu anlaşılmış olup,
Açıklanan gerekçelerle davacının davasının kabulü ile, değer kaybı olarak … Sigorta yönünden, 21.000,00 TL değer kaybı bedelinin 29.09.2020’ye KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 14.10.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı olarak davalılar …, …, … ve … yönünden, 21.000,00 TL değer kaybı bedelinin 26.01.2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davacının davasının KABULÜ ile;
a-Değer kaybı olarak … Sigorta yönünden, 21.000,00 TL değer kaybı bedelinin 29.09.2020’ye KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 14.10.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
b-Değer kaybı olarak davalılar … ,…, … ve … yönünden, 21.000,00 TL değer kaybı bedelinin 26.01.2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.434,51 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL peşin harç ve 358,63 TL ıslah harcı toplamı 417,93 TL’den mahsubu ile eksik kalan 1.061,58 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç,358,63 TL ıslah harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 228,00 TL tebligat gideri, 61,00 TL e-tebligat masrafı, 42,00 TL müzekkere posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 0,60 TL KEP ücreti toplamı 1.817,33‬ TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre, arabuluculuk görüşmelerine katılan davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve Davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekili ve davalılar … ile …’in yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza