Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 E. 2022/123 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/701 Esas
KARAR NO : 2022/123

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 04/11/2016 tarihinde “170 adet hasır örme tekli sabit armatür ürününün KDV dâhil toplam 19.358 USD karşılığında” alım satımı konusunda anlaşmaya vardıklarını, belirtilen anlaşma gereği ürün bedelinin %50’sinin siparişi sırasında peşin ve bakiye kalan %50’sinin ise ürün tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 22/11/2016 tarihinde peşinat yerine geçmek üzere Türkiye Ekonomi Bankası 4. Sanayi Sitesi Şubesine ait ….seri numaralı 25/01/2017 keşide tarihli 20.000 TL meblağ içerikli ve yine Türkiye Ekonomi Bankası 4. Sanayi Sitesi Şubesine ait … seri numaralı 15/02/2017 keşide tarihli 25.000,00 TL meblağ içerikli toplamda 45.000,00 TL tutarındaki çeklerin davalı şirket tarafından müvekkili firmaya teslim edildiğini, dilekçe ekinde sunulan yazılı anlaşmaya göre ürünlerin davalı tarafa teslim süresi taşıma süresi hariç 30 iş günü olup müvekkili firmanın ürünleri deniz taşıması ile kargoya vermek için hazır etmesinden sonra davalı yanın ürünlerin acil getirtilmesi konusunda ısrar etmesi üzerine, davalı tarafa ürünlerin hazır ve deniz taşıması ile zamanında teslim edileceği bundan daha hızlısının havayolu kargosu ile mümkün olacağı ancak bunun da ek maliyete neden olacağı “hususunun belirtilmesi sonucu davalı taraf ürünlerin havayolu ile getirtilmesini kabul ettiğini ve ürünlerin hava yolu kargosu ile getirildiğini, davalı tarafın havayolu taşımacılığı yolu ile ürünlerin gelmesini kabul etmesi üzerine müvekkilinin ödemeyi yaptığını havayolu kargoya müvekkili şirket yetkilisi … tarafından yapılan …… numaralı ödeme makbuz örneği, ödeme Çin Para birimi ile ödenmiş olup, deniz taşımacılığı nakliye ücreti ödendikten sonra bakiye kısım dolara çevrilerek, havayolu ücreti talep edildiğini, davalı yanın, havayolu taşımacılığından kaynaklanan 6.500 dolar farkını bahane ederek taşıma bedelini ödememek için sözleşmeyi iptal ettiğini ve peşinat olarak müvekkiline verilen çeklerin iadesini talep ettiğini, aynı zamanda getirilen ürünleri teslim almayarak temerrüde düştüğünü, ayrıca müvekkilinin havayolu taşıma bedelinin tamamını istemediğini, denizyolu ile gelmesi durumunda oluşacak meblağı havayolu taşıma bedelinden mahsup etmesi üzerine, öncesinde davalı yanın da havayolu taşımacılığını kabul etmesi üzerine sadece aradaki fark olan 6.500 doları talep ettiğini, davalı tarafın hem kendisi için özel olarak üretilen vaktinde kendisine teslim edilen ürünleri almadığı gibi, havayolu taşımacılığından kaynaklanan fiyat farkını bahane ederek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildiren İzmir 6. Noterliği 14/12/2016 tarihli ……. yevmiye no’lu ihtarnameyi keşide ettiğini, hem de peşinat yerine geçmek üzere verdiği iki adet çekin iadesini istediğini, müvekkilinin davalı yanın bu haksız, hakkaniyete aykırı, ticari ahlaka uymayan, üstelik kendisi için özel üretim olan ürünlere ilişkin teklifini kabul etmediğini, ürünlerin hazır olduğunu belirterek, davalı yana 16 Aralık 2016 tarihli 18056 yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini, bunun üzerine, davalı taraf İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile menfi tespit/istirdat davası açtığını ancak yargılama sonucunda 10.01.2019 tarih 2017/59 esas 2019/13 karar sayılı karar ile davanın reddedildiğini, söz konusu ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25/06/2021 tarih, 17. Hukuk Dairesi ……. esas …… karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunın esastan reddetilerek, açıklanan nedenlerle, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre olan bir yıl içerisinde açılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmesini, huzurda ikame olunan dava İİK 67. maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame olunmuş olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanca müvekkili aleyhinde İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün ……..esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, müvekkili tarafından anılı takibe karşı 11.11.2019 tarihinde süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açılabilmesi için ön şart olan zorunlu arabuluculuk başvurusu 15.03.2019 tarihinde yapılmış olup dolayısı ile davacı tarafından müvekkilinin takibe yapmış olduğu itirazı öğrendiği tarihin işbu 15.03.2019 tarihi olarak kabulü gerektiğini, taraflar arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, davacı taraf itirazın iptali davasını 21.10.2021 tarihinde açtığını, davacı yanın ödeme emrinde belirtilen şekilde müvekkilinden sözleşmeden kaynaklanan 43.632,03 TL tutarında alacağı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın ödeme emrinde belirtilen şekilde müvekkilinden havayolu kargo bedeline ilişkin herhangi bir alacağı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın hak düşürücü süre olan 1 yıllık süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle usulden reddine, davanın usulden reddine karar verilmemesi halinde ise bu kez davacı yanın davasının esastan reddine, davacı yan aleyhinde haksız ve kötüniyetli girişilen icra takibinden dolayı asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir ……İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine 22/10/2019 tarihinde giriştiği, 982,50 TL eşya tespit masrafı, 725,00 TL vekalet ücreti, 690,00 TL numuneden kaynaklanan fatura bedeli, 43.632,03 TL sözleşmeden kaynaklı bakiye alacak, 250,00 TL temerrüt nedeniyle çekilen ihtar bedeli, 236,00 TL 22/12/2016 fatura tarihli nakliye bedeli, 1.180,00 TL 13/12/2016 tarihli…… nakliye bedeli, 37.905,40 TL havayolu kargo bedeli, 13.416,00 TL depo ücreti olmak üzere toplam 99.016,93 TL nin takip tarihinden itibaren icra masrafları, vekalet ücreti ve asıl alacağın %18,25 ticari faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin 08/11/2019 tarihinde borçluya tebliği ile borçlu vekilinin 11/11/2019 tarihli dilekçesi ile süresi içerisinde alacaklı tarafın müvekkilinden hukuka aykırı taleplerde bulunmuş olduğundan sözleşme kurulmamış olup, malların alacaklı yed’inde olmakla müvekkiline tesliminin yapılmadığını, herhangi bir borç söz konusu olmayıp aksine müvekkilinin teslim alınan mallara ilişkin çeklerden dolayı alacaklı durumda olduğunu, takibin hukuka aykırı olduğunu ve böyle bir borç söz konusu olmadığından borcun tamamına itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.

Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesinde, “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Aynı maddenin (2) fıkrasında, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde yasal düzenleme yer almaktadır.
Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre; davacı tarafından davalı borçlunun İzmir……. İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle mahkememize dava açılmış ise de, davalı borçlunun icra takibine 22/10/2019 tarihinde geçtiği, ödeme emrinin borçluya 08/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11/11/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, taraflarca uyuşmazlık sebebiyle l5/03/2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk görüşmelerine başlanılarak, bu sürecin 15/04/2019 tarihinde anlaşamama tutanağı ile neticelendiği, her ne kadar davacı tarafça açılan davanın süresi içerisinde bulunduğu iddia edilmiş ise de, davacının davalının itirazından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle haberdar olmasına rağmen işbu davanın (1) yıllık yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra 21/10/2021 tarihinde açıldığı, bu itibarla İİK 67 maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin bitiminden sonra açılan davanın reddine, öte yandan davacının haksız ve kötüniyetli olarak takibe giriştiği kanıtlamadığından yasal şartları gerçekleşmeyen tazminat istemi yönünden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın süresi içerisinde açılmadığından REDDİNE,
Yasal şartları gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nin davacıdan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından işbu davada sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza